İşbu karara karşı taraf vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuştur. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin yerinde görülmeyen tüm, davacı-karşı davalının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Asıl dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava, aynı sözleşmeye dayalı cezai şart alacağının tahsili ile fazladan ödenen taşıma ücretinin istirdadı, bu mümkün olmazsa asıl davada hükmedilecek tazminattan mahsubu istemine ilişkindir. Karşı davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan cezai şart TBK 179/2. maddesi kapsamında ifaya ekli cezai şart niteliğinde olmakla, bu cezai şartın istenmesi için ifa gecikmeli olarak yapılması durumunda dahi ihtirazı kayıtla ifanın kabul edilmesi gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/426 E. ile aynı ilişki kapsamında 2011 yılı Temmuz ayına ait cezai şart alacağına yönelik başlatılan takibe davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmış ve yerel mahkemece birleştirme kararı verilmiştir....
E. sayılı dosyasında birleştirildiğini, aynı sözleşmeye dayalı olarak açılan ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olan bu dosyalar ile işbu davanın HMK m. 166 gereği birleştirilmesini talep ettiklerini, yine birbiri arasında bağlantı bulunan dava dosyalarında kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için davalı lehine alacak hesaplanacaksa dahi; davacı tarafından varsa eserin tamamlanan kısmının belirlenerek talepleri doğrultusunda yapılacak cezai şart, bedel iadesi, menfi zarar ve mümkünse malzeme değerinin bu hesaplamalardan mahsubunu talep ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, davanın kabulüne, taraflar arasında mevcut 22.02.2022 tarihli sözleşmenin 14. maddesine göre 540.000,00 TL cezai şart bedeli, davacıya ödenen 502.090,00 TL bedelin iadesi, menfi zarar tutarı olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin (belirsiz alacak davası), 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline ve davacı elindeki ... marka ... model ... seri no.lu, ... marka...
Aksi halde Gayrimenkul Profesyoneli, asıl borçtan bağımsız olacak şekilde Franchise Alan'a 20.000 TL tutarında cezai şart bedeli ödeyeceğini, bu cezai şart bedelinin fahiş olmadığını şimdiden kabul , beyan ve taahhüt etmiştir. '' cezai şart düzenlenmiştir. Taraflar sözleşme serbestisi ilkesi gereği ve Türk Borçlar Kanunu'nun çizdiği sınırlar çerçevesinde iradi olarak cezai şart belirlemişlerdir. Davacı şirketin adresi Nilüfer olup burada davacıdan izin alınmaksızın müvekkille aynı işi yapmaya devam etmekte , davacının portföyüne zarar verdiği, rekabet yasağı sözleşmesine dayalı olarak cezai şart talebinde bulunmuştur. Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır....
cezai şart alacağının da geçersizliği ile bu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının, Kemalpaşa İcra Dairesi'nin... takip sayılı dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, aksi durumda bu cezai şartın şekle uygun olduğunun kabulü durumunda konu cezai şartın dilekçede belirtilen ve resen tespit edilecek diğer geçersizlik sebeplerinden dolayı geçersizliğine, icra takibinden dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlerinin ve karşı yan avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/943 Esas KARAR NO:2023/439 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:25/11/2022 KARAR TARİHİ:24/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davalı şirket ve müvekkili şirket arasında --------- akdedildiğini, bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin elektrik kullandığını, davalı şahsın, davalı şirketin müdürü olduğunu, şirketin münferinden temsile yetkili olduğunu, müvekkili ile imzalanan sözleşmede ticari kefaleti bulunduğunu, ancak takibe itiraz ettiğini, takibe konu faturanın cezai şart faturası olduğunu, tarafın tacir olduğunu, müvekkili şirketin mevzuat ve sözleşme gereği işbu sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart talep etme hakkının bulunduğunu, bilirkişi incelemesi yapılıp müvekkili şirket defter ve kayıtları ve tüm dosya kapsamında araştırma yapılarak alacağının tespit edilebileceğini...
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili ...'ın ... İmalat İth. San. Ve Tic. Ltd. adlı şirketin eski ortağı olup, müvekkilinin Ankara 18. Noterliği ... yevmiye numaralı 25 Ocak 2013 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile şirketteki 25 hissesini bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleri ile ...'a devrini yaptığını, ancak hisse devri kararının tescil ve ilanı davalı taraf olan aynı zamanda anılan şirketin müdürü konumunda bulunan ... tarafından gerçekleştirilmediğinin öğrenildiğini, bunun üzerine ortaklar ..., ... ve diğer muhataplarla bu konu ile alakalı iletişime geçilip durumdan haberdar edilmelerine rağmen tescil ve ilanın yapılmadığını, Söz konusu şirkete ve şirketin müdürü olan davalı ...'...
Noterliği 2576 yevmiye numaralı 25 Ocak 2013 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile şirketteki 25 hissesini bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleri ile T3'a devrini yaptığını, ancak hisse devri kararının tescil ve ilanı davalı taraf olan aynı zamanda anılan şirketin müdürü konumunda bulunan T3 tarafından gerçekleştirilmediğinin öğrenildiğini, bunun üzerine ortaklar T6 T3 ve diğer muhataplarla bu konu ile alakalı iletişime geçilip durumdan haberdar edilmelerine rağmen tescil ve ilanın yapılmadığını, Söz konusu şirkete ve şirketin müdürü olan davalı T3'a öncelikle ve daha sonra da T4 söz konusu tescil işleminin yapılabilmesi için ihtarda bulunulduğunu, ancak şirket ve şirketin müdürünün bu ihtara herhangi bir cevap vermediğini, müvekkilinin devri gerçekleştirdiği kişinin şirketin müdürü konumunda olan şahıs olduğunu, devirden diğer şirket ortağının haberdar olmamasının da imkansız olacağını, Şirketin ortağı olan T6'in davaya müdahil olmak istediğini, ancak...
Bu tespitlere davacı tarafından, 10.01.2005 tarihinden önceki tazmin taleplerinin geri alınmış olması nedeniyle 10.01.2005 tarihine kadarki süre için davalı bnaka açısından cezai şart koşulunun oluşmadığı kabul edilse bile, 10.01.2005 tarihli tazmin talebinin geri alınması gibi bir durum söz konusu olmadığından ve ödeme talep tarihinden 16 gün sonra 26.01.2005 tarihinde yapıldığından davalı bnakanın tazmin talep tarihinden ödeme tarihine kadarki süreye ilişkin cezai şart sorumluluğunun bulunduğu ve buna göre hesaplama yapılması gerektiği, davalı şirket yönünden ise 07.10.2003 tarihine kadarki süre için davalı şirketten cezai şart istenemeyeceği düşünülse bile, teminat mektuplarının 07.10.2003 tarihi itibariyle paraya çevrilememesine sebebiyet veren davalı şirketin, 07.10.2003 tarihi ile tazmin talep tarihi 10.01.2005 arasındaki süreye ilişkin cezai şart miktarını ödemekle yükümlü olduğu belirtilerek itiraz edilmiş ve mahkemeden ek rapor alınması talebinde bulunulmuş, mahkemece bu talep...
- KARAR - Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, taraflar arasında 21.11.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline sonradan oluşan kat artışı nedeniyle verilmesi gereken dairelerin ve ortak alanların verilmediğini ayrıca, işin sözleşmede kararlaştırılan sürede ifa edilmemesi nedeniyle cezai şart alacakları bulunduğunu ileri sürerek, daire sayısından kaynaklı artış nedeniyle 31.200,00 TL; ortak alanlardaki artış nedeniyle 5.000,00 TL ve 3.500,00 TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 39.700,00 TL’nin; birleşen 2010/744 E. sayılı davada ise, aynı sözleşmeye dayalı olarak inşaattaki eksik ve ayıplı işlerin nama ifasını sağlamak üzere toplam 63.250,00 TL’nin davalı yükleniciden tahsilini talep ve dava etmiştir....