Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yanca, davalı şirket ortaklığının ve müdürlük görevinin sona erdiği, hisse devir işleminin ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine rağmen müdürlüğünün 06/12/2011 tarihli 13 nolu ortaklar kurulu kararı ile sona erdiğinin ilan edilmediği, bu durumun davacının zararına sonuçlar doğurduğu iddia edilerek müdürlüğün sona erdiğini tespiti ve ticil ve ilanı istemiyle eldeki dava açılmış, mahkemece davacının müdürlük görevnin sona erdiğinin tescil ve ilanı için ticaret siciline başvurduğuna dair belge sunulmadığı, söz konusu hususun tescili için şirket müdürü tarafından 30 gün içinde ticaret siciline başvurulmaması halinde görevi sona eren müdürün tescil için ticarete sicilne başvurma hakkı bulunduğu ve davacının ticaret siciline başvurarak tescil yaptırmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davanın dayanağını teşkil eden 06/12/2011 tarihli 13 nolu ortaklar kurulu kararınının şirket kayıtlarında olup olmadığı, aynı kararın noter onaylarının kim tarafından...

nin ortağı olmadığını, 04.10.2011 tarihinde şirket ortaklarınca dışarıdan şirket müdürlüğüne atandığını, şirket müdürlüğü görevinin ortaklar kurulunun 02.11.2011 tarih ve 2011/02 sayılı kararı ile sona erdiğini, ancak bu kararın tescil edilmediğini, bu tarihten sonra şirket adına hiç bir işlem yapmadığını, daha sonra haberi olmadan sahte imzalarla alınan 28.06.2014 tarih ve 5 nolu ortaklar kurulu kararıyla, adeta müdürlük görevi bu tarihte sona ermiş gibi karar alınarak tescil ettirildiğini belirterek, şirket müdürlüğü görevinin sona erdiğine ilişkin 02.11.2011 tarihli ortaklar kurulu kararının tescilini istemiştir. Bir davada vakıaların ileri sürülmesi taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. HMK'nın 33. maddesi gereğince hâkim Türk Hukukunu re'sen uygular. Somut olayda, davacının talebi şirket müdürlüğü görevinin 02.11.2011 tarihinde sona erdiğinin tespitine ilişkindir....

sona erdiğine ilişkin aldığı kararı sehven yayınlamadığını, bu hatanın davalı şirketin kusurlu davranışından kaynaklandığını, müvekkiline izafe edilecek kusur bulunmadığını, dolayısıyla, müvekkilinin, müdürlük görevinden istifa etmesi ve işbu yenilik doğurucu irade beyanının davalı şirkete tebliğ edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin, iş akdinin sona erdirilmesi ile müdürlük görevinin de bu tarihte hukuken ve fiilen sona erdiğini, dolayısıyla, müvekkilinin iş akdinin (ve doğal olarak müdürlük yetkisinin) sona erdiği 31.12.2012 tarihi itibariyle müdürlük görevinin de sona erdiğinin tespiti gerekirken, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirim tarihi olan 30.12.2015 tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiğine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Her ne kadar dava dilekçesinde, yapılan araştırma sonucunda müvekkilinin müdürlük görevinin devam ettiğinin öğrenilmesi sebebiyle davalı şirkete noterden istifa dilekçesi gönderildiği ve sonrasında İstanbul Ticaret...

Davacı, ... tarihinde şirket hisselerini devrettiğini ve müdürlük görevinin sona erdiğini iddia etmiş, mahkemece, ... tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde davalı şirket müdürlüğüne ... ve ...'un münferit yetkiyle müdür olarak seçildikleri ve bu tarih itibariyle davacının müdürlük görevinin sona erdiğinin kabulüne karar verilmişse de, limited şirkette müdürlük yetkisi ortaklık sıfatına bağlı olmayıp, 6762 sayılı TTK'nın 541. maddesine göre ortak olmayanlardan da müdür atanabilir. Müdürlük yetkisi ancak istifa, azil, ölüm ve görev süresinin sona ermesi gibi nedenlerle kaldırılabilir. Davacı, ... tarihli ortaklar genel kurulu kararı ile davalı şirkete münferiden yetkili müdür olarak atanmıştır.... yılında ... ve ... münferit yetkiyle müdür olarak tayin edilmiş olup, davacı ayrıca ortaklar genel kurulu kararı ile azledilmemiştir ve o tarihte müdürlük görevi devam etmektedir....

    nin ortağı olmadığını, 04.10.2011 tarihinde şirket ortaklarınca dışarıdan şirket müdürlüğüne atandığını, şirket müdürlüğü görevinin ortaklar kurulunun 02.11.2011 tarih ve ... sayılı kararı ile sona erdiğini, ancak bu kararın tescil edilmediğini, bu tarihten sonra şirket adına hiç bir işlem yapmadığını, daha sonra haberi olmadan sahte imzalarla alınan 28.06.2014 tarih ve 5 nolu ortaklar kurulu kararıyla, adeta müdürlük görevi bu tarihte sona ermiş gibi karar alınarak tescil ettirildiğini belirterek, şirket müdürlüğü görevinin sona erdiğine ilişkin 02.11.2011 tarihli ortaklar kurulu kararının tescilini istemiştir. Bir davada vakıaların ileri sürülmesi taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. HMK'nın 33. maddesi gereğince hâkim Türk Hukukunu re'sen uygular. Somut olayda, davacının talebi şirket müdürlüğü görevinin 02.11.2011 tarihinde sona erdiğinin tespitine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı şirkete ait şubelerdeki müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti talebine ilişkindir. Davacı, davalı şirkete ait şubelerde müdürlük görevinde çalıştığını,--------- tarihinde davalı şirket tarafından iş aktinin fesh edilmesi sebebiyle müdürlük görevinin sona erdiğini ancak davalı tarafça müdürlük görevinin sona erdiğinin ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmediğini, hukuki sorumluluk doğurmaması için müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ve kararın ilgili ticaret sicil müdürlüklerinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı şirkete ait şubelerdeki müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti talebine ilişkindir. Davacı, davalı şirkete ait şubelerde müdürlük görevinde çalıştığını,--------- tarihinde davalı şirket tarafından iş aktinin fesh edilmesi sebebiyle müdürlük görevinin sona erdiğini ancak davalı tarafça müdürlük görevinin sona erdiğinin ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmediğini, hukuki sorumluluk doğurmaması için müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ve kararın ilgili ticaret sicil müdürlüklerinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

          ortak ve hem de şirket müdürü olarak gözüktüğünü ileri sürerek, müvekkilinin tüm payının davalı Murat'a devrettiğinin ve devir nedeni ile devir tarihinden itibaren şirketle bir ilgisinin kalmadığının ve müdürlük görevinin sona erdiğininve yerine davalı Murat'ın atandığının tespitine, anılan durumların ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davacı tarafça davalı şirketteki müdürlük görevinin 11/11/2002 tarihinde istifa etmesine rağmen bu hususun tescil edilmemesi nedeniyle kayıtlarda şirket müdürü olarak gözüktüğü, davalı şirketteki müdürlük kaydının istifa tarihi olan 11/11/2002 tarihinde sona erdiğinin tespitine ve bu tarihten itibaren terkinine karar verilmesini talep etmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13....

              Davacı tarafça davalı şirketteki müdürlük görevinin 11/11/2002 tarihinde istifa etmesine rağmen bu hususun tescil edilmemesi nedeniyle kayıtlarda şirket müdürü olarak gözüktüğü, davalı şirketteki müdürlük kaydının istifa tarihi olan 11/11/2002 tarihinde sona erdiğinin tespitine ve bu tarihten itibaren terkinine karar verilmesini talep etmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13....

                UYAP Entegrasyonu