İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile; Çeşme İcra Müdürlüğünün 2020/420 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 09/07/2020 tarihli icra emrinin borçlu T1 yönünden iptaline, icra emrinin şikayet eden yönünden Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/111 Esas ve 2020/131 Karar sayılı ve 11/03/2020 tarihli ilama uygun şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde cevap dilekçesindeki hususları aynen tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilama aykırılık şikayetine ilişkindir....
Bu Durumda borçlunun çocuğun takipte taraf ehliyeti olmadığına yönelik başvurusu ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman mahkeme önüne getirilebileceğinden, borçlunun, ..... tarafından yapılan takibin iptaline ilişkin isteminin açıklanan nedenlerle kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip talebinin dayanak ilama uygun olarak her bir borçlunun sorumlu olduğu miktarlar belirtilmek suretiyle düzenlendiğini, icra emrinin icra müdürlüğünce düzenlendiğini, icra emrinde takip dayanağı ilama açıkça atıf bulunduğunu, icra emrinin dayanak ilam ile birlikte tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte icra emrini ilama uygun düzenlemenin icra memurunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, aynı ilama dayalı birden fazla takip başlatılamayacağından şikayetin müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapıldığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacı borçlu hakkında düzenlenen icra emrinin iptaline, icra müdürlüğünce takip talebine uygun yeniden icra emrinin düzenlenmesine karar verilmiştir....
Sürenin sona ermesi ile birlikte, şikayet hakkı da sona ereceğinden, artık şikayeti yoluna gidilemez. Buna rağmen şikayet ileri sürülmüş ise, icra mahkemesi işin esasını incelemeden şikayeti sürenin geçmesi nedeniyle reddetmelidir. (Pekcanıtez, Hakan / Şimil Cemil, İcra ve İflas Hukukunda Şikayet, İstanbul 2017 s.142) Özetle kesinleşmeden icraya konulamayacak bir ilamın kesinleşmeden icraya konulduğu bu nedenle takibin iptal edilmesi talebine yönelik şikayet kamu düzenine ilişkin olup ilama aykırılık şikayeti içerisinde yer aldığından süreye tabi değildir. Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar ile kişiler ve aile hukukuna ilişkin kararlar dışındaki kesinleşmeden icraya konulamayacak kararların ilamlı icraya konu edilmesine yönelik şikâyetlerin yedi günlük süreye tabi olması gerektiğine ilişkin bir ayrımı haklı kılan bir yasal düzenleme bulunmamaktadır....
Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2012 tarihli, 2011/340 E.-2012/52za K. sayılı kararının hüküm bölümünde “...kira parasının...1.200,00 TL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. Borçlunun istemi ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece icra emrinde istenen asıl alacak ve faizine ilişkin miktarlar için icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/130 Esas sayılı dosyaya dönük şikayet kısmı ile ilgili ara karar ile ayırma ve gönderme kararı verildiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş. ve şikayet olunan ... vekilleri temyiz etmiştir. 1- Şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dayanağı ilama göre alacaklıların hisselerinin ve hisselerine karşılık gelen bedellerin hukuka aykırı şekilde takibe konulduğunu, faiz miktarının hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece dayanak ilamın bozulduğu gerekçesiyle İİK 40. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) tarihteki koşullara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun ... kararı)....
Ltd Şti.nin davalı olarak gösterildiğini, yapılan yargılama sonucu istemin kabulü ile belli miktarlardaki alacakların davalıdan alınıp davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulduğunu, fakat kendisi yönünden ayrıca hüküm bulunmadığını, bu haliyle anılan ilamın kendisi yönünden icra edilebilir olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; icra mahkemesinin, genel görevli mahkemelerin kararlarını yoruma tâbi tutma yetkisinin olmadığı ve fakat mevcut durumu ile şikayet edenin ilama aykırılık iddiasında haklı olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E. – 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere "ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince, ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez."...
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 14.05.2013 tarih, 2013/18967 Esas, 20149563 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili ilama dayalı olarak başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; bu takipten sonra aynı ilama dayalı olarak bir başka dosyada tahliye istemli takip başlatıldığından takibin mükerrer olduğunu, ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceğini, alacaklının taraf ehliyetinin kalmadığını ve ilamda tahliye hükmü olmadığı halde; 19.07.2013 tarihli infaz tutanağı ile tahliye işlemi yapıldığı belirtilerek takibin ve infaz işleminin iptalini talep etmiştir....
İcra takibine dayanak olan ilamın temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmesi sebebiyle takip konusu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan ödemelerin fazla olduğu ve bu farkın hesaplanması yönündeki iddialar ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde, mahkemece, borçlunun şikayet konusu talebi hakkında işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....