"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde ıslahla 19.720 TL ecrimisilin masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili ile davalılar arasındaki kira aktinin feshi istenilmiştir. Mahkemece davanın , Aktin feshi yönünden tümüyle reddi, ecrimisil yönünden ise davalı şirket yönünden tümüyle reddi, ... için kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 466.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.6.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında "şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması," "şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması," "şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi," "azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması," "azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi" ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır. Mahkeme, sebepleri haklı bulsa bile fesih kararı vermek zorunda değildir. Mahkemenin feshe karar verebilmesi için, ileri sürülen sebeplerin şirketin feshini gerektirecek nitelikte olması da gerekir....
Şirket organları, temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar." Müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK'nın 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nın 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Dava sırasında borçlu şirketin iflas etmesi halinde, 6102 sayılı TTK'nun 534. maddesi uyarınca, şirket organları, ihalenin feshi istemi yönünden temsil yetkilerini koruduğundan, verilen vekalet de son bulmaz. Müflisin kullanabileceği hakları, vekili, onun adına kullanabilir....
İcra Hukuk Mahkemesinde 2018/776 sayılı dosya ile ihalenin feshi davası açıldığını, ihalenin feshi davası açılmasından kısa bir süre sonra T1 Ltd. Şti. tarafından müvekkili banka borçlusu Erke Mobilya şirketinin bakiye borç tutarı olan 40.000,00 TL’nin kendileri tarafından ödenmek istendiği belirtilerek, ihalenin feshi davasından feragat etmelerinin talep edildiğini ve davacı tarafından dava dışı Banka borçlusunun borcunun ödenmesi üzerine müvekkili Bankanın ihalenin feshi davasından feragat ettiğini ve taşınmazın davacı şirket adına tescilinin yapıldığını, davacı şirketin talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin hesabında bloke bulunmadığını, müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, basiretli bir tacirin şirket müdürünün özen yükümlüğü çerçevesinde gerçekleştirmiş olduğu bir ödemenin sonradan tehdit yoluyla yapılmış olduğu yönündeki iddiaların herhangi bir delil ile desteklenmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinde 2018/776 sayılı dosya ile ihalenin feshi davası açıldığını, ihalenin feshi davası açılmasından kısa bir süre sonra ... Emlak Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili banka borçlusu ... Mobilya şirketinin bakiye borç tutarı olan 40.000,00 TL’nin kendileri tarafından ödenmek istendiği belirtilerek, ihalenin feshi davasından feragat etmelerinin talep edildiğini ve davacı tarafından dava dışı Banka borçlusunun borcunun ödenmesi üzerine müvekkili Bankanın ihalenin feshi davasından feragat ettiğini ve taşınmazın davacı şirket adına tescilinin yapıldığını, davacı şirketin talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin hesabında bloke bulunmadığını, müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, basiretli bir tacirin şirket müdürünün özen yükümlüğü çerçevesinde gerçekleştirmiş olduğu bir ödemenin sonradan tehdit yoluyla yapılmış olduğu yönündeki iddiaların herhangi bir delil ile desteklenmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Davacı şirket ile davalı şirket ve birleşme öncesi ayrı şirket olarak faaliyet gösterdiği anlaşılan iştiraki ... A.Ş. arasında 20.12.2016 tarihli iki ayrı Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu her iki sözleşmenin “Sözleşmenin Süresi ve Feshi” başlıklı 8.2 maddesindeki düzenleme uyarınca davalı şirketin 30 gün önceden bildirmek suretiyle sözleşmeyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkı bulunduğu, bu durumda davacı şirketin hiçbir hal, şart ve nam altında tazminat, kar mahrumiyeti, müşteri tazminatı veya sair bir nam altında herhangi bir alacak veya talep hakkı bulunamayacağı anlaşılmaktadır....
İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından, şirketin feshi için herhangi bir haklı nedenin bulunmadığını, taraflar arasında yıllardır süren ceza ve hukuk davalarının sürmesinin davacının farklı bir şehirde yaşamasının şirketin feshi için haklı bir neden olamayacağı, şirketin rapor ve kayıtlarının her zaman görülebileceği, başka bir özel hastaneni ortağı olmanın davacının maddi ve manevi menfaatlerini ne şekilde zedelendiğinin tespit edilmediğini, kar dağıtımına ilişkin kararın şirket genel kurulunca verileceğini, davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanması gerektiğini, haklı nedenlerin bulunması halinde şirketin feshi yerine başka çözüm yollarının bulunabileceğini, çıkma payının rayiç değerinin çok üzerinde hesaplandığını, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edilmiş, İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, mahkemece verilen kararın gerekçesinde eksiklik bulunduğunu, hileli kayıtlarla şirket karının eksik gösterildiğini, şirketin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/71 KARAR NO : 2022/638 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 20/09/2020 KARAR TARİHİ : 13/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan fesih davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin ve davalıların murisi ...'nın 15.12.2004 tarihinde ... vergi kimlik nolu ve ... Ticaret Odası siciline ...-... sicil nosuyla kayıtlı ... Limited şirketini kurduklarını, müvekkili ile davalı arasında ticari güven ilişkisinin zedelendiğini, şirket faaliyetinin bu nedenle durduğunu, bu süreç sonrasında davalıların murisi olan şirket ortağı ...'...
Uyuşmazlığın İİK. 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebine ilişkin olduğu görüldü. İİK'nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerdir. İhalenin feshi isteminin ihale tarihinden itibaren 7 günlük sürede her halükarda bir yıl içinde yapılması gerekip, sürenin geçirilmesi hak kaybına yol açacağından şirketin temsil durumunda belirsizliğin bulunması halinde, sonradan yetkili temsilcinin icazet vermesi koşuluyla şirket ortağının şirket adına icra mahkemesine başvurabileceğinin kabulü gerekir (Yargıtay 12. HD. 30/10/2013 tarih 2013/27565 Esas 2013/33599 Karar). Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Ankara 27....
ın ortağı olduğu davalı şirket genel kurulunun toplanamadığı ve herhangi bir karar alınamadığı, şirket ortağı davacı ile dava dışı diğer ortak arasında husumetin bulunduğu ve sözkonusu husumete ilişkin hukuk mahkemelerine açılmış dava ve savcılıkta yürütülen ceza soruşturma dosyalarının bulunduğu; bu durumda ortaklığın çekilmez hale geldiği, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarında son tescil işleminin 2019 yılında yapıldığı ve davalı şirketin uzun süredir gayri faal olduğu, aktiflerinin 2020 tarihi itibariyle bir TL olması dikkate alındığında, şirket feshi dışında başka bir çözüm arama yoluna da gidilemediği; dolayısıyla TTK 636. maddesinde sayılan haklı nedenle limited şirket feshi sebeplerinin bulunduğu anlaşıldığından davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davacı ... tarafından Açılan Davanın Reddine, 2-Davacı ... tarafından Açılan Davanın Kabulü ile; a)...'...