- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkiline 12 tam 1 yarım bağımsız bölüm teslim edileceği ve arsa sahibine % 30 oranına denk gelecek sayıda konut verilmesi gerekliliği karşısında müvekkiline 14 adet bağımsız bölüm verilmesi ve inşaatın bitim süresinin 24 ay olduğu ve inşaatın süresinde bitmemesi halinde süre uzatım talebi ve cezai şart hususunun sözleşmeye eklenebileceği konusunda anlaştıklarını, davalı şirket tarafından 60.000,00 TL cezai şartın 15.08.2011 tarihinde sözleşmede belirlenen şekil ve vadelerde müvekkiline ödendiğini, şirketin teslim etmiş olduğu daire sayısının 6 adet olduğunu, şirketin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle toplamda 1339 günlük gecikme bulunduğunu bildirerek ileri sürerek davalı şirketin edimini yerine getirmekte gecikmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL cezai şartın ve cezai şartla karşılanmayan...
Cezai şartın talep edilip edilemeyeceği, geçerli olup olmadığı ve miktarının fahiş olup olmadığı hususları yargılamayı gerektirir niteliktedir. Yerleşmiş yargı uygulamasında da cezai şart alacağının likit olmadığı kabul edilmektedir. Bu nedenle cezai şart isteminde kabul ve reddedilen kısım yönünden koşulları oluşmadığından tarafların icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmelidir....
davalının cezai şartı ve kendisi için yapılan masrafları ödemesi zorunluluğu bulunduğunu, her iki sözleşme için de cezai şart isteme hakkının oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir....
Noterliği'nin 05/09/2018 tarih ve ... yevmiye numaralı "Senede Bağlanmamış Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmesi" ile ve aynı tarihli "Hisse Devrinden Sonraki İlişkiyi Düzenlemeye Dair Sözleşme" uyarınca davalı ... devrettiğini, davacının ekonomik dalgalanmanın geçmesinden sonra paylarını geri alacağını, nama yazılı hisse senetlerinin halen kendisinde olduğunu, hisse devrine karşılık davalı tarafından herhangi bir bedel ödenmediğini, davalıdan talep edilmesine rağmen hisselerin devredilmediğini ve kar payının ödenmediğini, bu sebeple hisselerin davacıya iadesine ve geçmişe yönelik kar payı alacağının tahsiline, mümkün olmadığı takdirde devredilen hisselerin gerçek değerinin ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, tarafların kabulünde olan uyuşmazlık konusu olmayan 01.03.2007 tarihli tasfiye ve paylaşım sözleşmesi ile yine aynı tarihli alacak paylaşım sözleşmesine dayalı alacak ve cezai şartın tahsili istemidir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 29.06.2013 tarihinde Ortaklık Ayrılık Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmede hisselerin devri konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin 4. maddesinde 100.000 USD cezai şarta ilişkin hüküm bulunduğunu, ancak tarafların imzalamış oldukları sözleşme ile hisselerini devredeceği şirkete ait borçlarını sözleşme tarihinden sonra ödediği, taraflar arasındaki imzalanan hisse devrine ilişkin sözleşmenin yürürlüğe girmediği, karşılıklı edimlerin yerine getirilmediğinden davacının sözleşme uyarınca cezai şart talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Limited şirket hisse devri sözleşmelerinin noterde düzenlenmesi gerekli olsa da yukarıda yer verilen ve emsal diğer Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere davalı tarafça inkar edilmeyen, imzaya itiraz edilmeyen sözleşmenin ve tarafları arasında alacak- borç doğuran yazılı sözleşme mahiyetinde bulunduğu anlaşılmakla, 02/03/2018 tarihli adi yazılı pay devri sözleşmesinin ayakta olduğu ve bu sözleşme nedeniyle ödenmeyen bakiye pay devri bedeli nedeniyle davalıya borçlu olduğu, Sözleşme bedelinin 200.000,00-TL olarak belirlendiği bu bedelden kapora olarak belirlenen 5.000,00-TL ve ödendiği kabul edilen 60.000,00-TL' nin düşüldüğü sözleşme bedelinden bakiye borcun 135.000,00-TL olduğu, davalının ödeme savunmasında bulunamadığı ve buna ilişkin delil sunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne, İzmir ...İcra Müdürlüğü'nün ......
Maddesine göre abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin tüm takiplerin Merkezi Takip Sistemi nezdinde yürütülmesi gerektiğini, takibe konu faturanın abonelik sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen cezai şart faturası olduğu hususu göz ardı edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Takip dosyasının tetkikinde ;davacı tarafından davalı abone hakkında cezai şart fatura- sından kaynaklanan 134.600,00 TL asıl alacak + 4.867,73 TL takip öncesi işlemiş faiz alacağından ibaret toplam 139.467,73 TL alacağın tahsili talebiyle MTS üzerinden takibe girişildiği, itiraz üze- rine takip durduğundan itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Noterliği' nin 25/02/2016 tarihli anonim şirket pay devri sözleşmesi ile 120 adet paya karşılık 120.000.00 TL sermaye payını davacıya devrettiğini, 26/02/2016 tarihli davalı şirket yönetim kurulu kararı ile de hisse devrinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine karar verildiğini, davacı tarafça Ticaret Sicil Müdürlüğüne hisse devrinin tescilinin ilan edilmesine yönelik talep yazısı gönderildiğini, ancak dilekçesindeki talebinin şirket müdürü tarafından talep edilebileceği belirtilerek talebinin reddedildiğini, davalı şirkete keşide edilen ihtarnamelere rağmen pay devrinin tescilinin yapılmadığını belirterek, tarafına tescili gereken ve devre ilişkin tüm yasal şartlarını yerine getirdiği %10'luk paya denk gelen 120 adet payın şirket pay defterine işlenerek ve ilan ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirketin taraf sıfatı olmadığını ve husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirket hakkında İstanbul Anadolu 2....
olduğu, 07/06/2004 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesine İlişkin Zeyilnamede ve 07/06/2004 tarihli Protokolde kefil sıfatıyla imzası bulunmayan ve 07/06/2004-07/06/2005 tarihleri arası döneme ilişkin haksız cezai şart talebine itirazında haklı olan davalı ...’in dava konusu cezai şart ve kar kaybı alacağından sorumlu olmadığı, ilk derece mahkemesinin bu davalıya yönelik davanın reddi yönünde verdiği kararda bir isabetsizlik görülmediği, davalı şirket vekili yasal sürede cevap dilekçesi sunmadığından yetki ve derdestlik (o tarihte dava şartı olmayan) ilk itirazları yerinde görülmediği gibi, yargılama sırasında ileri sürülmeyen zamanaşımı def’inin de haklı görülmediği, davalı şirket vekilinin esasa yönelik istinaf sebeplerinin bu davada verilen karara yönelik olmadığı, davanın konusu olmayan teminat mektubu ve intifa süresine ilişkin olduğu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınacak bir husus da bulunmadığı, dolayısıyla esasa yönelik istinaf sebeplerinin de yerinde görülmediği...