Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Üçüncü kişi 15 gün içinde dava açmaz ve zimmetinde sayılan borcu ödemez ise, icra dairesi, üçüncü kişinin zimmetinde sayılan borca yetecek kadar mal veya parasını haczeder, satar ve elde edilen para ile takip alacaklısının alacağını öder. Somut davada; üçüncü kişilerin 22/02/2022 tarihinde tebliğ aldıkları haciz ihbarnamesine itiraz dilekçelerinde, ''İkinci haciz ihbarnamesinde tarafıma 36.309,54 TL borç çıkarılmış isede benim alacaklı tarafı tanımam alacaklı tarafla ilgim ve alakam yoktur. Bu sebeple ikinci haciz ihbarnamesine itiraz ediyorum. '' şeklinde itiraz ettikleri görülmüştür. İtiraz dilekçesi bir bütün olarak ele alındığında haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olduğu, dilekçede herhangi bir borç kabulünün bulunmadığı, gerek dilekçe başlığında konu kısmında gerekse sonuç kısmında ''haciz ihbarnamesine itiraz'' edildiğinin defalarca ve açıkça belirtildiği dolayısıyla dilekçenin haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olduğu açıktır....

Her ne kadar davacı üçüncü kişi vekili dava dilekçesinde; memur muamelesini şikayet talebi ile birlikte hacizlerin kaldırılmasını isteyerek İİK'nin 97. maddesine dayalı istihkak iddiasında bulunmuş ise de; 20/11/2014 tarihli celsede, dava konusunun İİK’nin 96 maddesine göre işlem yapılmasına ilişkin memur işlemini şikayet olduğunu söyleyerek, dava dilekçesindeki taleplerini şikayet olarak sınırlandırmıştır. İİK'nin 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilerek dosya kapsamına göre bir karar verilir....

    No: 2- 4 D:11 Çekmeköy/İstanbul adresine haciz ve muhafaza talimatı yazıldığını, taraflarınca icra müdürlüğüne gönderilen talepte bahsi geçen adreslerden birinin şirket ortağının aile konutu olduğunun bildirildiğini, icra müdürlüğünce söz konusu adreslerin borçluya aidiyetinin tespiti veya haciz yapılmasına elverişli olup olmadığının tayini noktasında icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle taleplerinin reddedildiğini, işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK'nın 75 ve 85. maddelerinin yorumundan da icra müdürlüğüne haciz uygulaması konusunda takdir yetkisi tanımadığını, alacaklı tarafça 08/04/2021 tarihinde aynı konutta haciz yapmak istediğini, haciz sırasında adresin müvekkiline ait olduğunun ve borçluyla ilgisinin olmadığının tutanağa geçirildiğini ve haciz yapılmadığını, alacaklı tarafın buna ilişkin şikayetini icra mahkemesine taşımadığını, süresi içinde itiraz edilmediğini, söz konusu karara itiraz etmeyen alacaklı tarafın aynı adreste 8 ay sonra bir kez daha haciz talep...

    Somut olayda davacının öncelikle anılan karara karşı icra hukuk mahkemesinde memur işlemini şikayet yolu ile dava açması gerekmekte olup, açılacak davada icra dairesinin anılan kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığının, haciz ihbarnamelerinin iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenerek değerlendirme yapılması gerektiği halde davacı tarafça anılan karar dava sebebi gösterilerek davacının dava dışı takip borçlusuna borçlu olmadığının tespiti ve haciz ihbarnamelerinin iptali talep edilmiş olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." gerekçesi ile; davanın usulden reddine, karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir.Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkili bankayı, icra müdürünün işlemlerini şikayet yolu ile icra hukuk mahkemesinde iptalini talep etmeye mecbur bırakmanın, müvekkili bankayı takip hukukunun sınırlı imkanları ile kendisini savunmaya zorlamak olduğu, bu durumun Anayasa'daki...

      yerinde olmadığını, davanın şikayet olduğu göz önüne alınarak icra müdürülüğünden farklı tarihlerde alınan dosya hesaplarının neden farklı çıkarıldığı hususunda ayrıntılı bilgi ve son dosya hesabı istenmesinin akabinde alınacak ek bilirkişi raporu neticesinde dosyanın karara çıkarılmasının sağlıklı hüküm verme adına daha isabetli olacağını, yine davanın memur muamelesine şikayet olması ve cevap dilekçesinde belirtmelerine rağmen aleyhlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının kaldırılarak davanın reddine aksi durumda davanın memur muamelesini şikayet olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmelerine yönelik kısmın karardan çıkartılarak karşı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2020 NUMARASI : 2020/51 ESAS 2020/267 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 24/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11161 esas sayılı takip dosyasında bulunan Şekerbank T.A.Ş....

      İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olup, pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. İcra Müdürlüğü'nün ( memur ) işlemine karşı İİK'nın 16. maddesine dayalı şikayette, İcra Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesi gerekmekte ise de, takibi yapan icra müdürlüğü'nün sıra cetveli işlemine şikayet bakımından pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/08/2021 NUMARASI : 2021/424 ESAS, 2021/419 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı T3 tarafından müvekkili T1 aleyhine Bodrum 2. İcra Müdürlüğü 2020/4136 Esas sayılı dosyası ile kira alacağının tahsili ve tahliye talepli olarak icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, alacaklı tarafından Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/491 Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararını istinaf ettiklerini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2019/698 ESAS 2019/1036 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)| İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhide İstanbul 20. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı görünen kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiş, ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührü ve ıslak imzasının eksik olması nedeniyle ödeme emrine itiraz etmiş, taraflar arasında yetkili icra müdürlüğü belirtilmediğinden ve müvekkilinin ikametgahının Ankara olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takipte işlemiş faiz talep edildiğinin görüleceğini, kanuni faiz talep edildiğini, işlemiş faiz olması sebebi ile kanuni faiz talep edildiğinin açık olduğunu, işleyecek faize ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük sürede itiraz edilmesi gerektiğini, memur işlemini şikayet yolu ile faize itirazın mümkün olmadığını, borçlunun takip ile birlikte temerrüde düştüğünü, TBK 117. Ve HMK 109/3. Maddeleri gereğince açıkça faiz hakkından feragat edilmediği sürece icra takibi ile birlikte faiz işletilmesinin mümkün olduğunu, ayrıca memur işlemini yönelik şikayetlerde yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bir an için icra memur işleminin hatalı olduğu kabul edilse bile bu hususun taraflarından kaynaklanan bir eksiklik olmadığını, tüm bu hususlar ortada olmasına rağmen Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararda yer alan 1....

        UYAP Entegrasyonu