Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin ortağı oldukları, uyuşmazlığın şirket ortağının sorumluluğundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, Limited Şirketlerin 6102 Sayılı TTK'da düzenlendiği ve davanın mutlak ticari dava olduğu anlaşılmakta olup, şirket ortağının özel veya tüzel kişi ya da kamu tüzel kişisi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Buna göre ilk derece mahkemesince davanın esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle davacıların istinaf taleplerinin kabulü ile HMK 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacıların istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... tarih, ... Esas ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2022 NUMARASI : 2022/533 ESAS - 2022/469 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) KARAR : Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya 4....

    Ancak zarar doğrudan değil, dolayısı ile, yani ortak veya alacaklının değil, onların çıkarlarının bağlı olduğu şirket varlığında azalmaya yol açmışsa, TTK’nın 340'ıncı maddesi yollamasıyla, aynı Yasa'nın 309'uncu maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak davada, hükmolunacak tazminatın şirkete verilmek üzere istenmesi gerektiği gibi, muvazaaya dayalı olarak şirkete ait taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin olarak, ortak tarafından açılan tazminat davasında da bedelin şirkete ödenmesi talep edilmelidir. (Dairemizin 26.11.2014 gün ve 2014/11111-18464 E. K. Sayılı İlamı) Somut olayda, davalı ...'ya yönelik olarak şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklanan tazminat ile muvazaaya dayalı olarak .... mirasçılarına yönelik olarak talep edilen bedelin davacı şirket ortağına ödenmesi istenmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.05.2011 gün ve 2011/209-2011/209 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olup % 40 payının bulunduğunu, diğer ortağın ise % 60 paya sahip ... olduğunu, davacı ile ... arasında boşanma davası bulunduğunu, şirketin müdürünün ise ortak olmayan oğulları Sercan Kaytan’ın olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davası nedeni ile diğer ortağın engellemesinden dolayı davacının şirketi denetleme ve bilgi alma hakkını kullanamadığını, oğulları olan şirket müdürünün idare ve temsil görevini yerine getiremediğini ileri sürerek davacının şirketi denetleme hakkını kullanmasına izin ve şirket müdürünün azline karar verilmesini talep ve dava ettiği dava sırasında ortak olmayan şirket müdürünün istifa ettiğini, şirketin organsız kaldığını ileri sürerek TTK'nın 435. maddesine göre bir kayyım tayin edilerek, şirket müdürünün seçilmesi...

        DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/05/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :28/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının Davalı şirketin hissedarı olduğunu aynı zamanda davalı şirketin kurucusu ... ... mirasçısı olduğunu Bursa Ticaret Sicil Memurluğunca düzenlenen 17.06.2011 Tarihli imzala sirküler belgesinin sahte olduğunu bu belgedeki imzanın muris ... ... ait olmadığı savcılık dosyasında yapılan incelemede bu durumun tespit edildiğini Ticaret Sicil Müdürlğünün bu belgeyi alırken imzayı noter imza sirküleri ile karşılaştırmadığını yasa ve yönetmeliğe aykırı davrandığını yine bu sahte belge ile Bursa 10 Noterliğince 23.06.2011 Tarihli imza sirkülerinin birçok sahte işlemde kullanıldığını Bursa 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/329 Esas sayılı dava dosyasında muris ... ... şirketi...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/260 Esas KARAR NO : 2021/1225 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/03/2021 KARAR TARİHİ : 16/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile davacının .... Organizasyon Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti. ’nin ortakları olduklarını, ortaklık paylarının ... % 75, ... % 25 şeklinde olduğunu, davalının aynı zamanda 21.11.2018 de matbaacılık faaliyetinde bulunmak üzere kurulan şirketin tek ve münferit imzaya yetkili müdürü sıfatını da taşıdığını,tarafların ortağı bulundukları ... Organizasyon Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti.'nin 21.11.2018 tarihinde matbaacılık faaliyetinde bulunmak amacıyla, ... Mah. ... Sok....

            Şti. hakkında açtığı şirket müdürünün azline ilişkin davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği, davacı ... tarafından davalı Saray Piliç İşl. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan şirket müdürünün azline ilişkin davanın ise şirket müdürünün idare ve temsil yetkisinin kaldırılması davasının, sadece bu yetkiyi kullanan ortağa yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu gerekçesiyle Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 27864 sicil numarasında kayıtlı Saray Piliç İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin müdürü olan davalı ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava ana dava ve birleşen dava yönünden yöneticinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davasıdır. Dava dilekçesinde hem diğer ortak davacı hem de ... Makina A.Ş. Davacı olarak eldeki davayı açmıştır. ... Makina A.Ş.'nin yönetim sırasında yöneticinin kusurlu eylemleriyle neden olduğu zararlar nedeniyle tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Şirket pay sahiplerinin de yöneticilerin zararlandırıcı işlemler karşısında tazminat davası açabilme hakkı bulunmaktadır. Pay sahipleri doğrudan zarar gördüğünü iddia ediyorlar ise tazminatın zarar gördükleri tutar kadar kendilerine ödenmesini isteyebilirse de çoğunlukla pay sahipleri şirketin zarar görmesi nedeniyle dolaylı olarak zarar gördüklerinden bu ikinci halde tazminat ödemesinin şirkete yapılmasını isteyerek dava açabilirler. Eldeki davada da tazminatın şirkete ödenmesi talep edilmiştir. Açıklanan gerekçeler ışığında her iki davacının da eldeki davayı açma ehliyeti bulunduğu kabul edilmiştir....

                Mahkemece, davacının işyerinde daha önce yapılan haczin hukuka aykırı olmadığının kesinleşen istihkak davasının reddine ilişkin karar ile anlaşıldığı, davacının bakiye icra dosyası borcunu depo etmekle alacaklı tarafın yeni haciz işlemleri yapma imkanını engellediği, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebi üzerine depo edilmiş parayı ödemesinin mevzuata uygun olduğu, borçlu olmadığı bir bedeli ödeyen davacının muhatabının takip borçlusu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. .. görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idareye karşı açılabilir, kusurlu memura karşı açılamaz . Davacı eldeki davada, icra müdürünün kusuru sonucu uğradığı zararın tazminini istemiş olduğuna göre, icra müdürü ...'e karşı doğrudan tazminat davası açamayacağı gibi, 02/08/2008 tarihinde icra dosyasına depo ettiği dava konusu bedeli, takip borçlusunun borcuna karşılık yatırdığı ve sonrasında takip alacaklısına ödendiğinin anlaşılması nedeniyle davalı ...'...

                  den devraldığını, devre ilişkin kararın ortaklar kurulunda kabul edilerek ortaklar pay defterine işlendiğini, davalının bu ortaklar kurulu kararının iptali için mahkemenin 2011/102 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, kararın kesinleşmediğini, ayrıca davalının müvekkili şirket aleyhine kötü yönetildiği ve şahsen zarara uğradığı iddiasıyla mahkemenin 2011/281 Esas sayılı dosyasında tazminat davası açtığını, yine mahkemenin 2011/280 Esas sayılı dosyası ile dava açarak şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına davet ettiğini, karar kesinleşmeksizin ortağın ısrarı ile toplanan vekalet ve vekiller tarafından toplantı yapıldığını, bu olağanüstü toplantının ticaret sicili tarafından tescil edilmediğini, ticaret sicilinde tescil edilmeyen bu karar dayanak gösterilerek davalının şirket çalışanları ve şirket müdürüne ihtarname göndererek yönetime uymamayı teşvik ettiğini, bu davalar dışında mahkemenin 2011/481 Esas sayılı dosyası ile dava açarak müvekkili şirket müdürünün özel evrakta sahtecilik...

                    UYAP Entegrasyonu