Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-Sanık hakkında İİK'nın 338. maddesine ilişkin olarak kurulan şikayet hakkının düşürülmesi kararına yönelik incelemede, Şikayet hakkının düşürülmesine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Tazminat talebine yönelik yapılan incelemede, Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunması karşısında mahkemece, İİK'nın 89/4. maddesindeki “icra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu konuda hüküm fıkrasında hüküm kurulmaması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu...
Limit aşımına ilişkin şikayet süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir. İİK. 150/ı maddesi koşullarının oluşmadığı nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet ve ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler İİK'nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir. O halde, mahkemece İİK. 150/ı maddesi koşullarının oluşmadığı nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet ve ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/834 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafça iflasın ertelenmesi davası açıldığı, bu dosyada mahkemece ........2015 tarihinde; “İİK 179. maddesi uyarınca, borçlarına kefil olanlar yönünden devam eden takipler ve İİK 206. maddesinin .... sırasında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak üzere 6183 sayılı Kanun'a dayalı takipler de dahil, hangi nedene dayanırsa dayansın, iflas erteleme talebinde bulunan davacı şirketler hakkında yapılmış ve yapılacak icra takipleri ile ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının durdurulmasına (mevcut takiplerin bulunduğu yerde durdurulmasına)" şeklinde tedbir kararı verildiği, takibin ise tedbir kararından sonra 28.....2015 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda; ......... .......
Karar, şikayet olunan şirket vekilince temyiz edilmiştir. Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde her alacaklı ilgililer aleyhine dava açmak suretiyle sıra cetveline itiraz edebilir. Borçlunun İİK 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda; borçlu alacağın esas ve miktarına ilişkin haklarını İİK' nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit veya istirdat davası açmak suretiyle ileri sürebilir. Somut olayda şikayetçi borçlunun sıra cetveline itiraz hakkı olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayet olunan şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2021 NUMARASI : 2020/126 ESAS 2021/810 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlunun müvekkiline olan borcu sebebiyle ihtiyati haciz kararı alındığını ve İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2016/4197 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun ihtiyati haciz davası öncesi vefat ettiğini öğrenmeleri üzerine icra müdürlüğünden takibin iptaline, ihtiyati haciz için sunulmuş olan teminatın iadesi için ilgili mahkemeye müzekkere yazılmasını ve icra dosyasına yatırılan harçların iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, icra müdürlüğünce takibin iptaline, takibin iptal olduğunun ihtiyati haciz veren mahkemeye bildirilmesine karar...
Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
İhtiyati tedbir HMK'nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiş olup, bunun dışında özel düzenleme içeren yasalarda da tedbire ilişkin düzenlenme bulunmakta olup icra takibinde şikayet yargılamasında (İİK'nun madde 22), istihkak prosedüründe (İİK madde 91), menfi tespit davasında (İİK madde 72), kambiyo senedlerine özgü haciz yolu ile takipte itiraz üzerine icra mahkemesinin (İİK 169a/2), ilamlı icra takibinde Yargıtay'ın tehir-i icra (İİK 36), kararı ile durdurulmasını sağlayan önlemler ile iflasın önlenmesi (İİK 179), icra ve iflas hukukuna özgü geçici hukuki korumalar olup teknik anlamda ihtiyati tedbir değildir. İİK.nın 169/a-2 maddesi uyarınca, borca itiraz halinde icra mahkemesince, itirazla ilgili karara kadar takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilebileceği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat, Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu tarafından dosyaya sunulan kısmi itiraz dilekçesinin İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, bu nedenle itiraz etmemiş sayılacağını, icra müdürlüğünün takibi durdurma kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, davanın süresinde açıldığını, İİK 62.madde uyarınca yapılan itirazların süreye tabi olmadığını, kamu düzenine aykırı işlemlere karşı süresiz şikayet yoluna gidilebileceğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....