WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2023 NUMARASI : 2023/429 Esas (Ara Karar) İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN DAVACI : VEKİLİ : ALEYHİNE TEDBİR TALEP EDİLEN DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılma DAVA TARİHİ : 15/06/2023 TALEP : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 27/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2023 Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma veya çıkarılma davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Limited Şirketi …Şubesinde şirket ortağı ve şirket müdürü, … Yayıncılık Kültür ve Turizm A.Ş.'de de şirket ortağı, genel kurul toplantısına kadar yönetim kurulu başkan yardımcısı ve şirket müdürü olarak ticari faaliyette bulunduğu, bu durumun gerek Ticari Sicil Gazetesi kayıtları gerekse davacının kendi ifadesiyle sabit olduğu göz önüne alındığında; davacının bu fiillerinin karşılığı olarak ''12 Ay Geçici Olarak Mesleki Faaliyetten Alıkoyma'' cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 E. sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkarılma davası ikame edildiğini, davalının eşit işlem ilkesine aykırı davranarak müvekkile zarar verme ve hisselerini ele geçirme kastıyla müdürlükten doğan görevlerini kendi lehine olacak şekilde kullandığını, bu kapsamda şirket için çok önem arz eden ve çok büyük finansal yük getirecek bir proje ile şirketin Karaköy'e taşınmasına karar verdiğini, bu proje kapsamında hem yeni dükkan açılışı yapılmış hem de şirket merkezi de buraya taşındığını ileri sürerek şirketi zarara uğratan şirket müdürü olan davalının müdürlükten azline, dava süresince ihtiyati tedbiren HMK m. 390/3 uyarınca şirketi borçlandırıcı ve şirket malvarlığını azaltıcı işlem yapma yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava süresince ihtiyati tedbiren şirket'e kayyım atanmasına, müvekkilin hissedarı bulunduğu şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davacı tanığı ... 10/05/2023 tarihli duruşmadaki beyanında; "davacı oğlum olur, davalı şirket 2009-2010 yıllarında kuruldu, oğlumdan başka iki ortağı daha vardı, şirket kurulduktan hemen sonra oğlum hiçbir şekilde diğer ortaklara ve şirket müdürüne ulaşamadı, halen de ulaşamamaktadır, kurulduktan kısa süre sonra şirketin merkezi de boşaltıldı, ortada çalışan herhangi bir şirket yoktur, oğlumun adına şirket kaydı olduğu için hiçbir şekilde devletin verdiği yardımlardan da yararlanamıyoruz, davacı oğlum adına şirket nedeniyle hiçbir gelir elde edemediği halde borç çıkmaktadır, ben şimdiye kadar şirketin yaptığı hiçbir iş görmedim " beyanında bulunmuştur....

          Davacı şirket yetkilisinin yukarıda açıklanan mirasın reddi sebebiyle vefat eden ortağın hisselerinin temsil edilemediği gerekçesi ile ortağa ait hissenin diğer ortağa devredilmesine karar verilmesini istemiş ise de; hukukumuzda böyle bir durumda şirket hissesinin bir bedele bağlı olarak veya bedelsiz olarak mahkeme aracılığıyla devri konusunda bir düzenleme bulunmadığı ... " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Noterliğinin 01/11/2018 tarihli tescil talepnamesine ilişkin imza gösterilerek bu imzaların kendisine ait olup olmadığı sorulmuş davacı gösterilen belgelerdeki imzaların kendisine ait olduğunu ancak bu işletmeye çaycı olarak girmek istediğini, şirkete ortak olmak istemediğini, kendisini ayrıca müdür yaptıklarını, şirket ortaklığımın ve müdürlük görevimin iptalini istediğini, çaycı olarak işe girmek için ben ... ile görüştüğünü beyan etmiştir. Davacı davalı şirketteki 21.000,00 TL bedelli %70 oranında hisseyi noterde düzenlenen pay devri sözleşmesi ile devralmış, bu devir ortaklar kurulu kararı ile kayıklara işlenerek tescil ve ilan edilmiştir. Aynı kararla davacı şirket müdürlüğüne de atanmıştır. Davacının şirket ortaklığının ileri sürdüğü sebeplerle iptal edilmesi mümkün değildir. Davacı belki fesih ve tasfiye yahut ortaklıktlıktan çıkarılma istemli dava ile şirket ortaklığından ayrılabilir. Şirket müdürlüğünün iptali istemine ilişkin olarak....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, şirket ortaklığından çıkarılma istemine ilişkin olduğu, davalının davacı şirket aleyhine açmış olduğu şirketin haklı olarak feshi davasının ... 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/687 E.-2012/620 sayılı kararı ile red edildiği ve 10/09/2013 tarihinde kesinleştiği, davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediği, ayrıca şirketten aldığı 100.000 TL'yi ödemediği, hakkında davacı şirket tarafından icra takibi başlatıldığı, taraflar arasında sürekli bir niza olduğu, aradaki güven ilişkisinin zedelendiği, 6102 sayılı TTK'nın 640. maddesi gereğince ortağın haklı sebebe dayanarak şirketten çıkarılması şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı ...'nun davacı şirket ortaklığından TTK'nın 640. maddesi gereğince çıkarılmasına, çıkarılan ortak davalı ...'...

              in diğer davalı şirketin ortağı olduklarını, şirketin her türlü mali işlemlerinin davalı ortak tarafından yürütüldüğünü, müvekkilinin kardeşi olan davalıya güvendiğini ve şirket ile ilgili tasarrufta bulunmasına itiraz etmediğini, bu tasarrufları kontrol etme gereği de duymadığını, ancak 2008 yılı sonunda bir işlem için bankaya gittiğinde şirket adına krediler alındığını ve alınan kredilerin davalının eşinin hesabına yatırıldığını öğrendiğini, şirket hesaplarını incelemek istediğinde davalının buna engel olduğunu, müvekkilinin uzun süredir şirkete gidemediğini, mahkeme aracılığıyla yaptırılan tespitten şirket mallarının olması gerekenden çok az olduğunun ve şirket malları üzerinde davalının kötü tasarrufta bulunduğunun anlaşıldığını, halbuki davalı şirketin sürekli kar ettiğini ve borçlanmasına gerek bulunmadığını, davalı şirketin uzun süredir kar payı dağıtmadığını, bu aşamada şirketi devam ettirmenin fiilen ve hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, davalı şirketin feshine, davalının...

                ın,... oğlu 1978 doğumlu ... adı ile yapılan mükerrer nüfus kaydının ve vatandaşlıktan çıkarılma kararının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile mükerrer kaydın iptaline, vatandaşlıktan çıkarılma işleminin iptaline yönelik istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı ... olduğu halde karar başlığında ...'...

                  Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Üyeliğin sona ermesi” başlıklı 16'ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Üyenin, sendikadan çıkarılma kararı sendika merkez genel kurulunca alınır” emredici hüküm gözetildiğinde sendika disiplin kurulu tarafından üyelikten çıkarılma kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın bu ilâve gerekçe ile ONANMASINA, 16/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu