Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davcının davalı nezdinde 11/04/2000- 06/02/2017 tarihleri arasında elektrik-elektronik mühendisi olarak 8.000,00- TL ücretle çalıştığı, ücretinin banka hesabına ödendiği, davacının normal mesaisinin 08:00- 17:00 arası olduğu, hafta içi işten çıkışı 19:30'u bulduğu, ayda iki hafta sonuna denk gelecek şekilde cumartesi günleri 10:00- 18:00 saatleri arasında çalıştığı, yarım saat yemek molası olduğu, çay molasının olmadığı davalı şirket Turkcell ile BİP projesi imzaladığı, davacı bu projede 16/02/2012- 01/12/2013 tarihleri arasında 08:00- 21:00 saatleri arasında çalıştığı, davalı işyerinde her sene kar payı adı altında ödeme yapıldığı davacının 2016 yılı kar payı alacağının ödenmediği, 04/04/2016 tarihinde 18.682,22- TL kar payı + maaş yatırıldığı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; kar payı alacağı ve fazla çalışma ücretinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 19.920.000.000 TL kar payı alacağı ile 24.11.1997 tarihinden 19.3.2002 tarihine kadar işlemiş 27.107.800.000 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 47.027.800.000 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline, 19.920.000.000 TL’ye dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, Konya Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu ilk davada, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle ortaklığın feshi ile birlikte 150.000.000 TL kar payı alacağının faiziyle birlikte tahsilini istemiş, mahkemece ortaklığın feshine, 20.070.000.000 TL olarak belirlenen kar payı alacağından taleple bağlı kalınmak suretiyle 150.000.000 TL’lık kısmının dava tarihinden...
ın yaklaşık 12 yıl boyunca bilançodaki kayıtları davalının fiili durumu ile bağdaşmadan kar ve kar oranını düşük göstermek suretiyle şirket kayıtlarına mevcut karı intikal ettirmeyerek şirketi ve şirket ortakları olan davacı müvekkilini yıllardır zarara uğrattığını, davalı şirketin gerekçesiz veya süreklilik arz edecek şekilde kar payı dağıtmadığını, bunun hukuka aykırı olduğunu belirterek, davalı şirketin 22/07/2021 tarihinde yapılan 2019 yılına ait genel kurul toplantısında alınan 2019 yılı net karının dağıtılıp dağıtılmayacağının görüşülerek karara bağlanmasına dair oy çokluğu ile alınan kararların hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğundan iptaline, TTK'nun 449 maddesi uyarınca iptali istenen kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Talep, maaş ya da kar payı altında ödeme yapılması istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
nin 16/09/2019 tarihinde dava konusu şirketlerdeki payını şirket ortağı ... devrettiğini, mahkeme kararından sonra davacıların dava konusu şirketteki paylarını şirket ortağına devrettiğinden şirketin tek ortağı olarak ...'ın kaldığını bildirerek devre ilişkin sözleşmeleri ve karar defteri örneklerini ve Ticaret Sicil Gazetesi fotokopilerini sunmuştur. Dava, şirket ortaklığına dayalı olarak açılan kar payı alacağı ile şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bu davalarda husumetin şirketin diğer ortağına değil şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Şirket ortağı tarafından ortaklıktan kaynaklanan davalarla ilgili olarak aktif dava ehliyetinin dava sonuçlanıncaya kadar devam etmesi gerekmekte olup bu dava şartıdır. Somut olayda ilk derece mahkemesi kararından sonra her iki davacının davalı şirketlerdeki hisselerini davalı ... .......
in yasal mirasçısı ve kardeşi olduğunu, murisin diğer kardeşi davalıların annesine ve ondan da davalılara bedelsiz olarak devrettiği şirket hisselerinin devrinin kabulüne yönelik alınan kararların murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olmaması nedeniyle hisse devri işlemlerinin yokluk ve butlanla batıl olduğu gerekçesi ile açılan genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti davasında aynı zamanda kar payı taleplerinin bulunduğunu, bu talebin mahkemece tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, davalıların dava dışı şirketten 2010 yılından bu yana geçersiz/hukuken hükümsüz hisse devri işlemlerine dayalı aldıkları kar payı bedelinden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL’nin dağıtım tarihleri itibari ile en yüksek ticari avans faizi ile birlikte alınarak, miras hissesi oranında davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin hesabına 01/07/2020 tarihinde 2017 ve 2019 temettü açıklaması ile 952,20-TL, 16/07/2021 tarihinde 2020 yılı için 1.245,95-TL temettü ödemesi yapıldığı, kar payı dağıtımına ilişkin asıl davalı şirketin genel kurulunda 2020 yılı karından 12.501.164,6-TL, 2019 yılı karından 6.577.980,06-TL ve 2017 yılı karından 2.975.899,94-TL dağıtılmasına karar verildiği, 2014-2015-2016-2018 yılları için kar dağıtımına yönelik bir genel kurul kararı bulunmadığı,ödenen temettü tutarlarının davacının pay miktarları ile uyumlu olduğu, mahkemenin genel kurul yerine geçerek kar payının dağıtılmasına veya dağıtılmamasına karar veremeyeceği; birleşen davada temettü alacağına ilişkin davalı ... A.Ş nin 2015-2016 yıllarının zararla kapatması, 2017-2018-2019-2020 yıllarında ise faaliyet karı bulunmadığından kar payı dağıtımı kararı alınmadığı, davacı tarafın kar payı alacağı bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada, davacı ...'in aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine; davacı ...'...
Hukuk Dairesinin 2002/11904 Esas - 2003/5051 kararında; kar payı dağıtımının TTK'nun 533. Maddesi gereğince genel kurulun yetkisinde olduğu, genel kurulca verilecek karar ile muaccel olduğu ancak genel kurul direngen olup, kar payı dağıtmamakta direnirse o vakit şirket ortağının mahkemeden kar payı dağıtılması ve miktarı hususunda dava açabileceği hususundaki hükmü nazara alınarak; bilirkişi heyetinden şirketin finansal alanı, o finansal alandaki genel kurul tarihlerinde görülen Türkiye'deki ekonomik durum ve şirketin faaliyet alanı ve kapasitesi nazara alınarak; şirketin kar payı dağıtması gerekirken dağıtmamakta direngen hale düşüp düşmediği hususunda ek rapor istenmiş; bilirkişi heyetinin ikinci ek raporunda şirketin faaliyet ve mali durumuna nazaran kar payı dağıtmamakta direngen hale düştüğünün kabul edilemeyeceği tespit edilmiş olup.. " gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı ...'...
Hukuk Dairesinin 2002/11904 Esas - 2003/5051 kararında; kar payı dağıtımının TTK'nun 533. Maddesi gereğince genel kurulun yetkisinde olduğu, genel kurulca verilecek karar ile muaccel olduğu ancak genel kurul direngen olup, kar payı dağıtmamakta direnirse o vakit şirket ortağının mahkemeden kar payı dağıtılması ve miktarı hususunda dava açabileceği hususundaki hükmü nazara alınarak; bilirkişi heyetinden şirketin finansal alanı, o finansal alandaki genel kurul tarihlerinde görülen Türkiye'deki ekonomik durum ve şirketin faaliyet alanı ve kapasitesi nazara alınarak; şirketin kar payı dağıtması gerekirken dağıtmamakta direngen hale düşüp düşmediği hususunda ek rapor istenmiş; bilirkişi heyetinin ikinci ek raporunda şirketin faaliyet ve mali durumuna nazaran kar payı dağıtmamakta direngen hale düştüğünün kabul edilemeyeceği tespit edilmiş olup.. " gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile T4 A.Ş.'...
nın ortağı olmasının mümkün olmadığını, devirde ne gibi bir muvazaa olduğunun anlaşılamadığını, davacının RKT çalışanı olup, iş ilişkisinin 13/09/2015 tarihinden30/09/2017 tarihine kadar sürdüğünü, davacının iddia ettiği üzere inançlı işlem bulunmadığını, davacının RKT şirketinin ortağı değil çalışanı olduğunu, pay sahibi olmayan davacının kar payı alacağı olmadığını davacı'nın, “gizli ortak” olduğu iddiasıyla açtığı davanın;taraflar arasında inançlı işleme konu hiçbir sözleşme olmaması, davacının yürüttüğü işlerin tümünün RKT ile iş ilişkisinden kaynaklanması ve davacının pay sahipliği sıfatını iktisap etmemiş olması sebepleriyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....