WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada davanın, kar payı alacağı dışında şirketin feshi ve tasfiyesi, birleşen dosyada ise davalının, şirket ortaklığından çıkarılması talepli olup her iki dava konusu taleplerin haklı sebep iddiasından kaynaklanması nedeniyle tarafların tanık dahil sundukları ve mahkememizce toplanan tüm deliller ile özellikle şirkete ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir. Asıl davada davacı taraf, şirketin feshi için haklı sebepler olarak; şirket müdürleriyle ortak ...'in şirketin için boşaltacak işlemler yaptıkları özel harcamalarını şirket parasıyla yaptıkları, şirket parasıyla mal varlığı edindikleri, şirketi zarara uğrattıkları ve şirketin kuruluşundan itibaren hiç kar payı dağıtılmadığı iddialarına dayanmıştır....

    Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. " Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1- e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. "Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1-e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi yönünden; Mahkemece verilen ilk hükümde tasfiye konusu şirketin sadece kar payı yönünden davalının %5 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değer katılma alacağına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci hükümde ise; şirketin sermaye artışından kaynaklanan miktar yönünden ve kar payına ilişkin olarak da davalının %90 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değere katılma alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, şirket yönünden sadece kar payı yönünden katılma alacağı hesaplaması ve davalının hisse oranı yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket de paydaş olduğu ve şirketin ticaret sicilinde 25309 sicil numarası ile kayıtlı olduğu şirket temsilcisi ve müdürünün Sinan Şener olduğu, Müdür hakkında sorumluluk davasının bulunduğu şirket temsilcisinin Şirket zararına hareket ettiği, yetkilerini kötüye kullandığı belirtilip,davacının haklı nedenler ile şirketten çıkmasına izin verilmesi kar payı ile ilgili 4.000,00 TL ve pay değeri ile ilgili 7.000,00 TL nin ticari faizi ile birlikte alınması fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması istemi ile dava açıldığını, şirket zararının 17.026,29 TL olarak belirlendiğini, bu zararın miktarının da şirket varlığına girmesi gerektiğinden bu miktar da eklenmek sureti ile davacının pay değerinin belirlenmesi istendiğini, bilirkişinin 24.02.2020 tarihli raporunda çıkma payı 23.205,26 TL olarak saptandığı ve yansıtıltığı, bilirkişi raporunda kar miktarını ve kar payını da yansıttığını, yıllara göre değerlendirme yaptığını...

        Şti'nin bünyesinde bulunan sürücü kursu iş ortaklığı sebebiyle ödenmeyen şirket payı alacağı ve bağkur primleri kapsamında Ankara ... Müd.'nün ... esas sayılı dosyasında 20.000,00 TL'lik icra takibine başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, zarar eden bir şirket için kar payı söz konusu olmadığını, bu durumun muhasebe kayıtları ile de ortaya çıkacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, limited şirket ortaklığına yönelik kar payı istemli yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir. Davacı taraf, 07/09/2020 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi ile Özel ... Eğitim... Ltd. Şti. Bünyesinde bulunan ......

          sermaye artırımları sonucunda bugün kaç adet yaptığının ve değerinin kaç --- olduğunun tespitini, pay sahipliğinden kaynaklanan her türlü bedelsiz ve kar payı gelirlerinin geçmişe dönük tespiti ile ticari faizi ile müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir....

            , mali müşavirlik ücreti ve kira bedeli olduğunu ileri sürdüğü, bu durumda yapılan ödemelerin niteliklerinin tespiti ile davacının uhdesinde kaldığı kabul edilen bedelden mahsup edilip edilemeyeceğinin ve bu şekilde davacı şirketin zarara uğratılıp uğratılmadığının tespiti gerektiği, Kar payı ile ilgili yapılan değerlendirme: Kar payı ile ilgili hükümler TTK 608 ve 616/1-e maddesinde düzenlenmiştir....

              Bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin davaya cevap vermediği, davacı yanca da davacı şirkete ve diğer ortağa ulaşılamadığı görüldüğünden çıkma payı ve kar payı ile ilgili hesaplama yapılacak bir verinin dosya içinde bulunmadığı, bu nedenle bir hesaplama yapılamadığı, Davalı şirket ile ilgili Antalya Kurumlar Vergi dairesinden davalı şirket adına verilen en son Kurumlar Vergisi Beyannamesinin istenmesi durumunda şirketin bilançosuna ulaşılabileceği, ve çıkma payının kaydi değerinin bu veriler üzerinden yapılabileceği, Davalı şirket adına davacının payı oranında ödediği kamusal borçlar bulunduğu, Dosyada bulunan ticaret sicili kayıtlarında davalı şirketin genel kurul tutanağına rastlanmadığı, bu hususların şirketin kötü yönetimi olarak değerlendirilebileceği, sermaye şirketlerinin amaçlarımn kar elde etmek olduğu ve şirkete ortak olan kişilerin de kar payı almak olduğu, ortağın kar payı alma hakkının bulunduğu, ticaret sicili dosyasında genel kurul kararma rastlanmamakla ve davalı...

                Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olmayıp, davalı şirketin 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarının süresinde yapılmaması ve 06/07/2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararının ve tüm genel kurul toplantılarında kar payı dağıtılmaması kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti ve kar payı alacağı davası olup içeriği itibariyle bir tespit davası olduğunu, TTK hükümleri gereğince 3 aylık zamanaşımı süresinin genel kurul toplantılarının iptaline ilişkin olduğunu, hükümsüzlüğün tespiti davasında herhangi bir zamanaşımı ya da süre sınırı bulunmadığını, yine müvekkillerinin şirketin kurulduğu günden dava tarihine kadar ortağı olduğundan dava açma hak ve yetkilerinin TTK'da açık biçimde düzenlendiğini, yerel mahkemenin belirtilen hususlarda hukuki yanılgıya düşmüş olup zamanaşımı süresi geçmemiş olduğu gibi müvekkillerinin de dava açma hak ve yetkilerinin bulunduğunu, ayrıca...

                UYAP Entegrasyonu