Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/910 Esas, 2011/774 Karar sayılı ilamı ile red edildiğini, kararın temyiz edildiğini, dosyanın Yargıtay aşamasında olduğunu, hacze konu traktörlerin kendilerine teslim edilmesi gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; istihkak davasının reddine ilişkin kararların icrası için kesinleşmeleri koşulu aranmayacağından bozulduğu, mahkemece, 25.11.2013 tarihli celsede bozmaya uyulmasına rağmen istihkak davasının reddine ilişkin kararın temyizen incelemesini yapan 17.H.D'nin 2013/4357 Esas-8209 Karar sayılı 03.06.2013 tarihli kararına göre şikayet edenin geçerli bir istihkak iddiasının olmaması nedeniyle dava konusu menkullerin borçluya ait olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verildiği ,kararın şikayetçi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; mahkemece bozmaya uyulduğu ve usuli kazanılmış hak oluştuğu ve şikayet tarihi itibariyle...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak, Memur Muamelesini Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu menkulün satışından elde edilen bedelin icra dosyasına iade edilerek sıra cetveli düzenlenmesine ilişkin icra müdürü işlemine karşı şikayet eden tarafından yapılan şikayetin reddedildiğini, şikayete konu sıra cetvelinin icra mahkemesinin ret kararı doğrultusunda düzenlendiğini, şikayet eden taraf borçlusunun yaptığı istihkak iddiasının icra mahkemesince reddedildiğini, faturanın, mülkiyetin kabulü için tek başına yeterli olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. İcra Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların icra dosyalarında haczedilen menkulün aynı olduğu, her iki haczin de şikayet olunanın borçlusu ...'nin huzurunda yapıldığı, ...'nin şikayetçinin borçlusu olan şirketin ortağı olduğu, haciz sırasında menkulün şikayet olunanın borçlusuna ait olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, hacizde sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir....

        İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacaklının haczin İİK’nın 96-97 inci maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet ve istihkak iddiasının reddi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dosyada şikayet ve birleşen dosyada istihkak davasının konusuz kaldığı gerekçesi ile asıl ve birleşen dosyada yapılan şikayet ve istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ......

          Mahkemece, istem istihkak davası olarak nitelendirilerek, taraflar arasında konusu ve tarafları aynı olan istihkak davasının derdest olduğu gerekçesiyle istemin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine, kararı şikayetçi 3. kişi vekili temyiz etmiştir. 3. kişinin İcra Mahkemesi’ne başvurusu, İİK’nun 96-99. maddelerinin uygulanması talebine yönelik, şikayet mahiyetindedir. İstihkak davası ile konusu farklı olduğundan başvurunun şikayet prosedürü içerisinde değerlendirilip sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsizdir....

            Ancak şikayet başvurusu verilen yedi günlük dava açma süresini kesmeyeceğinden, alacaklının İİK’nin 99. maddesi gereğince süresi içinde üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi için dava açması gerekirken şikayet başvurusu ile yetinildiğinden üçüncü şahsın istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Aynı mahcuzlara ilişkin verilmiş başka bir haciz kararı da olmamakla mahcuzlar üzerindeki haciz düşmüştür. Açıklanan nedenlerle davanın geçerli bir haczin olmadığı gerekçesi ile hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru olmamakla birlikte sonucu itibari ile doğru olan kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Mahkemece, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin haczedilen malların kendisine ait olduğunu ileri sürerek şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını ve malların kendisine iadesini talep edemeyeceği gibi, istihkak iddiası hakkında İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine dair karar verilmedikçe istihkak iddiasının hacizli malın satışını da engellemeyeceği, asıl icra dairesince İİK'nin 96., 97. ve 99. maddesi uyarınca hacze devam edilip edilmeyeceği yönünde bir karar alınmadığından hacizli mallar üzerindeki muhafaza işleminin kaldırılarak teslimi yönündeki şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. İİK'nin 97. maddesinin 1. fıkrasında; "İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....

                İcra Müdürlüğü'nce haciz mahalinde borçlunun bizzat hazır bulunması bilgisayar ortamında yapılan araştırma da borçlu adına evrakların ve dosyaların bulunduğunun tutanağı derç edildiği borçlu ile istihkak iddiası sahibinin soyisimlerin aynı olduğu, aralarında organik bağ bulunduğu gerekçeleriyle İİK 97 maddesinin uygulandığı İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/395 E. 2020/319 K. sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dilekçesinin incelenmesinde yukarıda anılan İcra Müdürlüğü kararının şikayet ettiği terditli olarak istihkak iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Yerleşik yargıtay kararları uyarınca İcra Memur muamelesini şikayet ile istihkak davasının terditli olarak açılabileceğinin kabul edildiği, yine her ne kadar İstanbul 23....

                Sayılı karar incelendiğinde kararın sadece taşınır haczine ilişkin verildiğinin görülmesinin tezatlık içerdiğini , icra dosyası kapsamında usulüne uygun olarak ileri sürülmüş bir istihkak iddiası bulunmadığını , her ne kadar icra müdürü tarafından Muhammet Kılıç'ın Kartallar Otel... A.Ş adına istihkak iddiasında bulunduğu yönünde karar verilmiş ise de Muhammet Kılıç 'ın şirketin yetkilisi olmadığından, şirket adına istihkak iddiasında bulunabilmesi de mümkün olmadığını , istihkak iddiasının yetkisiz kişi tarafından ileri sürülmesi halinde usulüne uygun bir istihkak iddiasının mevcut olduğundan bahsedilemeyeceğinden istihkak davası açılmasında tarafları lehine hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

                Mahkemece, şikayet talebinin istihkak davası olarak nitelendirilmesi doğru değil ise de İİK'nun 96-97-99 maddelerin uygulanmasına yönelik şikayet için de asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu . İcra Hukuk Mahkemeleri yetkili olup, bu durumda mahkemenin yetkisizlik kararı sonucu itibarıyla doğru olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün gerekçeleri değiştirilerek ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu