İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2019 NUMARASI : 2019/462 ESAS 2019/387 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 4....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat ve ilama aykırılık şikayetlerine ilişkindir. Karşıyaka 3....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda borçlular aleyhine düzenlenen icra emrinde ilama uygun olarak 4 adet gremse, 1 adet tek ata altın, 1 adet çeyrek altın ve 1 adet çerçevenin aynen iadesi mümkün değilse mislen teslimi talep edilmiş; ancak çeyiz eşyası ile ilgili hükümde bilirkişi tarafından tespit edilen eşyaların öncelikle aynen iadesine karar verilmesine rağmen aynen iade talep edilmeden eşya bedeli olan 2.175,00 TL ve faizi talep edilmiştir. Bu talep açıkça ilama aykırıdır. Sonuç olarak icra emrinde çeyiz eşyalarına ilişkin talep ilama aykırı olup icra emrinin bu talebe ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken ilama uygun diğer alacak kalemlerini de kapsayacak şekilde icra emrinin tümden iptali isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 06.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetidir. Körfez İcra Müdürlüğünün 2020/374 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine Gebze 7. İş Mahkemesinin 2016/39 esas 20190293 karar sayılı ilamı ile hükmedilen alacak kalemlerinin tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde; takip dayanağı ilamda müvekkili şirketin müşterek ve müteselsil sorumluluğunun sınırlı tutulduğunu ve masraf, avukatlık ücreti vs. yargılama giderlerinin de sınırlı tutulan sorumluluk üzerinden hükmedilmesine rağmen icra emrinin müvekkili şirket tüm borçtan sorumlu olacak şekilde düzenlendiğini belirterekicra emrinin iptalini talep etmiş İlk Derece Mahkemesince takibin iptaline karar verilmiştir....
Ticaret Mahkemesi'nin 2011/315 Esas sayılı alacak ilamı ile bu ilamdaki bir kısım alacağın noter vasıtasıyla temlikine dair temlik belgesiyle başlatılan ilamlı takibe karşı, İcra Mahkemesi'ne başvurarak; takip yapanın ilamda taraf olmadığını, bu nedenle ilamlı takip yapamayacağını, ilamsız takip yapabileceğini bildirerek, icra emrinin iptalini talep etmiş, Mahkemece süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir.Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu ilama aykırılık şikayetidir. HGK’nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12- 1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere ilama aykırılık şikayeti süreye tabii değildir. Bu durumda, Mahkemenin, başvurunun süreden reddi yönündeki kabulü yerinde değildir. Ancak ilamdan kaynaklanan alacağı usulüne uygun temliknameyle temlik alan kişinin, adı geçen ilama dayalı olarak borçlusu aleyhine ilamlı icra takibi başlatmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekilinin, şikayet dilekçesinde diğer şikayet sebepleri yanında, takipten vazgeçilmesi nedeniyle tahsil harcının yarısının alınması gerektiğine ilişkin İcra Müdürlüğü'nün 11.04.2014 tarihli kararı ve buna bağlı reddiyat işleminin iptalini talep ettiği görülmektedir. Anılan şikayet hakkında Mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu konudaki şikayet incelenmeden hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler kamu düzenine aykırıdır. Bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebilir (Prof....