Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı işveren davalı işçinin iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiğini ve aralarındaki iş sözleşmesine göre çalışmayı taahhüt ettiği süreden önce sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürmüş, davalı işçi ise iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini cezai şart ödemekle yükümlü olmadığını savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu ve haklı neden olmaksızın feshedildiği kabul edilerek cezai şart talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine göre taraflar arasında imzalanan sözleşme asgari süreli iş sözleşmesi olup, belirli süreli iş sözleşmesi kabulü isabetli olmamıştır....

    şart ödeme borcu altına girmiş olduğunu, TBK.md.l79/f.2 hükmü gereği bu cezai şart ifa yerine istenebilen cezai şarttır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davada Akçaabat İcra Müdürlüğü’nün 2002/273 (Yeni numarası 2004/388) sayılı icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tesbitine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece 01.10.2002 tarihli feragat sözleşmesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibi 21.03.2002 tarihli sözleşmenin üçüncü sayfasında yer alan cezai şart hükmüne dayanılarak yapılmıştır. Buna göre arsa sahibince tapu devri talebine rağmen devir işlemine yanaşılmadığı takdirde cezai şart ödeneceği kabul edilmiştir....

        Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki ...Tesisleri'nin İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi ve eki niteliğindeki sözleşmelerin feshi nedeniyle davalının sözleşmeye konu bütün taşınır ve taşınmazlardan tahliyesi ve bütün taşınır ve taşımazların davacıya teslimi, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan cezai şart ve elleçleme sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle katlanılan depolama maliyetlerine ilişkin zararın, sarkan ve iptal edilen araçlar nedeniyle cezai şart alacağının, elleçleme sırasındaki gübre eksikliği nedeniyle uğranılan zararın ve diğer alacakların tahsili istemine ilişkindir. Somut uyuşmalıkta, taraflar arasındaki sözleşme, hasılat kirası sözleşmesinin unsurlarını içerdiği gibi istisna sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinin de unsurlarını içermektedir....

          Temyiz Sebepleri Davalı vekili; fotokopi belge üzerinde yapılan imza incelemesiyle söz konusu imzanın müvekkili Şirket Yönetim Kurulu Başkanına ait olduğuna dair değerlendirmenin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından aslı olmayan bir belge üzerinden yapılan detaylı ve teknik tespitlerin nasıl yapıldığının anlaşılamadığını, çıplak gözle dahi fotokopi belge üzerindeki imzanın müvekkil Şirket Yönetim Kurulu Başkanının eli ürünü olmadığının anlaşıldığını, davacının istifa ettiğini ve bu nedenle tazminat talep edemeyeceğini, tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu ve bu beyanlara itibar edilemeyeceğini, davacının hiçbir zaman Şirket müdürü olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; cezai şarttan yapılan takdiri indirim oranında toplanmaktadır. 2....

            Ancak, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 415. ve 416. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceği düzenlenmiş olup, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmemiştir. TTK'nın 415. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle pay devri yapılmış olur. Nama yazılı pay senetleri ise, ciro ve teslim ile devredilir, devir şirkete karşı pay defterine kayıtla hüküm ifade eder. Anonim ortaklığın çıplak paylarının devri konusunda TTK bünyesinde bir hüküm bulunmamaktadır. Payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği hususunda görüş birliği mevcuttur. Ancak payın serbestçe devredilebilirliğine getirilen kanuni ve iradi sınırlamalar kuşkusuz çıplak pay için de geçerlidir....

              A.Ş. olduğunu, yine sözleşme tarihindeki ortaklarının ..., ..., ..., ... ve ... olduğunu, 29/03/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi neticesinde, şirketin yeni ortakları müvekkilleri ile halihazırda şirket yönetim kurulu ve tek hissedar olan ... ve ... olduğunu, sözleşme mukabilinde müvekkillerinin uzunca bir süre şirket yetkilileri ile görüştüğünü ve ancak şirket hisselerinin şirket pay defterine kaydını bir türlü sağlayamadığını, bunun üzerine taraflarınca ... 40. Noterliği'nin 08/03/2016 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete ve şirket yönetim kurulu başkanı olan ...'...

                dır) ve ...’ın kardeş oldukları, davalılardan ..., ... ve ... arasında davacı şirket hisselerinin satılması ve hisse satışı sonrası satıcılar ve alıcı arasında kurulacak maddi ve idari düzenlemelerin hisse satış öncesi kayıt ve taahhüt altına alınması konulu 28/08/2008 tarihli şirket hisse satış protokolü hazırlandığı ve protokolü... ve ...'ın imzaladığı, ...'ın bu protokole rağmen davacı şirketin hisselerini 02/09/2008 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmeleriyle kardeşleri olan ... ve ...'a satışını sağladığı, daha sonra davalıların sattığı hisseleri kardeşlerinden devir aldığı, burada amacın protokol hükümlerinden kurtulmak olduğu, çünkü davalıların ... ve ...'a yaptıkları hisse satışlarında ayrıntılı bir devir protokolüne yer verilmediği, davacılar ... ve ...'ın alıcı ...'ın kardeşi ve aldıkları hisseleri kısa bir süre sonra ...'...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, otogaz bayilik sözleşmesindeki asgari alım taahhüdünün davalı bayi tarafından yerine getirilmediği gerekçesine dayalı cezai şartın ve sözleşmenin erken sona ermesinden kaynaklı cezai şartın tahsili talebine ilişkindir....

                    Ancak BK’nun 19-20 ve BK’nun 161/2.maddeleri gereğince cezai şart tacir borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek ise bu husus genel adap ve ahlaka aykırı sayılacağından, mahkemece cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay'ca kabul edilmektedir. Bu durumda mahkemece, tarafların iktisadi durumu, davalı borçlunun ödeme gücü ve kabiliyeti, gözönüne alınarak, bu yönde davalı defter ve kayıtları incelenip, somut verilere dayalı ayrıntılı bilirkişi raporu alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde cezai şarta dair bir karar verilmesi gerekirken, alınan ek rapordaki sadece yoruma dayalı görüşe dayanarak cezai şartın davalı şirketin ekonomik yıkımına sebep olabilecek nitelikte görülmediğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu