Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin 26.5.2012 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tesbitine” karar verilmiştir. Mahkememizce verilen karar, Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 2015/3334 Esas, 2015/5708 Karar sayılı ilamıyla “... Dava, davalı anonim şirket genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, davacılardan ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararların butlanla malul olduklarından bahisle hüküm kurulmuş ise de, dava tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın 381/1 fıkrası uyarınca çağrının usulü dairesinde yapılmaması ve/veya karar nisabı bakımından bir önem arz etmediği taktirde toplantıya katılmaya yetkili olmayan kimselerin alınan karara katılmış olması olguları ancak bir iptal davasının açılmasına zemin teşkil eder....

    Davalı vekili, dava konusu genel kurul kararlarının tescil ve ilan ettirilemediğinden geçerlilik kazanmadığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 17/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı, yok hükmünde olup olmadığı ve şirket esas sözleşmesine, usul ve yasaya uygun olup, olmadığına ilişkindir. Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK'da Genel kurul kararlarının iptali başlığı altında belirtilen düzenlemelere bakılacak olursa; TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; "446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler." şeklinde düzenleme yapılmıştır....

        Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 17/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı, yok hükmünde olup olmadığı ve şirket esas sözleşmesine, usul ve yasaya uygun olup, olmadığına ilişkindir. Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK'da Genel kurul kararlarının iptali başlığı altında belirtilen düzenlemelere bakılacak olursa; TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; "446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler." şeklinde düzenleme yapılmıştır....

          yok hükmünde olduğunun tespitini, davalıların şirket hissedarlığının yönetim kurulu başkanlığının ve temsilcilik sıfatlarının iptal edilerek yeniden müvekkili adına tescil edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            nun atamasının geçersiz olduğu ve bu yönetim kurulunca yapılan genel kurula çağrınında usulüne aykırı olduğunun kabul edildiği, usulsüz olarak oluşturulan yönetim kurulunca çağrılan genel kurulun aldığı kararların, yönetim kurulunun kararlarını tasvip etme kudreti bulunamayacağı ve bu nedenle genel kurul kararları iptali yönünde açılan davaların kararlarının kesinleşmesinin gerekmediği mahkememizce kabul edilerek kanuna aykırı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

              Davalı şirketin üç ortağının olduğu gözönüne alındığında davacının payının 148/440 adet olması, muhalefetini usulüne uygun olarak tutanağı yazdırması, dolayısıyla şirketin feshi için yapılan genel kurulda 2/3 çoğunluk sağlanamamıştır. Bu nisaba uymaksızın ve şirketin feshine yönelik karar alınması nedeniyle kurucu irade bulunmadığından her ne kadar genel kurul kararının iptali istenmiş olsa da; yokluk yaptırımına tabi olduğu 19/06/2017 tarihli genel kurulda şirketin feshine dair alınan kararın yok hükmünde olduğu..." gerekçesiyle "Açılan davanın kabulü ile, davalı şirket ortaklarının 19/06/2017 tarihinde almış olduğu kararın yok hükmünde olduğunun tespitine..." şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu genel kurul toplantılarda alınan kararların butlanı ve yok hükmünde sayılmasını gerektirir bir neden bulunmadığı, toplantılarda yasanın aradığı toplantı ve karar nisaplarının sağlandığı gerekçesiyle , davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin dava konusu genel kurul kararlarının butlanını ya da yok hükmünde sayılmasını gerektirir bir neden bulunmadığına ilişkin tespiti isabetli olmakla birlikte, butlan ve yokluğun bulunduğu durumlarda kooperatifin ortağı olmayanların da dava açabileceği yönündeki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

                şekli ile yapılan 04/08/2010 tarihli genel kurulu ile 05/01/2012 çağrı yazısı ile yapılan genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  ilgili yapılan değişiklik kararının ve işlemin iptaline karar verilmesinin ve alınan sermaye artırımına ilişkin kararın usule aykırı olduğunu, 23.08.2006 tarihli genel kurulun ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek yok hükmünde olduğunun tespitini ve iptalini talep ve dava etmiş, diğer birleşen davada 28.04.2005 tarihli genel kurulda usule uygun çağrı yapılmadığını, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullandıklarını, ana sözleşmenin 23. maddesinin değişikliğinde TTK’nun 368. maddesindeki şekle uyulmadığını, gündeme ekleme yapılmadığı halde geçici madde oluşturulduğunu ileri sürerek, 28.04.2005 tarihli genel kurulunun ana sözleşmenin 23. maddesinin değişikliği kararının ve geçici maddesinin yok hükmünde olduğunun tespitini ve iptalini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu