Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/07/2014 tarih ve 2014/109-2014/223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin ortağı olan müvekkilinin ödenmemiş kâr paylarının tahsilini talep eden ihtarnamesine olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek öncelikle HMK'nın 400. maddesi uyarınca davalı şirketin kuruluşundan itibaren gelirlerinin, kayıtlı taşınmazlar ve diğer malvarlıklarının ve varsa kira gelirlerinin, şirket giderlerinin ve harcamalarının ne miktarda olduğunun, şirket tarafından yatırım yapılan hisseler ve oranlarının, kuruluştan itibaren ortaklık kar paylarının miktarının, müvekkilinin hisse değerinin, ödenmemiş kâr payı alacağının ne miktarda...

    Hediyelik Eşya Ithalat Ihracat Ticaret Anonim Şirketi adında yeni bir anonim şirket kurması nedeniyle işbu davayı ikame ettiğini, kar payı dağıtım konusu şirket genel kurulunun devredilmez haklarından olduğunu, şirket ana sözleşmesinin 11. maddesi gereğince şirketin % 51 payını temsil eden ortakların kararına bağlandığını, genel kurul kararlarına imza atan birisi olarak davacının bu konuda hiç bir beyanda bulunmaması ve bu konuda talepte bulunmaması nedeniyle bu talebi yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, dava konusu şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, tarafların itirazları üzerine talimat mahkemesi aracılığıyla şirketler hukuku ve mali müşavir bilirkişilerden rapor alınmıştır....

      Davalının defter ve kayıtları üzerinde nitelikli hesap uzmanı ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, düzenlenen raporda; davalının defter ve kayıtlarını, ticaret sicil dosyasını ve genel kurul tutanaklarını incelediklerini, davacının prim ile ilgili yazılı sözleşmesinin olmadığını, gerek ana sözleşmede gerek genel kurul kararlarında davacıya pay sahibi ve/veya yönetim kurulu üyesi sıfatıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödeneceğine dair bir düzenleme veya karar olmadığını, şayet iddia ettiği oranda prim alacağı kabul edilirse elde edilen 2019 yılı karına göre alacağının 1.873,00 TL tutarında bulunduğu hususları görüş olarak açıklanmıştır. GEREKÇE:Dava, anonim şirket ortaklığı ve yönetim kurulu üyeliği sıfatına dayalı kar payı, huzur hakkı, ücret, ikramiye ve prim alacağının tahsili istemine ilişkindir....

        belirsiz alacak davası ile, davalı ile aralarında Nisa Hotel'e ilişkin ortaklığın 2008 Aralık ayından itibaren kurulduğunun ve her bir ortağın pay oranının %50 olduğunun tespiti ile ...'...

          GEREKÇE :Dava, davalı şirkete kayyım atanması, davacıya kar payının ödenmesi, ortaklık payının tespiti ile davacının şirketten çıkarılması ve payının ödenmesi, olmadığı taktirde şirketin feshi yahut uygun bir tedbire hükmedilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili 16.09.2020 tarihli oturumda; davalı taraf ile anlaştıklarını, davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamede feraget yetkisinin olduğu görüldü. Davalı vekili 16.09.2020 tarihli oturumda; feragata bir diyeceklerinin olmadığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Davacının netice-i taleplerinden feragat ettiği görüldüğünden ve feragat beyanı davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

            ye ödenen ücretler olduğunun görüldüğü, ödenen ücretlerin ortaklar tarafından alınan 25.09.2012 tarihli genel kurul dahilinde ödendiği, 2013-2014 ve 2015 yıllarında ödenen ücretlere ilişkin bir genel kurul kararı bulunmadığı, 25.09.2012 tarihli şirket ortakları ... ile A. ... ... vasisi tarafından alınan kararda şirket müdürü ... ve şirket personeli ... ...'...

              Mahkemece "Tüm yukarıda açıklananlar, bilirkişi kurulları raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacın davalı şirkette 01.09.2001- 01.05.2005 ve 04.11.2006- 04.02.2009 tarihleri arasında aralıksız çalıştığı, çalıştığı ilk dönemin 01.02.2005 tarihinden önce kar payı aldığını gösteren tarafların birlikte imzasının bulunduğu bir belge de bulunmadığı, davacıya 2005/0cak ayına kadar kar payının ödendiği, imzalanan kar payı sözleşmesi 01.02.2005 tarihli olup, davacı kendi isteği ile 01.05.2005 tarihinde iş akdini feshettiği ve 18 ay süreyle başka bir firmada çalıştığını, daha sonra 4.11.2006 tarihinde tekrar davalı şirkette çalışmaya başladığını, dosya kapsamında 04.11.2006 tarihi ve sonrasında yeni bir kar payı sözleşmesinin imzalanmadığı, davacının istifasıyla ortadan kalkan "kar payı sözleşmesine" dayanılarak alacak talebinin yerinde, ayrıca davacının iş akdini kendisi feshetmesi nedeniyle herhangi bir kazanç kaybının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek...

              nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Davacının ücreti, kar payı, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağı ile ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı uyuşmazlık konusudur. Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355 ve HMK 357.maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılmıştır. Davacının kıdem ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı ödenerek iş sözleşmesi kod 04 ile sona erdirildiğinden davacının kıdem ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağına hak kazandığı, kıdem tazminat tavanı üzerinden yapılan hesaplamada ödenen miktarın mahsubu ile bakiye kıdem tazminatı bulunmadığından kıdem tazminatının reddine dair verilen kararda istinaf edenin sıfatına göre isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Hukuk Dairesi tarafından bozularak iadesi üzerine yapılan duruşma sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 300 hissesinin sahibi ve %25 hissedarı olduğunu, davalı şirketin olağan genel kurul toplantısının 15.03.2016 tarihinde gerçekleştiğini ve müvekkilinin toplantıya katıldığını, yapılan toplantıda alınan 1 nolu karar ile bilanço ve kar zarar hesaplarının oy çokluğu ile ibra edilmesine karar verildiğini, ancak kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, toplantıda sunulan bilançonun 2015 yılına ait faaliyet raporunun ve işletme gelir gider tablosunun gerçeği yansıtmadığını, ayrıca bilanço ve kar zarar hesaplarının oy çokluğu ile ibrasının aynı zamanda şirket müdürünün ibrası anlamına da geldiğinden kararın iptalinin gerektiğini, zira şirket müdürünün kendisinin ibrasına ilişkin oylamaya katılmasının ve kendi lehinde oy kullanmasının mümkün olmadığını, toplantıda kar payı dağıtılmamasına ilişkin de 2 nolu karar ile karar...

                Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince terekenin benimsendiğininden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de mirasçıların murisin ortağı olduğu ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden kar payı aldığı dosya kapsamında belli değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş anılan şirketin tüm ticari defter ve kayıtları temin edilerek uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmak suretiyle murisin ölümünden sonra mirasçıların şirketten kar payı alıp almadıklarının tespiti ile kar payı alanlar yönünden şimdiki gibi Türk Medeni Kanununun 610.maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu