Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu belge borç ikrarı niteliğindedir ve imzanın koyulduğu tarihte yetkili olan davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmıştır. Davalı vekili süresinden sonra davaya beyan dilekçesi sunmuş, mutabakat beyanının hukuksal geçerliliğinin olmadığını, ticari ilişkide davacı tarafından faturası tanzim edilmesine rağmen teslim edilmeyen mallar bulunduğunu, davacının bu malları teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini savunmuştur. Davalı şirket yetkilisi borç ikrarı niteliğinde bir belge tanzim etmiştir. Şirket yetkilisi olan dava dışı yöneticinin sorumluluğunu gerektirecek bu iddialar yöneticinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davası kapsamında davalı şirket ile dava dışı yönetici arasında var olan bir hukuksal ihtilaftır. Bu nedenle belgenin borç ikrarı içerdiği kabul edilerek toplanacak başka bir delil kalmadığından davanın kabulüne karar verilerek takibin devamına karar verilmiştir. Alacak likit olup icra inkar tazminatının koşulları oluşmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olan ve davanın feragatten reddine dair kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosya Dairemize intikal etmiş olup mümeyyiz taraf vekilinin 08.04.2015 tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alınıp incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Feragat, HMK’nun 307 vd. maddeleri uyarınca taraflardan birinin talep sonucundan vazgeçmesi niteliğinde olup hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Mümeyyiz davalı ... vekilinin HMK’nın 74. maddesine uygun şekilde kanunyolundan feragate yetkili olduğu anlaşılmış olup feragat beyanı sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, davalı ... vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

      Diğer bir deyişle kazalının veya vefat etmesi durumunda hak sahiplerinin açtıkları maddi ve tazminat davalarında belirlenen kusur oranlarının, müteselsil borçluların kendi iç ilişkilerini ilgilendiren rücu davalarında oranlar değişmeksizin dikkate alınması mümkün değildir. Zira, hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez ilkesine göre sigortalılar veya hak sahiplerinin açtıkları tazminat davalarında maddi zarar tutarları hesaplanırken veya manevi tazminat tutarları takdir edilirken kazalının kusuru dışlanmakta, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunan diğer kişilerin kusur oranları göz önünde bulundurulmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, müteveffa işçinin eşinin açtığı manevi tazminat davasında iş kazasının meydana gelmesinde işveren ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin %20, şirket müdürünün %10, ...'ın %10, ...'ün ise %20 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, işveren şirket ile davalı ...'...

        , şirket mal varlığı ve ortakların haklarının korunması gayesi ile şirkete tedbiren kayyım atanabileceğine dair Yargıtay içtihatları doğrultusunda, istem halinde, şirket müdürünün azline ilişkin davada şartların oluşması halinde, tedbiren şirkete yönetim kayyımı atanabileceği, davacının ise, şirketin organsız kaldığı ve bu nedenle şirkete yönetim kayyımı atanması veyahutta şirketin haklı sebeple feshine yönelik dava talebinde bulunmadığı gibi, şirket müdürünün azline yönelik, şirket müdürü aleyhine azil davası açmadığı, iş bu nedenle davacının tedbiren davalı şirkete kayyım atanmasına ilişkin talebinin reddi gerektiği, Yine her ne kadar davacı tarafça şirketin kuruluşundan bu yana ortaklık payı nedeniyle ödenmesi gereken kâr payı miktarının tespiti ile, iş bu alacağın davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesi talebinde bulunmuş ise de, TTK nun 608 ve devamı maddeleri ile TTK nun 616/1-e maddesine göre, kâr payının dağıtılması, genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayılmış olup...

          Dava şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır. Davacı, davalının şirket müdürü olduğu dönemde şirketi zarara uğratıcı eylemlerde bulunduğunu, şirket hesaplarını düzgün tutmadığını, şirketin borçlarını ödemediğini, 31/08/2014 tarihli bilanço ve şirket ticari defterleri ve banka hesapları üzerinde yapılan incelemede banka kredi borçları ile bir kısım firmalara olan borçların bilançoda gösterilmediğini, alıcı hesabının güncel olmadığını böylece şirket kasasının çok büyük miktarda açık verdiğini ve bu paranın nereye aktarıldığının tespit edilemediğini, bu nedenle uğranılan zararın tazminini talep etmiş, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya içinde bulunan ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporundan davalının 23/08/2013 ile 29/08/2014 tarihleri arasında davacı şirket müdürü olarak görev yaptığı, davalının 29/08/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile müdürlük görevinden azledildiği sabittir....

            Davacı Mektes Ltd.Şti.’nin davadaki talebi, ayıplı olduğu iddia edilen araç ile seyahat eden müdürünün uğradığı kaza sonucu şirketin işlerinin takip edilememesi dolayısıyla uğranılan kazanç kaybına karşılık 5.000.-TL ile şirket müdürünün hastane masraflarının kendilerince ödenmesi nedeniyle tahsiline yöneliktir. Mahkemece davacının hastane masrafına yönelik istemi husumet nedeniyle red olunmuş ise de, şirketin çalışamaması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen kazanç kaybı yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Diğer yandan şayet kaza şirket müdürünün görevini ifa ederken meydana gelmiş ise, davacı ödediği hastane giderlerini talep etme hakkına sahiptir. Bu durumda mahkemece, davacı şirketin iddiaları incelenerek iddia edildiği gibi araçta imalat hatasının bulunması halinde talep edilen tazminata ilişkin istem değerlendirilip, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile davacı şirketin talebinin reddi yerinde değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şirket Müdürünün Nez-i Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm limited şirket müdürünün azline ilişkin olup, ...Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ...11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ...11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2011 (Pzt.)...

                'den devraldığını, devre ilişkin kararın ortaklar kurulunda kabul edilerek ortak pay defterine işlendiğini, davalının bu ortaklar kurulu kararının iptali yönünde mahkemenin 2011/102 Esas sayı ile dava açtığını, kararın kesinleşmediğini, ayrıca davalının müvekkili şirket aleyhine kötü yönetildiği ve şahsen zarara uğradığı iddiasıyla mahkemenin 2011/281 Esas sayılı dosyasında tazminat davası açtığını, yine mahkemenin 2011/280 Esas sayılı dosyası ile dava açarak şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına davet ettiğini, karar kesinleşmeksizin ortağın ısrarı ile toplanan vekalet ve vekiller tarafından toplantı yapıldığını, bu olağanüstü toplantının ticaret sicil tarafından tescil edilmediğini, ticaret sicilinde tescil edilmeyen bu karar dayanak gösterilerek davalının şirket çalışanları ve şirket müdürüne ihtarname göndererek yönetime uymamayı teşvik ettiğini, bu davalar dışında mahkemenin 2011/481 Esas sayılı dosyası ile dava açarak müvekkili şirket müdürünün özel evrakta sahtecilik yaptığını...

                  Alacak ve tazminat sorumluluğunun kaynağı, sözleşme veya kanundur. Davacı ile davalı şirket arasında akdi ilişki kurulmadığında, bu davalının sözleşmeden doğan sorumluluğundan söz edilemez. Taraflar arasındaki sözleşmede davalı ... Makine San. ve Tic. A.Ş.'nin imzası bulunmamakta olup bu davalının, diğer davalı ... Isıtma ve Soğutma Sist. Tic. Ltd. Şti.'nin fiilini taahhüt ettiği de davacı tarafından kanıtlanmamıştır. Bu nedenle ... Makine San. ve Tic. A.Ş. yönünden davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış kararın davalı ... Makine San. ve Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı ... Makine San. ve Tic. A.Ş. Yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Makine San. ve Tic. A.Ş.'ye geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Kabul anlamına gelmemek kaydı ile, işyerinin işletilmesi veya bundan doğan tehlikeler ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı bulunmuyorsa bu noktada işverenin sorumluluğundan söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. İşverenin kusur sorumluluğundan değil de tehlike sorumluluğundan söz edilebilse dahi, Davalı Müvekkil Şirket aleyhine olmak üzere varlığı iddia edilen illiyet bağının kesilmiş olması da söz konusudur. Sorumluluk hukukunda üç durumda illiyet bağının kesildiğinden söz edilir. Bu haller mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve 3. Kişinin kusurudur. Somut olayda kazanın gerçekleşmesi ve zararın oluşmasında Davalı İdris Fırat’ın %100 kusuru bulunmakta olup 3. Kişinin söz konusu kusuru Davalı Şirket’in varlığı iddia edilen illiyet bağını kesmektedir. 3. Kişinin kusurunun illiyet bağını kestiği durumlarda işverenin sorumluluğundan bahsedilemez....

                    UYAP Entegrasyonu