Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 24.04.2013 tarihli ve 6276 yevmiye sayılı hisse devri ve temlik sözleşmesinin T8 Limited Şirketi hissedarlarından davalı T7'nun şirkette mevcut 3.000,00 TL hissesinin tamamını diğer davalı Adem Bıyıklı adına yapmış olduğu Kadıköy 27. Noterliğinin 25.04.2013 tarihli ve 14550 yevmiye sayılı hisse devri ve temlik sözleşmesinin iptaline davalı ortaklar Adem Bıyıklı, Halil Yazıcı, T6 tarafından 20.11.2013 tarihli tasfiyeye giriş yönünde verilen kararın hükümsüz olduğunun tespiti nedeniyle iptaline, karar vermiştir. Bu karara karşı davalı T7 ve T11 vasisi T9 istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

Öyle ki çıplak payın devri alacağın devri hükümlerine tabi iken; pay senedinin türüne göre hamiline pay senetleri zilyetliğin devri ile; nama yazılı pay senetleri ise ciro ve zilyetliğin devri ile devredilirler. Somut ihtilafta mevcut dosya kapsamına göre dava konusu hisse senetlerinin senede bağlanmadığı ve çıplak pay niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Somut davada, davalı olarak hisse devir sözleşmesinin tarafı olan ... A.Ş. gösterilmiştir. Halbuki davacının paylarını pay defterine kaydını talep edilen şirket dava dışı .. A.Ş.'dir. Dava, dava dışı anonim şirket pay defterine kayıt ve tescili istemi olup, 6102 sayılı TTK md 484 ve devamı hükümleri gereğince bu davanın pay defterine tescil istenen anonim şirkete husumet yöneltilmek suretiyle açılması zorunlu olup, bu şirket yerine hisse devir sözleşmesinin tarafı olan ve ortak konumundaki şirkete husumet yöneltilmesi nedeniyle, davanın pasif husumet yokluğundan reddine, karar vermek gerekmiştir....

    Davalı ... ve arkadaşları vekili, hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmede belirtilen taşınmazın murise ait bir taşınmaz olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ile muris ... arasında yapılan kooperatif hisse devri sözleşmesinin geçerli olduğu, tarafların iradesinin D Blok, 2. Kat, 5 Nolu bağımsız bölüme tekabül eden hissenin devri yönünde olduğu, bu bağımsız bölümün hisse devri sözleşmesine göre muris adına tescilinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, dolayısıyla davacı talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      nun tanık olarak dinlenmesine karar verilmesi, davacının avukat olduğu için işlemin sonuçlarını bilebilecek bilgiye sahip olduğu, hisse aldığı şirketin faaliyetlerinin 01.07.2017 tarihi itibarıyla 687 sayılı KHK ile sona erdirilmesinden sonra hisse devri yapılmadığı iddiasıyla ortava çıkmış olduğu konusunda davalı tarafından vapılan itirazlarıım mahkememiz takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir. Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafça davalıya şirket şirket hisse payının devri karşılığı olarak ödendiği iddia olunan bedelin iadesine yönelik başlatılan takibe vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Yargıtay 13....

        Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; hisse devrine ilişkin kooperatife yapılan tebligatın kooperatif çalışanı olmayan kişiye yapıldığından tebliğatın usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca hisse devrinin 08/02/2016 tarihinde kooperatife bildirildiği, iptali istenen kararın alındığı genel kurul toplantısına davacının hissesini devraldığı ...'nın da katıldığı, ortaklığın devri için kooperatif ana sözleşmesinin 17/1 maddesi gereğince öncelikle yönetim kuruluna bildirim yapmanın zorunlu olduğu, sözleşmenin 11/2 maddesine gereğince ortaklığa kabulün yönetim kurulu kararı ile gereçekleşeceği, davacının ortaklığa kabulüne 10/03/2016 tarihinde karar verildiği, iptali istenen 08/02/2016 tarihli genel kurul kararı ile ilgili olarak, davacının iptal davası açabilecek kişilerden olmadığından aktif husumet noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

          işleminin iptalini talep etmediklerini ancak yapılan malen ödemenin fahiş olduğunu belirterek davalı Cengiz Çolak ile akdedilen şirket hisse devir işleminin iptaline, davalı Cengiz Çolak yararına hisse devri nedeniyle tanzim edilen 13 adet bono nedeniyle şimdilik 30.000,00 TL üzerinden borçlu olunmadığının tespitine, ödenen 150.000,00 TL bedelli bono nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'sinin davacı Cengiz Çolak'tan tahsiline, davalılar T5 ve T6 yönünden şirket hisse devri nedeniyle malen yapılan ödeme fahiş olduğundan şimdilik 10.000,00 TL'nin anılan davalılardan davalılara iki adet taşınmazın devir tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı dışındaki şirket ortaklarının kanuna, esas sözleşme hükümlerine, dürüstlük kurallarına ve eşit işlem yapma ilkesine aykırı, şirketin temel yapısını bozucu ve şirket sermayesinin korunması hükümlerini ihlal eder nitelikte ve muvazaalı olarak birbirlerine şirket hisse devri yaparak yasaya aykırı şekilde örtülü olarak kar dağıttıklarını ve para aktarımı sağladıklarını, müvekkilinin dava konusu genel kurulun 3/a maddesi yönünden gerekçesi belirtilmek suretiyle red oyu kullandığını, söz konusu kararın usul ve esas açısından yasaya aykırı olup, butlan ile malul olduğunun tespiti ile iptalinin gerektiğini, şirket ortakları arasında hukuk ve ceza davaları devam ettiğinden hisse devri yapılmasının mümkün olmadığını, yapılan devirlerin TTK'nın 595 maddesine aykırı olduğunu, şirket müdürleri hakkında devam eden ceza davaları nedeniyle şirket müdürlerinin yetkilerinde bir değişiklik olmadığının kabulünün mümkün olmadığını, şirketin...

            hisselerinin devri" ibaresinin iptali istenilmektedir....

              Hükümler gerekçeli karar içeriğine yazılmış olup ,şirket hisse bedeline ilişkin ayrıca bir bedel ödeneceği her iki protokolde yazılı değildir.Şirket hisse değerinin daha fazla olduğundan hareketle nominal değer ile şirket hisselerinin değeri arasındaki farkın ödeneceği sonucuna varılması doğru görülmemiştir.Tarafların hissenin değerini anlaşma metnine yazdıkları doğrudur.Ancak şirket hisse devrinden sonra davalı ...'in hiç bir alacağının kalmayacağı da yazılı olduğuna göre ,şirket hissesinin devrinden sonra davalı ...'in hakkının kalmadığı yazılıdır. İkinci belgede de yazılı olduğuna göre hisse devri gerçekleştiğinde davalı ...'in davacıdan hiç bir alacağı kalmayacaktır. Akabinde noterde yapılan hisse devri sözleşmesiyle davacı %50 hissesini devretmiş ve bedelini aldığını da ikrar etmiştir. Şirket hisse devri ödeneceğine ilişkin aksine bir delil olmadığı halde davalı ... yönünden kısmi davanın ispatlanamadığından reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                Davacının hisse devri yoluyla ortak olduğu dava dışı ... Şti.'nin 01.02.2006 tarihinde sicile tescil edildiği, şirket sözleşmesinin 6. maddesine göre şirket sermayesinin 100.000,00 TL'den ibaret olduğu, bu sermayenin 51 hisse karşılığı 51.000,00 TL'sinin ...'a, 49 hisse karşılığı 49.000,00 TL'sinin davalı ...'a ait olduğu, şirketin ana sözleşmesinin 8. maddesine göre ...'un 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak seçildiği ve münferiden temsil ve ilzam yetkisine sahip olduğu anlaşılmış olup, davalının şirkette müdürlük görevi yapmadığı, dava dışı işçi ...'...

                  UYAP Entegrasyonu