Mahkemece İİK.'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptaline hükmolunması doğru değil ise de, sonuçta takip iptal olunduğundan sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Mahkemesinin 15.11.2019 gün ve 2019/1084 esas 2019/1319 Karar sayılı ilamı ile takibin devamına ilişkin kararına istinaden alacaklı tarafça aynı adreste 04.12.2019 tarihinde gerçekleştirilen ek hacizde haczedilen yeni menkullere ilişkin olarak Asas Şirket yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunduğu, izah edildiği üzere İstanbul 14. İcra Mahkemesinin 2019/1083 esas 2019/1498 Karar sayılı ilamında Asas Şirketi yönünden verilmiş bir takibin devamı veya taliki yönünde karar bulunmadığı da gözden kaçırılarak, icra müdürlüğünce bu karar üzerine, mahkemece sanki şikayet üzerine verilmiş bir İİK 99. Madde uygulanması varmış gibi değerlendirme yaparak 25.12.2019 tarihli kararı ile, haczin İİK 99....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Şikayetçi vekili tarafından icra takip dosyasında borçlu şirketin tescil adresine 16/08/2012 tarihinde haciz için gidildiğinde, borçlu şirketin iflas ettiği belirtildiğinden, suça konu olayda öğrenmeden itibaren üç aylık süre geçtikten sonra şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi gerekirken, sonuç itibariyle doğru olan şikayet hakkının düşürülmesi kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 05.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Şikayetçi vekili tarafından icra takip dosyasında borçlu şirketin tescil adresine 22/02/2011 tarihinde haciz için gidildiğinde, borçlu şirketin ticareti terk ettiğinin öğrenildiği belirtildiğinden, suça konu olayda bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi gerekirken, sonuç itibariyle doğru olan şikayet hakkının düşürülmesi kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 23.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hali temyize konu, icra mahkemesi kararı İİK. nun 150/e maddesine dayalı şikayet hakkında olup, İİK. nun 363.maddesi uyarınca temyizi kabil olmakla, temyiz talebinin reddine dair İstanbul 23. İcra Mahkemesi'nin 12/03/2015 tarih ve 2015/1 E.-29 K. sayılı ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun, mahkemenin aynı sayılı 12/01/2015 tarihli asıl kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesinin 6352 Sayılı Yasa ile değişikliğinden önceki hükmüne göre; alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilemez ise takip düşer....
nun 170/a maddesinde; "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir..." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlunun istemi, bonoların kambiyo vasfını haiz yönelik İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olup, anılan maddede tazminat öngörülmediğinden mahkemece, alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Ayrıca ödeme emrinde İİK madde 60/1 yollamasıyla İİK madde 58/3 teki faiz hususunun belirtilmemesi bu hususun takip talebinde de bulunmaması bu yönüyle eksik olduğu anlaşılmış, ödeme emrinin bu yönüyle de usulsüz olduğu anlaşılmış ve şikayet edenin anlatılan hususlardaki şikayetinin kabulü ve takibin durdurulması" şeklinde karar verilmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayet dilekçesinde sanıkların hangi eylemleriyle alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla borçlu şirketin mal varlığından neleri eksilttiği somut olarak belirtilmemiş olup, İİK'nın 351. maddesindeki, şikayetçinin dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlı olduğuna ilişkin düzenleme dikkate alındığında, hakimin re'sen araştırma zorunluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayet hakkının düşürülmesi kararlarına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasının şikayet...
İcra Müdürlüğünün 2019/10493 Esas sayılı takip dosyasında müvekkili hakkında cari hesap özetine dayalı takip başlatıldığını, takibe yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini, takibin durdurulduğunu, ödeme emrinin İİK 58 ve 60 maddelerindeki yasal unsurları taşımadığını, bu nedenlerle takibin iptaline, taleplerinin kabul edilmediği takdirde ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacının davasının reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; Büyükçekmece 2....
Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul) Öte yandan, İİK. nun 53.maddesine göre; borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamaz. Bu maddenin uygulanabilmesi için icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması gerekir. İİK. nun 53.maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak ilgililer İİK. nun 16.maddesi uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunabilirler. İİK. nun 53.maddesine aykırılık iddiası ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca şikayet süresiz olacaktır....