"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
bilirkişi tarafından İİK md. 45 nin hukuka uygun yorumlanmadığını , bilirkişi tarafından senede dayalı takibin mi, yoksa ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin mi önce başlatıldığı, rehin tutarının borcu karşılamaya yeter olup olmadığı araştırılmadığından, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu , faiz talebinin yasal ve akdi bir tarafı olmadığını ,kat ihtarı gönderilmeden faiz istenmesinin yasal olarak olanaklı olmadığını , icra emrinden işlemiş ve işleyecek özel faiz kaleminin çıkarılmasını talep ettiklerini , ipotekli takipte icra emri düzenlenebilmesi için kesin borç olması gerektiğini , bu sebeple icra emrine dayanarak ipotek takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu , ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılabilmesi için ipoteğin kayıtsız şartsız borç ikrarı içerin karz ipoteği olması, her halükarda ipotek başlatılmadan önce borçluya ihtarname keşide edilmesi, borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiğini , davalının bir banka...
karşısında şikayetçi vekilinin suça konu olayda bir yıllık süre geçtikten sonra 19/03/2013 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 05.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamaz.Henüz kesin haciz ve dolayısıyla satış isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının haczi, 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Somut olayda şikayet olunanlardan ...’in alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin 21.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bedeli paylaşıma konu araç üzerine 28.08.2015 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür....
Bölge Adliye Mahkemesince, üçüncü kişinin kesin olarak verilen takibin devamı kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması gerekirken, İİK'nin 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı, şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişi vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yasa yoluna başvurmuştur. Temyize konu şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen 2016/886 esas sayılı dava ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkindir. İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemez....
Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip talebi ile ödeme emrinde talep edilen yabancı para alacağının harca esas TL karşılığının gösterilmediğini ve bunun İİK'nın 58/3. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek takibin, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde de ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....
Temyiz Sebepleri Dosya kapsamındaki şikayet sebepleri tekrarla; itfa olgusunun mahkeme içi ikrar marifetiyle açıklandığı, davalı savunmalarının yargılamayı gerektirdiği, tapu senedinin imzası ikrar edilmiş bir belge niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takip kesinleştikten sonraki itfa nedeniyle borca itiraz olup, takibin iptali ile kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.170/a, İİK md.170/b, İİK md.71/1, 3., İİK md.169, İİK md. 169/a, 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Maddesinin ise "Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez." şeklinde olduğu, somut olayda takibin 04/02/2019 tarihinde başlatıldığı, geçici mühletin ise 22/11/2018 tarihinden itibaren 3 aylık süre için verildiği, doğal olarak takibin İİK 294 e aykırı olarak mühlet içinde başlatıldığı anlaşılmakla takibin iptaline" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: ilk derece mahkemesinin incelemeyi eksik yaparak RG İNŞAAT... SAN. LTD. ŞTİ....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda, meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulması üzerine, iddianın araştırılması için mahkememizce keşif ve bilirkişi ara kararı ile bilirkişi giderini yatırması için şikayet edene iki haftalık kesin süre verildiği, ancak şikayet edenin bu süre içerisinde bilirkişi giderini yatırmadığı ve böylece HMY’nin 94/3 ve 324/2. Maddeleri gereğince bilirkişi kanıtına dayanmaktan vazgeçtiği sabit bulunmuştur. Meskeniyet şikayetinin çözüme kavuşturulabilmesi için borçlunun sosyal ve ekonomik durumuna göre kendi gereksinimine uygun evin değeri ile şikayet konusu evin değerinin tespiti edilmesi zorunlu olup, dosyadaki diğer kanıtlara göre bu tespit yapılamadığından şikayet edenin iddiasını ispat edemediği sabit bulunmuştur. Bu nedenle şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Dolayısıyla muhatabın annesine 26/10/2021 tarihinde yapılan tebligat usulsüz olduğundan şikayetin ikame edildiği tarihte tebliğin öğrenildiği kabul edilerek tebligatın öğrenilme tarihinin 26/01/2022 olarak kabul edilmesine, şikayet eden adına konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emri usulsüz olduğundan takibin kesinleşmemiş olduğu, İİK 264 gereğince ödeme emri kesinleşmeden ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmeyeceği, 27/09/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının dayanağının ilam olduğu, İİK 259'a göre alacak ilama müstenitse teminat aranmaz hükmü gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, dolayısıyla şikayet edenin teminatın iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....