Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yolu ile satış bedelinin------bağlantılarını gizlemeleri nedeniyle----davalı hisselerinin satın alındığını, bu kişilerin bağlantısı bilinseydi hisselerin satın alınmayacağını, müvekkilinin iradesinin esaslı hatayı düşürüldüğünü belirterek ----tarihli hisse satış sözleşmesinin iptali, hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali ve hisse satış sözleşmesine ilişkin ödemesi yapılmış---- tüm davalılardan müteselsilen ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu bağlamda hisse devri menkul satımı hükmünde olup, menkul satımında asinin kanıtlanamadığı hallerde satım bedelinin peşin olarak ödendiği karinesi gereğince devir bedelinin ödenmediğini ispat yükü davacı taraftadır. Davacı ise dosya kapsamı itibarıyla dava konusu anonim şirket hisse devir bedelini almadığı ispatlayamamıştır. Kaldı ki davacı süresinde delil listesi dahi sunmamış, dolayısıyla iddiasını ispatlamak üzere yemin deliline dahi açıkça dayanmamıştır. Ayrıca, davalıya devrolunan anonim şirket hisse devir bedellerinin ödenmediği iddiasıyla hisse devir sözleşmesinin iptali ile hisselerin davacıya iadesi istemiyle açılan davada, yine TBK'nın 235/son fıkrasına göre satılanın istirdadı için bu hakkın açıkça hisse devir sözleşmesinde saklı tutulması gerekmekte olup aksi halde ancak satılanın bedelinin istenilmesi mümkündür....

      Baba-oğul olan davacı ile davalı arasında aynı tarihte noter tarafından düzenlenen iki adet limited bir adet anonim şirket hisse devir sözleşmesinin imzalandığı, limited şirket hisse devir sözleşmelerinde hisse devir bedeli olarak kararlaştırılan 160.000,00 TL ve 50.000,00 TL devir bedellerinin devralan davacı tarafından nakden ve peşin alındığı belirtilirken anonim şirket hisse devir sözleşmesinde ise devir bedeli olarak belirlenen 120.000,00 TL'nin devralan davacı tarafından alındığına dair limited şirket sözlerinde olduğu gibi bir ibareye yer verilmediği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, dava konusu limited şirket ve anonim şirket hisse devir sözleşmelerine konu hisse devir bedellerinin davacıya ödenip ödenmediği, dolayısıyla davacının davalı oğlundan hisse devir bedeli alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile davacının hisse devir bedeli alacağının varlığını tanıkla ispatlayıp istlayamayacağı noktalarında toplanmaktadır....

      Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalıların miras bırakanı olan ...’nun kardeş ve dava dışı limited şirketin ortakları iken, davalıların murisinin şirket için çekilecek kredi nedeniyle formalite icabı müvekkilinin hisselerinin kendisine devredilmesi ve kredi çekildikten sonra hisselerin tekrar müvekkiline devredileceğini söylediğini, müvekkilinin kanser hastası olan ağabeyini kırmamak için hisselerini 06.06.2012 tarihinde davalıların murisine devrettiğini, hisse devrinden kısa bir süre sonra davalıların murisinin vefat ettiğini, mirasçı olan davalıların müvekkiline ait hisseleri iadeye yanaşmadıklarını ileri sürerek, şirket hisse devri sözleşmesinin hile nedeniyle iptaline ve devre konu hisselerin müvekkiline aidiyetine bunun mümkün olmaması halinde hissenin gerçek değerinin belirlenerek...

        e azilnamenin 22.03.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, davaya konu hisse devri sözleşmesinin ise 14.03.2011 tarihinde azilden haberdar olunmadan yapıldığını, bu nedenle yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, anılan müvekkilinin davacı şirket yetkilisi Uğur Karayel'in babası olup, kötüniyetli bulunmadığını, müvekkili ...'ın ...'da ticaretle uğraştığını ve gelir sahibi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı şirket vekili, müvekkili şirketin bir kısım ortaklık payının, yetkisiz ve yasa dışı bir şekilde müvekkili şirket müdürü davalı ... tarafından dava dışı ...'a devredildiğini, diğer davalı şirket müdürü ...'...

          Davalı vekili, davacıların iddialarına göre hisse senedi devir işleminin 1997 yılından önce gerçekleşmiş olması nedeniyle, gerek 5 yıllık gerekse 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, hisse devrinin yasaya uygun olarak müvekkilinin alacağına karşılık yazılı sözleşmeyle yapıldığını ancak aradan geçen zaman nedeniyle yazılı sözleşmenin bulunamadığını, davacıların murisinin elinde kalan %0,11 payın yönetim kurulunda yer almak maksadıyla bırakıldığını ve kendisine sonradan yapılan ödemelerin iyiniyet ödemesi kapsamında olup kâr payı ödemesi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre davacıların murisi ... ile davalı ... arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre geçerli olarak yapılmış bir devir bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, BIMS Birleşik Aydınlatma San. Tic....

            Davalı vekili, dava konusu hisse devir sözleşmesinin yapıldığını ancak, şirketin faaliyet alanındaki devre mülk sözleşmelerinin alıcıları tarafından iptal edildiğini, bu nedenle de taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi gereği bedelden indirim yapılması gerektiğinden davalının borçlu değil alacaklı durumda bulunduğunu, ayrıca davacının dava dışı şirket hesabından para çektiği miktarın ve hisse devri öncesi doğan ve devrinden sonra ödenen, davacı tarafından gider olarak gösterilmeyen miktarın da hisse devri bedelinden mahsubu gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

              DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; takibe konu bonoların kambiyo senedi vasfında olmadığını, 03.04.2019 tarihli geçersiz hisse devir sözleşmesine göre şirket hisselerinin 9 adet bono ile ödenmesi şartıyla satışının kararlaştırıldığını, aynı gün ilgili bonoların düzenlendiğini ancak bonolarda şirket adına atılı imzaların yetkili kişi tarafından atılmadığını, imzaların geçersiz hisse devir sözleşmesinin tarafı olan ve keşide tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olmayan Habibullah Uygur tarafından atıldığını, sözleşme geçersiz olduğu için muacceliyet şartının da geçersiz olduğunu, hisse devri sözleşmesinin TTK’da düzenlenen şekil şartına aykırı olduğunu, imzaları noterce onaylanmayan hisse devri sözleşmesinin genel kurul kararı ile geçerlilik kazanamayacağını, 03.04.2019 tarihinde hisse devri gerçekleşmediği için şirket adına imza yetkisi olmayan Habibullah Uygur’un şirketin kaşesi üzerine imza atmasının şirketi borçlu konumuna sokmayacağını ileri sürerek icra takibini iptaline...

                Maddesine göre hisse devir sözleşmesine aykırılık iddiasıyla TBK 125. Maddesine göre sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödendiği iddia edilen bedelin iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.Taraflar arasında 10.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığı noktasında bir ihtilaf bulunmamktadır. Yine hisse devir sözleşmesinde devir bedelinin tahsil edildiği de yazılıdır. Pay senetlerinin kanun gereği nama yazılı pay senedi mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. Fakat taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin incelemesinde hisse devrinin pay defterine kaydedilmeyeceğinin de kararlaştırıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere hisse devrinde pay defterine kayıt, kurucu bir şart olmayıp ortaklığa ve üçüncü kişilere karşı açıklayıcı niteliktedir....

                  Davanın niteliği gereği mahkememizce inceleme yapılmış, davacının tüm delilleri toplanmış; iptali istenen ------ getirtilmiş, davacının bu şirkete ortak ve yönetici olmasını sağlayan ve sahte olduğu iddia edilen ---- hisse devir sözleşmesi getirtilmiş; mahkememizce davacının örnek imzaları toplanmış, huzurda imzaları alınmış; imza incelemesi sonunda gerek devir sözleşmesindeki imzanın gerekse yönetim kurulu toplantısındaki imzanın davacıya ait olmadığı belirlenmiş; ortaya çıkan bu durum nedeniyle davacının, davalı şirketin ortağı olan ...------- herhangi bir hisse devri almadığı; hisse devir sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı, bu nedenle söz konusu hisse devir sözleşmesinin butlan hükmünde olması nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiğinden dolayı ve sahte hisse devri sözleşmesine dayalı olarak alınmış bulunması nedeniyle butlan hükmünde olduğu sebebiyle iptaline karar verilmesi gerektiği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuş; --------karar sayılı ilamında davalı...

                    UYAP Entegrasyonu