İcra Müdürlüğü’nün 2020/4019 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında İİK-33/1.madde uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/53 esas (yeni dosya no 2015/679 esas) sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, mahkemenin takibin durdurulması için teminat yatırılmasına karar verdiğini, menfi tespit davasının 08/11/2018 tarihinde reddedildiğini, dosyanın Yargıtay'da olduğunu, davacıların icranın geri bırakılması ve gerekli teminatın yatırılacağı beyanı ile kararı temyiz ettiklerini, İİK 33/3 maddesi gereğince icranın geri bırakılması için teminat gösterilmesi gerektiğini, geçen süre içinde icra dosyasında işlemiş faiz miktarının anapara miktarını aştığın, icranın geri bırakılması için güncel hesap üzerinden teminat takdiri gerektiğini, menfi tespit davası konusu 3 icra dosyası için teminat miktarlarının belirlenmesi için icra dairelerine başvurduklarını, ancak İstanbul 13....
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi sebebiyle katılma yoluyla istinafa gelindiği, yapılan incelemede bu dilekçenin kaydı olmadığı ve istinaf harcının yatırılmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takip öncesi itfa nedeni ile icranın geri bırakılmasına ilişkindir. Karar yalnızca davalı tarafından istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi istinaf edenin sıfatına göre istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılacaktır....
Bank'ın erken itfa ve kendisi tarafından belirlenecek bir fiyat üzerinden geri çağırma hakkının bulunduğu, bu hususların TSPB Müşteri Uyuşmazlıkları Hakem Heyeti (24.04.2019 t., 2018/ 36 dosya ve 2019/40 k.) kararında da belirtildiği, öte yandan erken itfa sonrası hesaba geçen paraların nasıl değerlendirildiğinin, ne kadar bir kazanç elde edildiğinin de zararın tespiti bakımından önem arz ettiği, davaya konu tahvillerin 24.01.2018 tarihli erken itfası sonrasında 845.000,00 USD bono geri alış bedelinin davacı hesabına yatırıldığı ve akabinde de ilgili tutara vadeli hesap açıldığı, avans faizi taleplerinin de haksız ve mesnetsiz olduğu davalı banka dava dilekçesindeki iddia ve taleplerin haksız ve hukuki dayanaktan olması sebebiyle işbu asılsız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir. 31.08.2022 tarihli ... ve ......
Maddesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden önceki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ile fazladan yapılan ödemenin istirdadına ilişkindir. İzmir 19. İcra Dairesinin 2021/1815 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Gaziantep 2. Aile Mahkemesi’nin 2018/361 Esas ve 2018/665 Karar sayılı 17/07/2018 kesinleşme tarihli ilamına dayalı olarak 2019/4. Dönemi dahil olmak üzere bu aydan itibaren doğmuş nafaka alacakları açıklaması ile 6.311,46 TL asıl alacağın 257,78 TL işlemiş faizi ile birlikte tahsili talebi ile ilamlı takip yapıldığı, takip tarihinden sonra devam eden aylar nafakasının da talep edildiği, davacıya icra emrinin 10/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 19/03/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK.nın 33/1. maddesine göre kesinleşme öncesi itfa itirazı, icra emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır....
Hükmü temyiz eden borçlunun, kesinleşmeden icraya konulmuş olan ilamın icrasını durdurabilmek için, teminat karşılığında, Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alması gerekir (Hukuk Muhameleri Kanunu m. 443/1; İİK m. 36) Kesinleşmeden icraya konulmuş olan hükmü (ilamı) temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması (tehiri) kararı alıp icra dairesine vermesi (az veya çok) bir zamana bağlıdır. Bu zaman içinde icranın geri bırakılmasını (durdurulmasını) sağlayabilmek için, hükmü temyiz eden borçlunun icra dairesine (müdürüne) başvurarak, kendisine Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı getirinceye kadar uygun bir süre (mühlet) verilmesini istemesi gerekir (İİK m. 36). Bunun için borçlunun hükmü temyiz ettiğini, mahkemeden alacağı ve icra dairesine vereceği bir belge ile ispat etmesi gerekir....
; icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun kısmen itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK’ nun 33/2. maddesine göre itfa olunan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin asıl alacak ve faiz miktarının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunduklarını, icranın geri bırakılması talebinin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen bir hükmün tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İcra Hukuk Mahkemesince icra dosyasının bir yıl işlemsiz bırakılması ve yenilenmemesi nedeniyle 16.04.2010 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken zamanaşımı itirazının kabulü ile davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2007/10313 Esas sayılı dosyasında zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile davalı yönünden icra takibinin devamına, ... .......
Şikayet dilekçesinin incelenmesinden, şikayetçi üçüncü kişinin icranın geri bırakılması kararının verilmiş olması dışında, ayrıca haciz konulan taşınmazların kendisine ait olduğu gerekçesiyle de hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ancak mahkemece şikayetçinin bu yöndeki şikayetinin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, taşınmazların haciz anında muris adına kayıtlı olduğu hususu dikkate alınarak şikayetçinin hacizli taşınmazlara ilişkin mülkiyet iddiası, şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu mahkeme kararları (vasiyetin açılması, alacak ve tenkis davaları ile vasiyetin tenfizi ve tapuya tescil davası sonucu verilen) getirtilerek, bu husustaki diğer delilleri sorularak göstereceği belge ve kayıtlar celbedilerek hep birlikte değerlendirilmeli ve haciz tarihi itibariyle taşınmazların şikayetçiye ait olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
Fakat borçlu icra takibi kesinleştikten sonra ödeme yaparsa alacaklının takibi geri alması, takipten vazgeçmesi gerekir. Buna rağmen alacaklı icra takibine “kötü niyetli” olarak devam etmek isterse diye borçluyu korumak amacıyla “icra takibinin iptali” yolu düzenlenmiştir. Borçlu icra mahkemesinden “itfa” nedeniyle takibin iptalini isteyebilir. Borçlu, takibin ertelenmesini veya zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını da isteyebilir. Olayımızda borçlu borcun itfa sebebiyle takipten sonra sona erdiğini bildirmiş buna ilişkin alacağın ödendiğine dair imzalı belge sunmuştur. Bu husustaki usul ile görevli mahkeme İcra İflas Kanunun 71....