"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR 3. kişi, davayı maktu harç yatırarak şikayet istemli olarak açmıştır. Başvuru dilekçesinde; 28.04.2015 tarihinde borçlu ile ilgisi olmayan, kendisine ait adreste haciz yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuka aykırı işlemleri yapan icra dairesinin talimat icra dairesi olması sebebiyle bağlı bulunduğu Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talebinin kabulü ile haciz işleminin hukuka aykırılığına, haczin kaldırılmasına ve ödediği bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili ve sanık müdafiileri tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1 - Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan dolayı; sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde, şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nun 345. maddesi gereğince davanın reddi gerekirken yargılama sırasında mahkemece ticaret sicili memurluğundan belirlenen yetkilileri hakkında yargılamaya devam edilerek, sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından..."...
İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 4. ve 12. bentlerinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlu vasisinin, şikayet dilekçesinde yer verdiği “...Hacizlere ilişkin bildirim...’in eşine yapılmış olup benim hacizlere ilişkin bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberim olmuştur. Nitekim tebligat yapılan ...’in eşinin oturduğu ev ile benim oturduğum ev farklı evlerdir. Bu nedenlerle davamız süresindedir...” şeklindeki ifadelerle, taşınmazlara ve traktöre konulan haczin bildirimine dair tebligatın usulüne uygun yapılmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....
İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz istenmediği, faizin fazla işletildiği ve ilamda belirlenen brüt tutarların net miktarları üzerinden takip yapılması gerekirken brüt miktarlar üzerinden takip yapılmayacağı yönündeki şikayetler, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesine göre, süresiz olarak İcra Mahkemesi'nce incelenmelidir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı karar) Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri)....
HÜKÜM : Şikayet dilekçesinin reddine dair Şikayetçi vekilinin 19.11.2012 havale tarihli şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin ismini belirtmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK’nun 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından "... şikayet dilekçesinin reddine" kısmı çıkartılarak, yerine "şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin ismen belirtilmemiş olması nedeniyle İİK’nun 345. maddesi gereğince davanın reddine" ifadesi yazılmak suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte...
K A R A R Borçlu vekili, takip talebine aykırı düzenlenen icra emrinin ve ilama aykırı olarak fazla talep edilen işlemiş faiz miktarının iptalini talep etmiş, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır....
Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2012 tarihli, 2011/340 E.-2012/52za K. sayılı kararının hüküm bölümünde “...kira parasının...1.200,00 TL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. Borçlunun istemi ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece icra emrinde istenen asıl alacak ve faizine ilişkin miktarlar için icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, şikayetçi borçlunun şikayet nedenleri arasında ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönünde bir başvurusu yoktur. Taşınmazın aynına ilişkin şikayetler süreye tabi değil ise de, taraflarca ileri sürülmedikçe hakim tarafından re'sen göz önüne alınamaz. Şikayetçinin takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayeti incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....