Taraflar bu alım satım işini protokole bağlamışlar ve protokol ile 170.000 TL bedel ile satışı konusunda anlaşmaya varmışlardır. 95.000,00 TL nakit olarak ve 40.000,00 TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 20.09.2012 vadeli 75.000,00 TL bedelli bononun bononun anonim şirket hisse devir sözleşmesi sebebiyle düzenlendiği ve davacı tarafından davalıya verildiği konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava dışı hisse devri yapılan şirket ortak pay defterinde davacının 01.06.2012 tarihinde hissesini davalıya devir ettiği, davalı ...'ın karar defterinin 3. sayfasında yer alan bilgiye göre 270 adet hisseyi satın almış olduğu ve noter satışına konu olan hisse devrinin tamamlanmış olduğu tespit edilmiştir. Takibe konu borcun sebebi " hisse devir bedeli bakiye borcu 20.09.2012 vadeli 75.000,00 TL bedelli senet bakiyesi "olarak beyan edilmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki ortaklık hisse devir sözleşmesine dayanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal ve tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne dair verilen 25.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 20.09.1982 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek ise satış bedelinin güncelleştirme değeriyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, taralar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesih edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre cezai şart ve mahrumiyet zararlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesine dayalı olarak kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar 29.9.2021 gün 2018/ 2744 Esas, 2021/ 1479 sayılı kararı ile feshin haklı olduğu gözetilerek yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davacının talep edebileceği, kar mahrumiyeti ve cezai şart talep edip edemeyeceği yönünde inceleme yapılması gerektiği gerekçesi ile kaldırılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hisse devir işleminin vekaletname kapsamına ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı ...’ya yapılan 2.000.000,00 USD tutarındaki ödemenin şirketlerin hisse devirleri ile ilgisinin bulunmadığı, şirketler ve hakim hissedar İlhan ... aleyhinde açmış olduğu davalardan ve yapmış olduğu şikayetlerden vazgeçmesi karşılığında sulh sözleşmesine konulan şart gereğince ödenmiş olduğu, davacının davalı ...’dan alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı Av. ...’ın sulh sözleşmesi gereğince davacı adına tahsil ettiği 3.500.000,00 USD’nin 2.000.000,00 USD’sini davacının yazılı talimatına istinaden ... isimli şahsın banka hesabına göndererek ödemiş olduğu, el yazısını ve imzasını havi 21.02.2012 tarihli belgede....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2015/320 ESAS - 2019/210 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı iddiası: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 26/07/2012 tarihli hizmet sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşmeyi şirket yetkilisi Cemal Bilim'in kendi el yazısı ile yazıp ve imzaladığını, yapılan bu hizmet sözleşmesine göre aylık 15.000 TL maaş, yıllık cirodan % 0,10 ilave ücret, ilerde ayrı bir şirket kuruluşu yapılırsa buradan da % 3 ile % 5 arasında hisse, kalması için lojman tahsisi, iş gereği arabanın, kararlaştırıldığını, müvekkilinin fabrikada fabrika müdürü olarak görev yapacağı, hizmet sözlemesinin 5 yıl süre ile yapıldığı ve tarafların 5 yıldan önce sözleşmeyi sonlandırması durumunda 50.000 euro cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin 26/07/2012- 18/10/2013 tarihleri arasında fabrika müdürü olarak çalıştığını, sözleşmede kararlaştırılan ücretin bir kısmının bankadan...
Bölge adliye mahkemesince; davanın, adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesine dair yapılan protokol içerisinde taşınmaz hisse devrine dair edimin yerine getrilmemesine dayalı cezai şart istemine ilişkin olduğu, tapulu taşınmazın devrine ilişkin sözleşmelerin resmi şekilde yapılmadığı sürece geçersiz bulunduğu, cezai şartın da asıl borca ilişkin fer’i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartın da geçersiz olacağı gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Uyuşmazlık; adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesine dair protokol uyarınca cezai şart istemine ilişkindir. Hukuk mahkemesinde görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise hukuk mahkemesi o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını kendisi için bekletici sorun yapabilir....
Aksi halde şirket nezdindeki teminatlarının nakde çevrilerek irat kaydedilebileceğini kabul ve taahhüt eder şeklinde hüküm altına alınmıştır. Yine devreden şirket ile davalı arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 10.2 maddesinde "Şirketin sözleşmeye aykırılık nedeni ile cezai şart karşılıklarının ödenmesini talep etmesi hiçbir süreye şekil şartına bağlı değildir. Malik/Bayi 'nin sözleşmeye aykırı davranışı cezai şart borcunun doğumunu ve muaccel olmasını sağlar. Sözleşmeye aykırılık nedeni ile doğmuş bir cezai şart alacağının şirket tarafından talep ve tahsil edilmemiş olması, malik/ bayi ' ye sözleşmeye aykırılığın şirket tarafından kabul edildiği ve sözleşmenin ilgili maddesinin aykırılık doğrultusunda zımnen değiştirildiğini iddia etme hakkı vermeyeceği gibi şirket bu alacağı her zaman talep edebilir." şeklinde hükme bağlanmıştır....
in üstlendiğini, davalı yanın işbu sözleşmeyi kendi serbest iradesi ile imza altına aldığını, sözleşme tarihinden itibaren artık şirketin kamusal ve özel nitelikteki bütün borçlarından davalının sorumlu olduğunu, hisse devrine ilişkin noter onaylı sözleşme imzalanmakla birlikte, şirket ortaklar kurulunun toplanması için müvekkili tarafından yapılan çağrıların bugüne kadar sonuçsuz kaldığı ve diğer ortakların toplantıya katılmamalarından dolayı şirket ortaklar kurulu toplanamamış; hisse devri sözleşmesinin ortakları ile onaylanmasının mümkün olamadığını, yani ortaklar kurulunun toplanıp hisse devri konusunda karar alamamasının diğer ortakların toplantı davetine kayıtsız kalmalarından kaynaklandığını, ...... Dış Ticaret Ltd. Şti.'...
Açıklanan nedenlerle, hükmüne uyulması zorunlu olan bozma ilamına uyularak hükmüne uyulan bozma ilamı gereği davacının cezai şart talebinde kısmen haklı olduğunun kabulü gerektiği ,ancak likit olmayan cezai şart alacağı tazminat kabilinden olduğu halde icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf nedeni icra inkar tazminatı bakımından kabul edilerek kararın kaldırılmasına, yeniden karar verilmesine ilk derece mahkemesince hesaplanan cezai şart miktarı somut olaya uygun bulunduğundan aynı miktar bakımından itirazın kısmen iptaline, talep olunan cezai şart davalının iktisaden mahvına sebep olacak miktarda olmadığından tenkise gerek bulunmadığına , davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/886 Esas 2018/556 Karar sayılı ve 16/05/2018 tarihli hükmünün HMK.'...
İşbu karara karşı taraf vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuştur. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin yerinde görülmeyen tüm, davacı-karşı davalının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Asıl dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava, aynı sözleşmeye dayalı cezai şart alacağının tahsili ile fazladan ödenen taşıma ücretinin istirdadı, bu mümkün olmazsa asıl davada hükmedilecek tazminattan mahsubu istemine ilişkindir. Karşı davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan cezai şart TBK 179/2. maddesi kapsamında ifaya ekli cezai şart niteliğinde olmakla, bu cezai şartın istenmesi için ifa gecikmeli olarak yapılması durumunda dahi ihtirazı kayıtla ifanın kabul edilmesi gerekir....