İtirazın iptali kararı incelendiğinde birleşen dosyada; itiraz edilen ödeme emrindeki alacak kalemlerinden farklı alacakların da hüküm altına alındığı görülmektedir. Bu durumda hükme dayanak yapılan bilirkişi raporuna bakıldığında; ödeme emrindeki 150.000,00 TL'nin faizinin hesaplandığı ancak şikayet konusu yapılan icra emrindeki faize ilişkin hesaplama yapılmadığı görülmektedir. İcra emrinin dayanağı olan ilamda hükmedilen maddi tazminatın 31/03/2009 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıya verilmesine karar verilmiş olup, buna ilişkin faiz başlangıç tarihi itibarıyla yanlış hesaplanmıştır. Ayrıca ödeme emrinde istendiği halde icra emrinde 5.850,00 TL faiz alacağının tekrar istenmesi hatalıdır ve bu alacak kalemi yönünden icra emrinin iptali gerekir....
Hukuk Dairesi 2016/20105 Esas, 2017/11706 Karar, 02/10/2017 Tarihli ilamı gereğince takip çıkışı miktar üzerinden gerekli tahsil harcı (% 2,27 oranında) yatırılıp müdürlüğümüze bilgi verilmesi halinde işlemlerin devamına, şikayet yolu açık olmak üzere'' karar verildiği, ödeme emrinin borçlu şirkete 04/02/2023 tarihinde e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İcra takiplerinde takip çıkışı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir....
ŞİKAYET Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; adi ortaklık hakkında takip başlatıldığını, adi ortaklığın tüzelkişiliği dolayısıyla taraf ehliyeti olmadığını, takibin husumet yönünden reddi ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borca ve ferilene yapılan itirazın süresinde olduğunun kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek takibin husumet ve yetki yönünden reddine, usulsüz tebligat nedeniyle icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, borca itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; adi ortaklığın yaptığı ticari faaliyetler sonucu doğan hak ve borçlarının ortaklığa ait olacağını, icra müdürlüğüne süresi içerisinde yapılmayan borca ve yetkiye itirazların icra dairesi yerine icra mahkemesinde ileri sürülmesinin sonuç doğurmayacağını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin şikayet ve itirazları yerinde görülmemiş olup davanın reddine karar verilmiştir. Şikayetin reddi halinde tazminata hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, ayrıca takip durdurulmadığından şartlarının oluşmaması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet aslının icra kasasına alınmamış ise ödeme emrinin iptali talepleri haklı iken bu itirazlarının dikkate alınmadığını, ayrıca İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, mükerrerlik sebebi ile takibin iptali gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı takipte ödeme emrinin taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takipten haricen 02/01/2022 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emrinde müvekkilinin soyadının yanlış yazılmış olduğunu bu nedenle şikayete konu ödeme emrinin iptali gerektiğini ayrıca ödeme emrinde takibin dayanağı ve alacağın sebebinin hiçbir şekilde anlaşılamadığını, takibe dayanak belgenin zarf içerisinde bulunmadığını bayanla; şikayetin kabulüne, takibin tedbiren durdurulmasına, icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; takipte borçlunun soyadının yanlış yazılmasının taraflarına yüklenecek bir husus olmadığını, kimlik numarası ile işlem başlatıldığında UYAP sistemi tarafından otomatik olarak bilgilerin çekildiğini, tebligatın usulsüz olmasının sorumluluğunun taraflarına ait olmadığını, icra takibine dayanak belgelerin eklendiğini ifade ve özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/14721 esasına kaydedildiğini, yenileme emrinin borçluya tebliğinin zorunlu olduğunu, aksi takdirde dosya kapsamında haciz talebinde bulunulamayacağını, ancak yenileme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini öne sürerek takip işlemleri ve ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte ödeme emri düzenlendiği, davacı tarafa örnek 13 ödeme emri tebliğ edilmiş olduğu, işbu ödeme emrine ilişkin itirazın 7 gün içerisinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği ,davacı vekili tarafından itiraz ve şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. Takip şeklinin kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takip olarak değiştirilmiş olması nedeni ile ,kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...
Şti. ile aralarındaki ticaret neticesinde taraflar arasındaki protokol gereği bu şirkete teslim edildiğini, ilgili şirkete davanın ihbarı gerektiğini de belirterek takibin ve ödeme emrinin iptali ile davalının alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; senedin bizzat borçlu tarafından imzalanarak müvekkiline verildiğini, ayrıca ödeme emrinin 02.02.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borçlu üzerine kayıtlı taşınmaz için satış talep edildiğinde dava açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....
İptali istenen itiraza yönelik olarak ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/567 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti talep edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda 07/12/2021 tarihli karar ile ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
CEVAP Alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde; yasal yedi günlük şikayet süresinin geçtiğini, süresinde şikayet yapılmadığından taleplerin reddinin gerektiğini, Kredi sözleşmesi ve eklerinden görüleceği üzere şikayetçinin dosya borcundan dolayı müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmayı kabul ettiğini, takip talebinde ve ödeme emrinde müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunun açıkça yazıldığını, şikayetçi borçlu kefalet sözleşmesini bizzat imzalamış olup sorumluluğunu bildiğini beyanla istemin reddini savunmuştur. III....