WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olar... limited şirket ort...ları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet ...dine değil, vekâlet ...dine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, Limited Şirket ortağı, başka işverenlere ait olan işyerlerinde hizmet ...dine göre çalışmışsa, o t...dirde 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı sayılabilir. Eldeki davada; davacının, 10.02.1998 tarihinden itibaren ... Mimarlık Mühendislik ve İnşaat Limited Şirketi'nin birden fazla iş yeri numarası üzerinden 4/1-a bildirimlerinin yapıldığı, davacının kurucu ortağı olduğu ... Mühendislik San. ve Tic. Limited Şirketi'nin 08.01.2014 tarihli karar ile ......

    Davalılar vekili, şirket ortaklar kurulu kararlarının iptali için dava açma süresinin karar tarihinden sonra 3 ay olup, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu, davanın açılış tarihinin 01/08/2013 olduğunu, ayrıca davacının 06/10/2011 tarihinde savcılığa olay ile ilgili şikayet dilekçesi verdiğini, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesindeki davada açıldığını bu kadar uzun süreden sonra dava açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, yapılan hisse devir işleminde davacının aleyhine bir işlem olmadığını, savunarak davanın reddini Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından 22/07/2010 tarihli ortaklar kurulu kararında şirket ortağı ...'nın şirkette bulunan hissesinin ...'e devir edilmesine, şirket müdürü ...'nın imza yetkisinin iptaline, 10 yıl süre ile ...'ün şirket müdürü olarak yetkili kılınmasına karar verildiği, kararların altında şirket ortağı ...'ın adına atılı imzanın davacı ...'...

      Belediyesinin asıl davada davalı şirketin ortağı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 25/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere asıl davada davalı şirket ortağı olduğunun tespitine, pay miktarlarının tespiti ile ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, müvekkiline husumet düşmediğini savunarak asıl davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, doğalgaz dağıtım lisansı ihalesinde “İzmir ve Tire Şehirleri” yazılmışsa da Tire’nin şehir değil ilçe olduğunu, 5216 sayılı Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Tire Belediyesinin müvekkili belediyenin sınırlarına dahil olduğunu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davanın hukuki dayanağının bulunmadığını savunmuştur....

        İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmadığının tespiti ile buna bağlı olarak oluşan hukuki işlemlerin yok hükmünde olduğunun kabulü ve işlemlerin iptali talebidir....

          nın 70 yaşında bir yıldır huzur evinde yaşayan, okuma yazması olmayan %85 özürlü bir kişi olduğunu, şirket müdürü olan ...'in iş bulma vaadiyle...'ya noterde bir takım evraklar imzalattırdığını, davalılara verdiği muvazaalı vekaletname ile davalıların şirketin banka hesaplarından toplam 1.190.573,00TL çektiklerini, davalıların şirketin gizli ortakları olduğunu, 6183 sayılı Kanun 35. maddesi gereğince kamu alacağının davalılardan tahsili için davalıların şirketin gizli ortağı olduklarının tespiti gerektiğini ileri sürerek, davalıların şirketin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., şirket ortaklarından...'nın özürlü olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, vekaletname ile ...'in talimatıyla bankadan 466.900,00TL para çekilip borçlu olduğu kişilere verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir....

            İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı şirketin münfesih olduğunun tespiti ve şirketin tasfiyesi, bunun için şirkete tasfiye memuru atanması taleplerine ilişkindir. Davacılar mahkememizde açtıkları davada davalı şirket ortaklarından----- 1978 yılında vefat ettiğini, geriye şirket ortağı olarak davacılardan ----- kaldığını, ----- diğer davacılar ve dava dışı ... murisi olduğunu,-----ölümü ile şirket faaliyetlerinin durduğunu, kalan ortak ile mirasçıların şirketin devamı yönünde aldıkları bir karar bulunmadığını, şirket amacının gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bu nedenle şirketin münfesih olduğunun tespiti ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak da ... yahut uygun görülecek bir mirasçının atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmişler,davalı yan cevap vermemiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... davanın şirket ortağı olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi kararı verilmesini talep eder olduğu şirketin İstanbul Ticaret Odasına ... sicil numarası ile kayıtlı davalı ... İnş. Tic....

                Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan vekaletnamenin yok hükmünde olduğunun tespiti davasında, davalı vekili aktif husumet, derdestlik itirazında bulunmuş, mahkememizce öncelikle usulü itirazlar değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı şirket aleyhine mahkememizin ... esas ... karar sayılı dosyasında davacının davalı şirket aleyhine açmış olduğu genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve verilen vekaletnamelerin iptaline ilişkin davanın açılan bu davadaki vekaletnamenin iptali talebi ile aynı olduğu, mahkememiz kararı kesinleşmediği, dolayısıyla açılan bu davanın halen mahkememiz 2020/768 karar nolu dosyasında derdest olduğu, davanın bu nedenle derdestliğin dava şartı olduğu göz önüne alınarak davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan vekaletnamenin yok hükmünde olduğunun tespiti davasında, davalı vekili aktif husumet, derdestlik itirazında bulunmuş, mahkememizce öncelikle usulü itirazlar değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı şirket aleyhine mahkememizin ... esas ... karar sayılı dosyasında davacının davalı şirket aleyhine açmış olduğu genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve verilen vekaletnamelerin iptaline ilişkin davanın açılan bu davadaki vekaletnamenin iptali talebi ile aynı olduğu, mahkememiz kararı kesinleşmediği, dolayısıyla açılan bu davanın halen mahkememiz 2020/768 karar nolu dosyasında derdest olduğu, davanın bu nedenle derdestliğin dava şartı olduğu göz önüne alınarak davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    Şti’nin büyük hisseye sahip temsile yetkili ortağı ve müdürü olduğu, şikayetçi ......

                      UYAP Entegrasyonu