Bu nedenle sözleşmede hüküm olup olmadığına bakılmalı, sözleşmede hüküm varsa sözleşmeye göre davranılmalı, sözleşmede hüküm yoksa şirketin feshi istenmelidir (TTK 245). Eldeki davaya konu şirketin mahkeme kararı ile feshi, bir ortağın talebi üzerine haklı nedenle (TTK 245) veya bir ortağın kişisel alacaklısının talebi ile (TTK 248-249) mümkündür. Şirketten çıkma halinde şirketin varlığı devam etmekte, çıkan ortağın ayrılma akçesi ödenmekte, şirketin feshi halinde ise şirketin varlığı sona ermekte tasfiye bilançosuna göre tüm ortakların tasfiye payı ödenmektedir. Ayrılma akçesi, şirketten çıkmanın sonucu, tasfiye payı da feshin sonucu olup, ayrılma akçesi ile tasfiye payı talepleri fer'i niteliktedir. Somut uyuşmazlık yönünden eldeki davanın konusu davalı şirketin feshi, 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/1240 Esas, 2016/926 Karar sayılı davanın konusu şirketten çıkmaya izin istemine ilişkindir. Her iki davanın konusu farklıdır....
Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının tasfiye halindeki dava dışı ....'nin aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesini (ortaklıktan çıkma veya şirket feshi) talep ettiği, dava dışı ...'ni davada taraf olarak göstermediği, dava dışı şirketin diğer ortaklarına karşı dava açtığı, ortaklıktan çıkma veya şirket feshi davalarında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, husumet itirazının taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği, Yargıtay ......
Örneğin, ortaklardan birinin ölümü veya iflâsı yahut şirket müddetinin sona ermesi gibi sebepleri infisah sebebi olarak kabul edebilirler. Bunun yanı sıra TTK.m.636/3 de “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir” hükmü getirilmiştir. Haklı sebebe sonuç bağlanan hallerden bir tanesi de ortaklık sözleşmelerinde ortaklığın feshi ve yine buna bağlı olarak ortaklıktan çıkma-çıkarma halleridir.TTK'nın 636/3'ncü maddesinde düzenlenen fesih davasının tamel şartı,haklı sebebin olmasıdır. Genel olarak söylenebilir ki, ilgili hükümlerde, haklı sebeple feshin yanında ortaklığın sona erme sebepleri şahsında doğan yahut feshi talep eden ortağın ortaklıktan çıkarılması kabul edildiği gibi (çıkarma), ortağın haklı sebeplerin mevcudiyeti halinde şirketten çıkmasına da (çıkma) müsaade edildiği görülmektedir (Kollektif şirket için TK. 245, 255/1, 257, anonim şirket için TK. 531, limited şirket için TK. 636/3, 638/2, 639/2 b, 640/3; ayrıntılı bilgi için bkz....
Şirket organları, temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar." müflis şirketin İİK'nun 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nun 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden 6102 sayılı TTK'nun 534. maddesi uyarınca, şirket organları, ihalenin feshi istemi yönünden temsil yetkilerini korur. Bu sebeple davacının davada aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir....
Mahkememizle birleşen ------ sayılı dosyasının; öncelikle davacı şirket ortağının ortaklıktan çıkartılması kabul görmemesi halinde davalı şirketin Feshi ve Tasfiyesi talebidir. Dosya içerisindeki davalı şirkete ait --- incelenmesi sonucu:----- tarihinde şirketin tescil edildiği, sermayesinin --- olduğu,---- sermaye payının------Olduğu, şirket yetkilisinin----olduğu, davalı şirketin -------- tescil edilerek ilan olunduğu, şirket -------- olduğu tespit edilmiştir. Dosya içerisine ------ tarihli birinci bilirkişi heyet raporu alınmış, itiraz üzerine de ----- tarihli ikinci bilirkişi raporu alınmış, hükümde de her iki bilirkişi raporunda da yararlanılmıştır....
Getirtilen sicil kayıtları, dava dosyaları ve dinlenen tanık beyanlarına göre davalı şirketin kardeş olan taraflarca kurulmuş bir aile şirketi olduğu, ortaklar arasında maddi konulardan kaynaklı husumet olup, 2009 yılından beri Davacı ortağın şirketle bağının bulunmadığı, şirketin işletme konusunu elde etmesini oldukça güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olduğu, zorunlu organların teşekkül etmeyip şirket esas sermayesinin ödenmediği, 2012 yılından beri şirketin gayri faal olduğu, ticari defterlerin özvarlık denetimi yapmaya elverişli şekilde usulünce tutulmadığı sebepleri dikkate alındığında davalı limited şirket yönünden şirketin feshi için haklı sebeplerin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre İlk Derece Mahkemesi'nce şirketin feshi yönünde davanın kabulü kararı yerinde bulunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/71 Esas KARAR NO : 2022/77 DAVA : Konkordatonun Feshi DAVA TARİHİ : 02/02/2022 KARAR TARİHİ : 02/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle, İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E.- ... K. Sayılı dosyası ile davalı ile ilgili olarak konkordato tasdik kararı verildiğini, bu nedenle davalarının ilgili ihtisas mahkemesinde esas kaydı almasını talep ettiklerini belirterek, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. - ... K. Sayılı dosyasında tasdik edilen konkordato projesindeki ilgili ödemelerin davalı tarafın müvekkili şirkete yapılmadığı sabit olduğundan konkordatonun müvekkili şirket yönünden feshine, müvekkili yönünden konkordatonun tüm hükümlerinin ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Konkordato kararı veren mahkeme İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi olup, ......
Davalılar vekili, şirket yönünden husumetten, diğer davalılar yönünden ise haklı sebebin oluşmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı iş bu şirketin fesih istemli davasını şirket ile şirket ortağı davalı ... aleyhine açtığını, limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin dava sadece şirkete karşı açılabileceğini, şirket ortakları davada yer alamayacağını, (Yargıtay 11 HD nin 17.12.2012 tarih 15116 esas, 20964 karar sayılı vb birçok içtihadı) bu nedenle davacının hem şirket aleyhine hemde ortak aleyhine açtığı davada şirket ortağı aleyhine limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemli dava açılamayacağından davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı şirket yönünden ise davanın kabulü ile , şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....
uyarınca hukuki nitelendirmenin Hakime ait olduğu, dilekçe uyarınca talebin ihalenin feshi istemine yönelik bulunduğu, ihalenin feshi isteminin, İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğinde olup, hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği, şikayetçi borçluya satış ilanının usule aykırı olarak tebliğ edildiği, bu durumda İİK'nun 134/7 maddesi uyarına ihalenin feshi şikayetinin ihaleden itibaren bir yıl içinde yapılabileceği şikayet tarihi dikkate alındığında şikayetin yasal sürede yapıldığı, İİK'nun 127. maddesi uyarınca satış ilanının şikayetçi borçluya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu.." gerekçeleri ile şikayetin kabulüne, ihalenin feshine karar verilmiştir....