Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince ise, uyuşmazlığın 2004 sayılı İİK m. 33 uyarınca borcun itfası nedeniyle ilamlı takibin iptali talebi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 2004 sayılı İİK 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosya hesabına karşı yapılan şikayetin haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip alacağının gerçek döviz alacağı olduğunu, kesinleşmiş bir döviz alacağına ilişkin icra inkar tazminatının döviz cinsinden hesaplanmasının zorunlu olduğunu, 13 yıldır borcunu ödemeyen borçlunun kötü niyetli olarak icranın geri bırakılması talebinde bulunduğunu, kesinleşmiş ilama dayanan takipte icranın geri bırakılmasının talep edilemeyeceğini, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesince verilen 17/01/2022 tarih, 2021/697 Esas, 2022/38 Karar sayılı şikayetin reddine dair kararın, Dairemizin 05/12/2022 tarih, 2022/600 Esas, 2022/2883 Karar sayılı kararı ile HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılması üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulü ile Bodrum 1....
Dava İİK'nun 16,33 vd. maddeleri uyarınca açılmış ilamlı takipte takas, mahsup ve itfa nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemidir. Davacı asil istinaf kanun yolundan 05/08/2020 tarihinde feragat ettiğinden istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olmasına, takas ve mahsup bildirimlerinin özel bir şekle tabi olmamasına, iş bu dava dilekçesiyle takas ve mahsup bildirimlerinin sunulmuş olmasına, ilk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/12438 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine maddi tazminat, birikmiş nafaka, yoksulluk ve iştirak nafakası olmak üzere ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 4- 5 icra emrinin gönderildiği, davacı borçlu tarafından itfa sebebine dayalı icranın geri bırakılmasına ilişkin işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Takibin taraflarının Kayseri 6....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itfa itirazına ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, şikayetin kısmen kabulü ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece mahkemesi kararında; talebin icranın geri bırakılması niteliğinde olduğu, icranın geri bırakılması talebinin sadece ilamlı icra takiplerinde söz konusu olabileceği, takibin genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; talebin İİK'nın 71. maddesi uyarınca yapıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik muhakeme yapıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takibin, takibin kesinleşmesi sonrasında yapılan ödeme nedeniyle İİK'nın 71/1 maddesi gereğince iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır....
Nitekim somut olayda gözlendiği gibi, devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddi doğru değildir. Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talepli şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda da alacağın niteliği itibarıyla zamanaşımı süresi on yıl olup ödeme emrinin 17/03/2004 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin haciz talep etmesi üzerine esas icra müdürlüğü tarafından talimat yazıldığı ve talimat icra dairesinin 22.10.2005 tarihinde borçlunun menkul mallarının haczi için işlem yaptığı, şikayet tarihi 18/06/2015 olup on yıllık sürenin geçmediği ve zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2021 NUMARASI : 2020/266 ESAS - 2021/119 KARAR DAVA KONUSU : İcranın Geri Bırakılması KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 18/07/2006 tarihinde evlenip 20/06/2013 tarihinde boşandıklarını, bu evlilikten Hulusi Alp adında müşterek bir çocukları bulunduğunu, Aydın 1....
İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir....