Bölge Adliye Mahkemesince, davacı alacaklı vekili tarafından istihkak iddiasının kabul edilmesi nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacı alacaklı vekili hile, cebren ve tehditle alınan kabul beyanından rücu ettiklerini, dolandırıcılık, silahla tehdit, senedin yağması suçları nedeni ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek istihkak iddiasının kabul beyanının işleme alınmamasını, soruşturma dosyalarının sonucunun beklenmesini, kabul beyanından rücü iradesinin dikkate alınmasını talep etmiştir. Talep, İİK'nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ve terditli istihkak olup, istihkak davası İİK'nın 97. maddesinin 11. fıkrası uyarınca basit yargılama usulüne tabidir. Ayrıca istihkak davasına genel hükümler dairesinde bakılır. ( ..., ..., ......
Mahkemece, asıl dava dosyasında talimat icrasının gösterilen adreslerde haciz yapmasının usule aykırı olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine, birleşen dava dosyasında, tüzel kişilerde istihkak iddiasının tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebileceği, haciz mahallinde üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunan kişinin tüzel kişiyi temsile yetkili kişi olmadığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul olan süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiasının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, karar davacı-birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, memur işlemini şikayet, birleşen dava ise alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....
Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde, İcra Müdürlüğünün İİK.’nın 99. maddesi gereği istihkak iddiasının reddi davası açılması için taraflarına süre verilmesi kararının iptalinin yanı sıra, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddini de talep etmiştir. Bu durumda Mahkemece, borçlu ile istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin davaya dahili sağlanıp, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ve tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın yanlızca şikayet başvurusu şeklinde görülüp yazılı biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, alacaklı vekilinin haciz esnasında hazır bulunduğu, istihkak iddiasının kabul veya reddine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, alacaklı vekilinin hacizden haberdar olduktan sonra 3 günlük süre içinde itirazda bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm, şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep, İcra Müdürlüğünün istihkak iddiası ile ilgili aldığı kararın iptal edilmesi istemine ilişkin şikâyet başvurusudur. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; şikayete konu olan 11.05.2018 tarihli haciz işlemi üzerine istihkak iddiası ileri sürüldüğünü, 17.05.2018 tarihli müdürlük kararı ile istihkak iddiası konusunda karar verilmek üzere dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiğini, İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/801 Esas sayılı ilamı ile üçüncü kişilerin istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, davacının 31.05.2018 tarihinde istihkak davası açtığını, bu şikayetin 07.06.2018 tarihinde yapıldığını, istihkak davasının bu şikayetten daha önce açıldığını, davacının istihkak davasını açtıktan sonra İİK'nın 97. maddesine yönelik memur işlemini ayrıca şikayet etmesinde hukuki yararı bulunmadığını, İstanbul 7....
Kiralama A.Ş. vekili söz konusu mahcuzun 3226 sayılı Finansal Kiralama Yasası'nın 20.maddesi gereğince kiralandığından haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczedilemezlik şikayeti ve aynı zamanda istihkak iddiasında bulunmuştur. 2004 sayılı İİK'nun 16. maddesine göre, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet istemi, bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabileceği hükmü bulunmaktadır. İİK'nun 18. maddesi gereğince, icra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur....
Esasen davalı alacaklı vekili de, 06.12.2014 havale tarihli dilekçesinde, talebin istihkak iddiası olmayıp, memur muamelesini şikayet olduğunu belirterek, bu doğrultuda savunmada bulunmuş, 3. kişi vekili hükmün temyizine yönelik dilekçesinde de, taleplerinin maktu harç ile açılmış icra memurunun işleminin şikayet olduğunu vurgulamıştır....
in istihkak iddiasında bulunmamasının nedeninin her iki takip dosyasındaki borçlunun kendisi olmasının olduğu, haczedilen menkullerin sahibinin her iki dosyada borçlu olan ... olması nedeni ile somut olayda ... tarafından istihkak iddiasının ileri sürülmediği ve şikayetçi alacaklının rehin hakkı nedeni ile önceliğinin bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği, 297/2....
Mahkemece öncelikle alacaklının şikayet istemi hakkında bir karar verilerek istemin sonuca bağlanması, şikayet kabul edilmediği takdirde terditli açılan davada istihkak davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, şikayet talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeksizin istihkak davası ile ilgili olarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ......
İstihkak ve şikayet davaları süre,harç,yargılama prosedürü ve temyiz inceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduğundan mahkemece davacı 3.kişi tarafından açılan istihkak davası ile şikayet davasına ayrı ayrı bakılması gerekirken davaların birleştirilmesi doğru görülmemiştir.Mahkemece davalar tefrik edilerek yargılamaya istihkak ve memur muamalesini şikayet olarak ayrı ayrı bakılmalı ve sonucuna göre ayrı ayrı karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı kişiye geri verilmesine 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....