Şti.’ni zarara uğratacak eylemlerine rastlanmadığı bildirilmiş olup davacı tarafın davalı şirket müdürü tarafından davalı şirketin kötü yönetildiği, şirketin içinin boşaltığı, şirketin ve davacıların zarara uğratıldığına ilişkin iddialarının ispatlanmadığı, somut olayda şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması için koşulların bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir....
nin ise bu şirketin kuruluşundan beri şirket müdürü olarak görev yaptığını, şirkette hiçbir zaman şeffaf ve düzenli bir yönetim anlayışı olmadığını, şirket müdürü tarafından kanun ve nizama aykırı eylem ve işlemlerde bulunularak şirkete, ortakların haklarına, dolaylı ve vergisel olarak devlet aleyhine işlem yapılırken şirket müdürünün kendi çıkarlarına hizmet eden bir anlayış oluştuğunu, şirket müdürünün kendi şahsi hesapları ile şirket hesaplarını içli dışlı bir biçimde kullandığını, şirketin hesaplarından şahsi borç ve alacaklarının tahsil ve ödemesini yaptığı yönünde görgü ve bilgiye dayalı şahitler olduğunu, ancak en sağlıklı olanının şirkete ait tüm banka hesaplarının ve banka hesaplarından yapılan gelen giden tüm para hareketleri ile ...'...
Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin %50 oranda payına sahip olduğunu, TTK 630/1.m. uyarınca limited şirket ortağının şirket müdürünün haklı sebeple azli konusunda mahkemeye başvurma hakkı bulunduğunu, azil davasının şirket tüzel kişiliğine yönlendirilmesinin zorunlu olmadığım, müdüre yöneltilmesinin yeterli olduğunu, davalı müdürün TTK m. 626 uyarınca özen yükümlülüğü bulunduğunu, ancak adı geçenin söz konusu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak hareket etmiş olduğunu, davalının şirketin kuruluşundan bu yana münferiden yetki verilmiş müdürü olduğunu, “bu yetkinin ne amaçla ve nasıl kullanıldığına dair davacıya bir değerlendirme yapmadığım, rapor sunmadığım ve davacı ortağa hiçbir şekilde bilgi vermediğini, davacının davalı müdüre şirket hesaplarım incelemek için TTK m. 614 uyarınca talepte bulunduğunu, ihtarname çekmiş olduğunu, ancak davalının bu talebi kabul etmediğini, davalı müdürün görevlerini yerine getirmediğini, mali bilançoları...
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, mülga 6762 sayılı TTK'nın 161. maddesi uyarınca davalı şirket müdürünün idari hak ve vazifesinin nez'i talebine ilişkin olup, mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak şirket ortağı olan davacı ile şirket müdürü olan davalı hakkındaki kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçuna ilişkin dava dosyaları mahkemece irdelenip tartışılmamış, her iki taraf hakkında kamu davası bulunması ve isnat edilen eylemlerin aynı nitelikte olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
iddiada ileri sürülmediği anlaşılmakla maaş tutarlarının fahiş kabul edilebileceği rapor içeriğinde belirtilmiş ise de 25.09.2012 tarihli ve 06.04.2016 tarihli genel kurul toplantılarında oy birliği ile alınan kararlar dahilinde yapılmış olan maaş ödemeleri nedeniyle şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümlülüğünü ağır bir şeklide ihlal ettiği kabul edilemeyeceğinden şirket müdürünün azline ilişkin haklı sebebin varlığının kanıtlanamadığı, şirkete temsil kayyımı tayin edilmesi talep edilmiş ise de şirketin yönetim ve temsile yetkili organı mevcut olmakla organ boşluğunun bulunmadığı, davalı şirket müdürünün haklı nedenle azlini gerektiren koşulların varlığının kanıtlanamadığı, TTK 644/1-a maddesi atfı nedeniyle limited şirketler yönünden de uygulanması gereken anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK 553. maddesinde kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2014 tarih ve 2012/19-2014/457 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, 23.10.2008 tarihinde davalı ile dava dışı takip borçlusu ...'nin müvekkili şirketteki hisselerini devretmek suretiyle ortaklıktan ayrılarak halihazırdaki şirket müdürü ...'...
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Talepler; davalı şirketin adi ortaklıktan çıkarılması,karşı dava tazminat istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma Başlıklı Madde 633 de ; Bir ortağın fesih bildiriminde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesi veya ölmesi hâlinde, sözleşmede ortaklığın diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin bir hüküm varsa, bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, o ortak veya temsilcisi ya da ölen ortağın mirasçısı ortaklıktan çıkabilir veya diğer ortaklar tarafından yazılı olarak yapılacak bir bildirimle ortaklıktan çıkarılabilir. Adi ortaklıktan haklı sebeple ihraç konusunda TBK da özel bir düzenleme yer almamaktadır....
un, tek başına şirketi temsile yetkili ve müdürü olduğunu, müvekkilinin, şirket yönetim veya denetimi ile ilgili herhangi bir yetkisi olmadığını, davalı tarafın, müvekkilini FETÖ üyesi olarak itham ederek "ortaklıktan çıkarma" davasına karşı açtıkları "haklı nedenle fesih" ve "davalı müdürün sorumluluğuna ilişkin" davalar ... mahkemesinde istinaf aşamasında olduğunu, "Ortaklıktan çıkarma ve karşı dava olarak fesih" davası .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/... esas sayılı dosyasında, "şirket müdürünün sorumluluğu nedeniyle tazminat davası" ise .......
nolu belgesinden anlaşılacağı üzere; uhdesinde bulunan %10'luk payın tamamını, şirketin hakim ortağı ve müdürü olan ----- devrettiğini, böylece ----- tek ortak haline geldiğini, şirket yetkilisi, hakim ortağı, müdürü ve artık şirketin tamamının sahibi durumunda olan ----- ve şirket tüzel kişiliği, bu durumu ticaret sicile ve ilgili yerlere bildirmediğini, durum böyle olunca müvekkilinin ticaret sicil kayıtlarında ve vergi kayıtlarında halen şirket ortağı gibi gözükmeye devam ettiğini, müvekkilinin şirketin ortağı olmadığını, davalı şirket ve tüm payların sahibi olan ------gerekli iş ve işlemleri yapmamış, gerekli tescilleri ve bildirimleri yapmadığını, öncelikli olarak bu durumun tespitini ve tesciline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise, 21/02/2009 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini ve bu durumun tescilini, yargılama giderler ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava...
nolu belgesinden anlaşılacağı üzere; uhdesinde bulunan %10'luk payın tamamını, şirketin hakim ortağı ve müdürü olan ----- devrettiğini, böylece ----- tek ortak haline geldiğini, şirket yetkilisi, hakim ortağı, müdürü ve artık şirketin tamamının sahibi durumunda olan ----- ve şirket tüzel kişiliği, bu durumu ticaret sicile ve ilgili yerlere bildirmediğini, durum böyle olunca müvekkilinin ticaret sicil kayıtlarında ve vergi kayıtlarında halen şirket ortağı gibi gözükmeye devam ettiğini, müvekkilinin şirketin ortağı olmadığını, davalı şirket ve tüm payların sahibi olan ------gerekli iş ve işlemleri yapmamış, gerekli tescilleri ve bildirimleri yapmadığını, öncelikli olarak bu durumun tespitini ve tesciline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise, 21/02/2009 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini ve bu durumun tescilini, yargılama giderler ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava...