İNCELEME VE GEREKÇE Dava,-----ortağının kar payı oranının tespiti ile TTK 614.madde uyarınca şirket işlemleri ve hesapları konusunda bilgi alma hakkı tanınması talebidir.Davalı şirketin dosya içerisinde ki ---- kayıtlarının incelenmesi sonucun da davacı ortağın --- hisse sahibi ortak olduğu, kendisine şirket gelirlerinden dolayı herhangi bir pay verilmediği belirtilerek şirkette hissesine düşen kar payının tespiti ile bilgi alma hakkı tanınması talebinde bulunmuştur.Dosya içerisine şirket kayıtlarının incelenmesine dair ----tarihli ----raporu alınmış, daha sonra davalı şirketin iştigal alanı ---- olması nedeni ile ---rapor alınmış, son olarak da --- heyetine ---- eklenerek ---- raporu alınmıştır.Yapılan yargılama sonucu; 6102 sayılı TTK'nın 616/1-e maddesi uyarınca ----- şirketlerde kar payı dağıtımında münhasır yetkili organ Genel Kuruldur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2019 NUMARASI : 2017/529 ESAS 2019/471 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklıktan çıkma - Ortaklık Payı, Kar Payı Alacağı- Şirket Feshi KARAR : Taraflar arasındaki şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmasına izin verilmesi, kar payı ve ortaklık payı alacağının tahsili, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde şirketin feshi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
hayatın olağan akışına ters düştüğü, bu ödemelerin davacının aleyhine olmak üzere zamanaşımının kesilmesini sağlamak amacıyla yapıldığı ve böylece zamanaşımı sürelerinin düzenlenme amacına aykırı hareket edildiği kanaatine ulaşıldığından ortada zamanaşımını kesen sebeplerin yer aldığı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 103. maddesinde belirtilen nitelikte bir ödemenin bulunmadığı sonucuna varıldığı) b- 2010/1-12 dönemi vergi ziyaı cezası alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 16/06/2015 tarihinde posta yoluyla şirket adresinde şirket işçisi "…"e tebliğ edildiği, söz konusu alacağın tahsili amacıyla asıl borçlu şirketin usulüne uygun takip edilmesine karşın borcun şirketten tahsil edilemediği görüldüğünden, anılan amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacıya gelinmesinde hukuka aykırılık görülmediği, c- 2010/1-12 dönemi özel usulsüzlük cezası alacağının asıl borçlu şirketten tahsili...
GEREKÇE: Talep; tarafların birlikte ortak olduğu şirketin mal ve stoklarının kullanılması suretiyle davalı tarafından kurulan ... şirketinde davacının hissedar olduğunun tespiti ile kar payı alacağının tahsili istemiyle açılan davada, davalılar adına kayıtlı taşınmaz ve araç kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması istemine ilişkindir. HMK'nın 389. maddesi, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. "şeklinde olup; aynı yasanın 390/3 maddesi, ''Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir....
ni kurduklarını, müvekkilinin Almanya'da ikamet etmesi nedeniyle şirket işleri ile davalının ilgilendiğini, davalının yetkisini müvekkili adına sahte belge ve müşterek imza ile kullandığını, davalının şirket adına banka hesaplarından para çektiğini, ancak şirket defterine işlemediğini, bu paraları şirket harcamalarında da kullanmadığını, davalı hakkında savcılık kanalıyla şikayetçi olunduğunu ileri sürerek, şirket kâr payı ile birlikte davalının şirket adına çekip şirket işlerinde kullanmadığı paralar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL'nin müvekkilinin şirketteki hissesi oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, alacağa muaccel olduğu tarihten itibaren faiz yürütülmesine, davalı hakkında TTK 562. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır....
Mahkemece, dosya kapsamına ve bozmaya uygun şekilde hesaplanan 6.017,02 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tespit kararı ile yetinilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, zikredilen bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde geçen "1-... İli, ... İlçesi, ... adresindeki taşınmazın aile konutu olduğunun ve davacının bu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağının 6.017,02 TL olduğunun tespitine," ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine "1-... İli, ......
Davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri yönünden yapılan inceleme: ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri ile şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili talep edilen vergi borçlarına ait vergilendirme dönemleri sonunda davacının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu anlaşıldığından asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen bu borçların tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Karar sonucu: Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ...tarih ve ...takip numaralı, ...tarih ve ...ilâ ...takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın kabulüne, ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın reddine karar vermiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanları ile müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu kabul etmektedir. Taraflar arasında bu konuda çekişme yoktur. Zaten davadan önce 07/12/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7194 SK nin 41. maddesi ile davacının davalı şirketin ortağı haline geldiği sunulan ve yukarıda belirtilen delillerden de anlaşılmıştır. Nitekim bilirkişi de bu durumu belirlemiştir. Taraflar arasında davacının davalı şirketin ortağı olduğu hususunda çekişme yoktur. Anonim şirketlerde ortakların kâr payı isteyebilmesi için şirket genel kurulunun kâr payı dağıtımı konusunda bir kararı gerekir. Dava konusu olan davadan önceki son 10 yılda ortada kâr payı dağıtımına ilişkin bir şirket genel kurul kararı yoktur. Anonim şirketlerde kaba bir söyleyişle "sermaye payını ver ve verdiğini unut" ilkesi vardır. Kötü niyetli bir şekilde kâr payının dağıtılmadığı yönünde bir iddia ve delil de yoktur....
Davalı ... ... ve Ticaret Ltd şti vekili cevap dilekçesinde; Davanın esasına girmeden reddinin gerektiğini, ... ve Sulaması İnşaatı yapım işinin yapımı için davalı ... ile ... ...Noterliği'nin ... tarih ve ... yevmiye nolu iş ortaklığı sözleşmesinin imzalandığını, takip borçlusu ve müvekkili şirketin iş ortağı ...'un davacı dışında da piyasaya borçlarının çok fazla olduğunun iş ortaklığına gelen taleplerden belli olduğunu, takip borçlusunun iş ortaklığına karşı da gerekli mali yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle de müvekkili şirketin işin yürütüm için tüm giderleri kendisinin karşıladığını, iş ortağı adına da yaptığı ödemeler nedeni ile işin bitiminden tasfiye aşamasında müvekkili şirketin öncelikli alacağının mevcut olduğunu, bu durumun davacıya keşide edilen ihtarnamelerde belirtildiğini, Ankara ...Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı cevabı ihtarnamelerinde ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/08/2015 NUMARASI : 2015/299-2015/295 Uyuşmazlık, limited şirket ortaklık payının gerçek değerinin tespiti ve ortaklık payı devir alacağının tahsili talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....