Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Şirket feshi DAVA TARİHİ : 05/07/2022 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan şirket feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2000 yılında davacı şirketin yönetim kurul başkanı ile evlendiğini ve aynı yıl davalı şirketin %21 hissesini satın alarak ortağı olduğunu, 2009 yılında davacının boşandığının bu tarihten sonra hiçbir genel kurul toplantısına çağırılmadığını, şirket işleri hakkinde kendisine bilgi verilmediğini, davacının şirket ortaklığından hiçbir gelir sağlamadığını, davacının payını devretmek istediğini belirtmiş ise de bu teklife yanaşılmadığını belirterek şirketin fesih ve tasviyesini bu talebin makul bulunmadığı takdirde davacı payının karar en yakın tarihteki değerinin tespit edilerek davalıdan tahsili sureti ile ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı şirket arasında adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket tarafından inşasına devam edilen Leb-i Derya Sitesinde A1 blok 5. kat 10 numaralı bağımsız bölüm ile aynı sitedeki B1 blok 11. kat 22 numaralı dubleks bağımsız bölümlerin davacıya satıldığı, davacının satın aldığı B1 blok 22 numaralı bağımsız bölümün finansmanı için davalı bankadan konut finansmanı kredisi kullandığı, satın alınan konutların davalı şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğince Ağustos 2011 tarihi itibariyle teslimi gerektiği, davalı şirket tarafından konutların zamanında ve üstlenilen şekilde teslim edilmediği, davacının tüketici olduğu, A1 blok 5.Kat 10 numaralı bağımsız bölüm açısından şirketin sözleşmede belirtilen sürede konutu teslim etmediği, bağımsız bölümün davalı şirket adına tescilli olduğu ve üzerinde ipotek ile hacizlerin bulunduğu, davalı şirketin...

      tabi tutulmasının, kâr payı dağıtılmayarak şirket ortaklarının açlığa mahkum edilmesinin, şirket imkanlarının davacı dışındaki diğer ortaklara tahsis edilmesini, şirket varlıklarının yanlış kullanılması ve israf edilmesinin davalı şirketin feshi için haklı sebepler oluşturduğunu beyan ederek, davalı şirketin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      HD'nin emsal içtihatlarında şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması, şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması, şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi, azınlığa karşı fiili veya manevi güç, baskı uygulanması, azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince davalı limited şirketin bir aile şirketi olduğu, davacı ile şirket ortak ve müdürü olan babası Vahit Yacan arasında ailevi geçimsizlikler bulunduğu, bu sorunların şirket işleyişine de yansıdığı, davacının da münferit yetkili şirket müdürü iken şirket ortaklar kurulu kararı ile müdürlük görevinin sonlandırıldığı, ancak bu ortaklar kurulu kararının Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/09/2015 tarihinde kesinleşen ... E. ......

        ın, müvekkilinin sahibi olduğu şirketteki hisselerini devrettiğini, davacının sahibi olduğu şirketin telefonlarını, eski imza sirkülerini kullanarak davalı şirket üstüne taşıdığını ve müşteriler aradığında müvekkili ile görüşmelerinin engellendiğini, davalı şirket ve ortaklarının davacının sahibi olduğu dava dışı .....Ltd. Şti. İle haksız rekabet içeren davranışlarının bulunduğunu, haksız rekabetten açılan davayı bilen davalı şirket ortakları... ve ...'ın bu davayı bertaraf edebilmek için isimlerini gizleyerek .......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/155 KARAR NO: 2021/1413 DAVA: Ticari Şirket (Limited Şirketin Haklı Nedenle Feshi) DAVA TARİHİ: 26/11/2020 KARAR TARİHİ: 22/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan şirketin feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA ve SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında şirketin yönetimi ile ilgili fikri ve ticari konularda anlaşmazlıkların bulunduğunu, müvekkilinin şirkete girmesinin engellendiğini, işbu sebeplerden dolayı şirketin devamının mümkün olmadığını belirterek, şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı şirkete atanan kayyım ... tarafından ibraz edilen raporda, şirketin Ticaret Odası kayıtlarında gözüken iş yeri adreste fiilen bulunmadığı, Şirketin mali durumunun daha da iyiye gitmeyeceğini ve mevcut durumda şirketin borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza etmediğini, Şirket yetkililerine telefon ve e-posta ile iletişim kurulmaya çalışıldığı halde hiçbir şekilde geri dönüş alınamadığı, şirket yetkilisi ... ’ye ulaşılamadığı, Konkordato projesi tasdik edilen .......

              anlaşılacağı üzere davalı şirketleri müvekkilinin açamayacağının aşikar olduğunu, şirketin feshi şartları gerçekleşmiş olup şirketlerin feshi gerektiğini beyanla öncelikle adli yardım talebinin kabulüne, davalı şirketlerin devamının mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın taraflarının feshi istenilen şirketin ortakları olduğu, davacının aynı zamanda 2016 tarihine kadar şirketin münferit imzaya yetkili müdürü konumunda bulunduğu, şirketin feshi için haklı nedenlerin oluştuğunun davacı tarafça kanıtlamadığı, dava tarihi itibariyle şirketin öz varlığının artıda olduğu gibi şirket sermayesinin de tamamen ödendiği, her ne kadar dava tarihinden sonra şirket öz varlığı eksiye düşmüş ise de değerlendirmenin dava tarihi itibariyle yapılacağı, bunun yanında şirketin kötü yönetimi söz konusu ise bundan da büyük oranda şirket müdürü olan davacının sorumlu bulunduğu, şirketin fesih ve tasfiyesi gerekiyorsa bu koşullarının oluşmasında davacının asli sorumluluğunun olduğu, oysa haklı nedenlerin ortaya çıkmasında payı olan ortağın haklı nedenlerle şirketin feshini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  İstinaf sebeplerinin yapılan incelemesinde; Şikayetçi şirket vekili tarafından, sokağa çıkma yasağı nedeniyle Polis memurlarınca şirket yetkililerinin engellenmesi ve haklarında idari işlem uygulandığından ihaleye katılamadıklarını gerekçesiyle fesat iddiasında bulunulmuş ise de; borçlu şirketin kendisine ait taşınmazın ihalesine katılamayacağı ve taşınmazı satın alamayacağından her ne kadar mahkemece yapılan yargılamada polis memurlarınca şikayetçi şirket yetkilileri hakkında idari işlem uygulanıp uygulanmadığı yönünde araştırma yapılmışsa da bu husus yukarıda açıklandığı üzere fesat iddiasını ispatlamayacağı gibi ihalenin feshi sebebi olarak da kabul edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu