Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalı şirketin ortağı olduğunu, 5000 TL itibari değere haiz 5 adet A grubu 02829 nolu hisse senedinin ve bu hisselere ait temerrüt kupon örneklerinin olduğunu ve tüm hisse senetlerinin ve kar paylarının davalı şirkete yeni hisseleri almak için 25.02.2009 tarihinde verildiğine ilişkin tutanağın düzenlendiğini; ancak murisin 21.04.2009 tarihinde öldüğünü, ortaklık hisselerinin ...a da dedeleri olan ...dan geçtiğini ve dedeleri olan ...nın 1971'den beri kurucu ortak ve hissedar olduğunu; ancak dava tarihine kadar hiçbir kar payı ve temettü almadıklarını, davalı şirketin sermaye arttırımına gittiğini, hisse miktarlarının değiştiğini, bu nedenle de şirketteki mevcut hisse senetlerine yasal olarak tekabül eden yeni hisselerin tespitinin gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL kar payının ticari faiz ile birlikte tahsiline, ayrıca davalı şirketteki tüm hisse miktarının tespiti ve hisselerin müvekkillerine teslimine karar verilmesini talep...

    İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacılar vekili; dava konusu genel kurul kararında YK üyesine örtülü kar payı niteliğinde fahiş huzur hakkı ödenmesine ve buna bağlı olarak kar payının düşürülmesine,kar payı dağıtımı hesabı doğrultusunda paylaştırılmasına, oy nisabı ve oydan yoksunluk şartlarına uyulmadan YK üyelerinin ibrasına karar verildiğini genel kurul kararının tümüyle iptali gerektiğini,yönetim kurulu üyesine 45.000-TL huzur hakkı ödenmesinin fahiş olduğunu, 2016-2017 yılı olağan genel kurul kararlarına karşı açtıkları benzer davalarda bu yöndeki fahiş huzur haklarının iptaline karar verildiğini,dönem net karı esas alındığında aylık karın yaklaşık 35.000-TL olduğunu, huzur hakkı ödemeleri ile ortakların kar payı hakkının ihlal edilmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu,kararda yer aldığının aksine davacılar vekilinin karşı oy kullandığını ve muhalefet şerhi koyduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf...

      in terekesinin davacı müvekkilleri arasında 20 pay edildiğini, davacı müvekkillerinin mirasın iktisap tarihinden, davacı şirkete ortaklık tarihinden bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaklardan bilgi alamadığı gibi kar dağıtımının yapılamadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, bu nedenlerle TTK gereğince haklı sebeplerle şirket ortaklığından ayrılmak istediklerini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, diğer ortakların kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana geldiğini, şirketin devamlı olarak zarar ettiğini, kar sağlayamadığını, şirket yönetiminde yolsuzluklar yapıldığı kanaati güçlendiğini, şirket müdürü olan diğer ortağı şirketi iyi idare edemediğini, davacı müvekkillerinin şirketten kar payı alamadığını, dava konusu şirketin aktif mal varlığının...

        Esas sayılı dosyasının mevcut olduğunu, davacı müvekkilinin, babasından yadigar kalan bu davalı şirkette diğer ortakların tutumundan dolayı senelerce haftalık 500 TL maaşla çalıştığını, seneler boyunca hak ettiği kar payını alamadığını, davalı şirketin günde ortalama 12.000 TL - 15.000 TL ciro yaptığını, bunların bir çoğunun elden nakit olarak alındığını, dolayısıyla resmi kayıtların gerçek karı yansıtmayabileceğini, fakat Mahkememiz uygun gördüğü takdirde bilirkişi marifetiyle şirketin "reel cirosu ve net karı"nın hesaplanabileceğini, diğer iki şirket ortağının kar payı dağıtımından keyfi bir şekilde sarfınazar ettiklerini, bilindiği üzere kar payı dağıtımının hesaplama biçiminin TTK'nın 508. maddesinde belirtildiğini, şirket sözleşmesinde aksi belirtilmediği için davacı müvekkilinin şirket kar payının %50'sine hak kazandığını, bu kar payının yıllık bilançoya göre belirlendiğini, diğer şirket ortaklarının, davacı müvekkiline şirket payının hissesini devretmesi için ciddi derecede baskı...

          itibaren yıllık %7,86 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken nakdi çek kredisi kar payı oranı üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00'i oranında BSMV, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklı asıl alacak miktarının takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 ve TCMB nin dönemlere göre değişken kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00'i oranında BSMV ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takipten sonra yapılan ödemelerin ve iade edilen çek yaprakları sebebiyle depo edilmesi gereken bedellerin infaz aşamasında dikkate alınmasına, 2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak miktarı (394.053,70TL) üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 78.810,74TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 32.464,58TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.101,58TL harcın mahsubu ile bakiye 27.363,00TL...

            Gerçekten de, 10.10.1986 tarihli taahhüt senedinin 9/b-1 maddesinde "irtifak hakkına konu gayrimenkul üzerine gerçekleştirilen otel ve tamamlayıcı tesislerin işletilmesinden şirket tarafından elde edilecek hasılattan düşmek durumunda olan Katma Değer ve Fon ödemeleri indirildikten sonra bürüt gelirin 3 yıl için %2'si, müteakip yıllar için %5'i tutarında kar payı,"nın bilanço yılını takip eden Mayıs ayı içinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Yine aynı senedin 9/b-2 maddesinde de "vergi sonrası net kar, artı yatırım amortismanları, eksi borç para ödemeleri sonunda elde edilen yekunun tediyesi gerekli kar payından az olması halinde kar payı tediyesi bu ölçüde tehir edilir" hükmü yer almıştır. Davacı yan davalı idareye yıllık kar paylarını ödemiş, ayrıca taahhüt senedinin 9/b-2 maddesi uyarınca 28.05.2001, 31.05.2002, 30.05.2003 ve 30.05.2004 tarihinde tehir talebinde bulunmuştur....

              nun 408 (2/d) maddesi hükmü uyarınca dava konusu edilen kâr payı alacağı ve maaş ödenmesi talebi şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul veya kayyım heyeti tarafından ortaklara kâr payı dağıtılması ve maaş ödenmesi yönünde olumlu veya olumsuz bir karar alınmadığı, davacı tarafça kâr payı ve maaş ödenmesi konusunda gerek genel kurul gerekse kayyım kurulu tarafından alınmış olumlu ya da olumsuz bir karar olduğunun da iddia edilmediği, davalı tarafın da bu konularda alınmış bir karar bulunmadığını bildirdiği, kâr payı ve ortaklara maaş ödenmesi gibi konularda karar alındığına dair ticaret sicil kayıtlarında da bir belge görülmediği, buna göre davacı tarafça kâr payı ve ortak sıfatıyla maaş ödenmesi konusunda davalı şirket tarafından alınmış bir karar dava konusu edilmeyip bu alacakların doğrudan mahkemeden hükmedilmesinin talep edildiği de gözönünde tutularak mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kâr payı veya maaş ödenmesi...

                nun 408 (2/d) maddesi hükmü uyarınca dava konusu edilen kâr payı alacağı ve maaş ödenmesi talebi şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul veya kayyım heyeti tarafından ortaklara kâr payı dağıtılması ve maaş ödenmesi yönünde olumlu veya olumsuz bir karar alınmadığı, davacı tarafça kâr payı ve maaş ödenmesi konusunda gerek genel kurul gerekse kayyım kurulu tarafından alınmış olumlu ya da olumsuz bir karar olduğunun da iddia edilmediği, davalı tarafın da bu konularda alınmış bir karar bulunmadığını bildirdiği, kâr payı ve ortaklara maaş ödenmesi gibi konularda karar alındığına dair ticaret sicil kayıtlarında da bir belge görülmediği, buna göre davacı tarafça kâr payı ve ortak sıfatıyla maaş ödenmesi konusunda davalı şirket tarafından alınmış bir karar dava konusu edilmeyip bu alacakların doğrudan mahkemeden hükmedilmesinin talep edildiği de gözönünde tutularak mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kâr payı veya maaş ödenmesi...

                na 31.07.2003 tarihinden bu yana borç ödeyen ve halen bu kuruma borçlu olan davalı şirketin kar dağıtmasının mümkün olmadığını, davalı şirket kar payı talep edilen yıllar boyunca ve halen de süregeldiği gibi net olarak borç ödemek zorunda olduğundan kar dağıtımı yapmak bir yana tam aksine bedelli sermaye artışı yoluyla ortaklarından kaynak temin etmek zorunda olduğunu, davalı şirket ana sözleşmesi'nin 23/6. maddesi uyarınca kar payı dağıtılmasına karar verilmeyerek, karın tamamının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına karar verilebileceğini, TTK'nın 348/3 maddesindeki düzenleme gereğince "şirkette dağıtılabilecek bir kârın mevcut olduğu" durumlarda, kurucu intifa senedi sahipleri esas sözleşmede öngörülen kâr payını talep edilebileceğini, kâr payı istenen yıllarda şirket zararda ise kar payı talebinin yersiz olacağını, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine, davalı şirketin yaptığı sermaye artışlarının iç kaynaklardan ve ortaklar tarafından kârşılandığını, yeniden değerleme değer artış...

                  Akdağ'ın aynı zamanda ve Bayilik Sözleşmesi'nin kefili olduğu Cemil Akdağ'ın Habaş Marka tüp satışı yaptığının, Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/76 D.... Sayılı dosyası kapsamında yaptırılan tespitten anlaşıldığı, diğer yandan Davacı Şirket'in, Davalı'nın bayiliğini yaptığı ... yerini de kapattığının tespit dosyasından anlaşılmakta olduğu,. bu durumun Sözleşme'nin 3. Maddesine aykırı olduğundan davacı'nın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, davacı'nın sözleşme süresi sonuna kadar 28.329,66 TL kar payı alacağı ve 97.298....

                    UYAP Entegrasyonu