Mahkemece bu ilkeler ışığında şikayet değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK'nun m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bu ilkeler ışığında şikayet değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ve taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK. m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bu ilkeler ışığında şikayet değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK. m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4578 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Bodrum İş Mahkemesinin 06/10/2020 tarihli, 2017/460 Esas, 2020/434 Karar sayılı işçi alacağına ilişkin ilamına dayanılarak ilamlı takibe başlandığı, borçlunun tüm alacak kalemlerine uygulanan faizin hatalı ve fahiş olduğunu belirterek icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu görülmüştür. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı Kararı). Mahkemece takip dayanağı ilamda yer alan alacak kalemlerinin ve işlemiş faizin tespiti için hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi raporu uyarınca hüküm tesis edilmiştir....
Şikayet; ilgili haciz işleminin İİK 99. madde kapsamında yapılan bir haciz olması konusunda karar verilmesini talep ederiz.” ifadelerinin yer aldığı, Mahkemece, davayı niteleme görevinin hakime ait olduğu, buna göre davacının davasının haczedilmezlik şikayeti ve İİK 99. maddeye göre işlem yapılmasına yönelik şikayet olduğu belirlenerek şikayetlerin reddine karar verildiği, kararın temyiz edildiği ve halen kararın kesinleşmediği tespit edilmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında; özellikle temyize konu dava dosyasındaki talep sonucu ile usulden ret kararına dayanak ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin dosyasındaki talep sonucunun değerlendirilmesi neticesinde, temyize konu davanın bir istihkak davası, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1109 Esas, 2015/137 Karar sayılı dosyasının ise haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nun 99. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik şikayet dosyası olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine dair 11.06.2015 tarih, 2015/10876 Esas, 2015/12943 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili; mahcuzun değerinin eksik belirlendiğini ve finansal kiralama ile kiralanmış olup haczedilemeyeceğini belirterek şikayet başvurusunda bulunmuş, Mahkemece mahcuzun değeri yeniden belirlenmiş, borçlunun finansal kiralama sözleşmesinin tarafı olmadığı gerekçesiyle haczedilmezlik şikayeti reddedilmiş, borçlu vekilinin temyizi üzerine Dairemizce kararın kesin olması sebebiyle temyiz talebi reddedilmiş, borçlu vekili tashihi karar talebinde bulunmuştur. 1-Kıymet takdiri itirazına yönelik, karar düzeltme isteminin İİK'nun 363. maddesi gereğince kesin nitelikte...
Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya 19/11/2015 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 23/11/2015 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca (ve icra dairesinin yetkisine) itiraz ettiği, yine borçlunun, -arasında fiili haciz işlemi uygulanan aracının da bulunduğu adına kayıtlı tüm araçların üzerindeki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması amacıyla- bakiye miktarı itiraz tarihinden sonra 29/12/2015 günü ödediği ve dosyanın aynı tarihte infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/9890 Esas sayılı takip dosyası üzerinden ek takip talepnamesi düzenlenmesinden sonra, tarafların talepleri belirlenerek, bu talepler üzerinden ilama uygunluk denetimi yaptırılması gerekirken ......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/229 Esas-2013/797 Karar sayılı dosyasındaki şikayet ve bu şikayetin sonucu beklenmeden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HUMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....