Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "........açıklanan ve toplanılan tüm deliller doğrultusunda davacının şirket ortaklığı sebebi ile kar payı alacağı istemi olduğunu, mahkememiz 2017/235 esas sayılı Yargıtay incelemesi sonrası kesinleşen dosyası ile davacı T1 davalı şirketin ortağı olmadığına karar verilerek şirket payının bedelsiz olarak devrine karar verilmiştir. Şirket kar payından mali bir talepte bulunmak için şirket ortağı olunması gerekmekte olup, davacının şirket ortağı sıfatının olmadığı......." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin, davada ihtiyari olarak sundukları ve resen gözetmesi gereken delilleri dava dosyası mündericatına almadığını, sadece inançlı işlemin iptaline ilişkin dava dosyasının (Nevşehir 2....

    Davalı şirket ana sözleşmesinin 27. maddesinde safı kar tanımlanmış, 28. maddede kanuni yedek akça ayrıldıktan, kurumlar vergisi ile diğer mali mükellefiyetler düşüldükten ve birinci temettü payı ödendikten sonra kalan karın %10’unun yedek akçeye, ihtiyari yedek akçeye esas olan safı kar miktarının %3’ünün idare meclisi üyelerine ve %5’inin memur ve müstahdemlere ayrılacağı düzenlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından atanan yönetim kurulu tarafından görevlendirilmiş teftiş elemanı olduğu, görevinin şirketleri teftiş edip yönetim kuruluna/başkanına rapor sunmak olduğu, çalışmasının şirkette ekonomik değer yaratmak, kazanç sağlamak, ortaklara kar ve kar payı sağlamak amacına yönelik olamayacağı değerlendirmesinin yapıldığı ve talep ettiği fark temettü alacağı alma hakkının olmadığı tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır....

      davalı yönetim kurulu üyeleri vekilinin bu yönden hükme esas bilirkişi raporuna karşı ciddi, sonuca etkili ve esaslı itirazları karşılanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Öte yandan, mahkemece, 2011 yılına ilişkin olarak davacıların kar payı isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, bir anonim şirketin kar dağıtımı yapabilmesi için kanun ve esas sözleşmeye uygun olarak kural olarak kar dağıtılması yönünde bir karar alınması gerektiği kuşkusuzdur....

        Davalı ... ve ... vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1.761,50 TL kar payı yoksunluğunun davalılar ... ve ... Özel Arı Dershanesi Ltd. Şti.'nden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline diğer davalı ... Tülünün sorumluluk şartları gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ile davalı ... vekili vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket ortağı tarafından 01/03/2000–31/11/2001 tarihleri arasındaki kar payı alacağının tahsiline ilişkin olarak açılmıştır. 6762 sayılı ...'nın 533. maddesi uyarınca, limited şirket ortağının kar payı talep edebilmesi için şirket ortaklar kurulunun bu hususta karar alması ve bu alacağın muaccel olması gerekir....

          olduğunu, müvekkillerinin geriye dönük olarak kar payı başta olmak üzere her türlü hakkının ve alacağının, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle tespit edilmesini ve taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin ana sözleşmesinin 11. maddesi gereği şirket ortaklarının % 51'ini temsil eden ortaklarının genel kurulda kar payı dağıtımı hususunda bir karar almaları halinde kâr payının dağıtılacağının kararlaştırıldığı ve 6762 ...'nın 369/2, 539/4 maddeleri hükmü gereğince genel kurulda kâr payı dağıtılmasına dair bir karar alınmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

              çoğu mal rejiminin başlangıcında müvekkiline ait ve müvekkilinin kişisel malı olduğunu, evlilik tarihi olan 11.02.2016 tarihinden önce müvekkilinin sahip olduğu taşınırlar, taşınmazlar, banka hesaplarında bulunan paralar tespit edilerek mal rejiminin tasfiyesinden dışlanması gerektiğini, davacının katkı payı ve değer artış payı alacağı istemeye hakkı olmadığını bildirerek İstanbul Anadolu 5....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davalının 03/01/2019 tarihinde emekli olduğunu, emekli yardımının 1/2'si ile EMS'ye katıldığını, katıldığı bu miktara kar payı işletildiğini, kar payının yarısının talebi gibi rezervine eklendiğini, diğer yarısının rezerv üzerinden hesaplanacak %5 garanti edilen gelirle birlikte yıllık maaşını oluşturacak şekilde 2020 yılı nisan ve mayıs ayından itibaren davalıya maaş olarak ödeneceği, protokolde ki semere ibaresinin davalının OYAK emeklilik sisteminde bulunan ve çıkılmaması halinde belli bir müddet sonra muaccel hale gelecek olan rezervinin, kurum tarafından işletilecek kar payının yarısını kapsadığını, buna karşın 2020 yılı nisan ve mayıs ayı itibari ile tahakkuk edecek maaş alacaklarının yarısını kapsamadığı sonucu ile davanın kısmen kabulüne, semere ibaresinin kar payı alacağının yarısını kapsadığının tespitine, davalının 2020 yılı nisan/mayıs ayından itibaren alacağı maaş alacağının yarısını kapsamadığının...

              Davacının sermaye payı tespit ve ödenmesi talebinin tasfiye sürecinde bu husus belirlenip tasfiye ile ödeneceğinden bu aşamada bu konuda karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır (Yargıtay .... HD 2015/11954 esas 2016/9384 karar, benzer 2020/1108 esas 2020/3275 karar). Davacı uzun süredir kar payı ödenmediğinden bahisle kar payı talebinde de bulunmuş olmakla birlikte, TTK 539/1 maddesi uyarınca şirket ana sözleşmesi ve ortaklar kurulu kararları incelendiğinde şirketin kar payı dağıtımına genel çoğunluğunca karar verileceği, genel kurullarda bu yönde alınmış b ir karar bulunmadığı bu nedenle mahkemenin şirket genel kurulu yerine geçerek kar payı dağıtımı yönünde karar almasının mümkün olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki davanın reddine (Yargıtay ... HD. 2011/2673 esas 2012/9107 karar, Yargıtay .... HD'nin 2018/4814 esas 2019/6658 karar) karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                iptali gerektiğinden bahisle davalı şirketin ---- tarihli ---- kararların batıl olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu