WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlu vekilinine usulsüzde olsa yapılan bir tebligat olmadığı, ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine ve vekile tebligat yapılmadığından takibin kesinleşmediği belirtilerek, Şikayetin kabulü ile ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine , takibin kesinleşmediğinin tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde, dava dilekçesini tekrarla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayettir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacıya ödeme emrinden sonra 103 nolu davet kağıdı 06/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğin usulsüzlüğünün şikayet konusu edilmediği, dolayısıyla şikayet süresinin bu tarihten itibaren başladığı anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayeti 01/09/2021 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/222 KARAR NO : 2021/287 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇUMRA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/9 ESAS - 2020/46 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra dosyasından müvekkiline ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, müvekkilinin böyle bir takipten haberi olmadığını, yapılan ödeme emrinin tebliğinin geçersiz olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edildiği Murat KOYUNCU isimli şahsın müvekkili ile aynı adreste ikamet etmediği ve ikamet adresinin farklı olduğunu bu nedenle usulsüz yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Hukuk Dairesi tarafından, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerin ilgilisi tarafından yapılması gerektiği, ancak söz konusu usulsüzlüklerin sıra cetveli tanzimi aşamasında diğer alacaklıların hakkını haleldar etmesi halinde alacaklılar tarafından ileri sürülebileceği, şikayet olunanın takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 10.08.2017 tarihinde usulsüz tebliğ edildiği, buna karşın örnek 103 davetiyesinin 17.08.2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, Borçlunun icra takibinden bu tarih itibariyle haberdar olduğu, İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin on gün olup ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağı, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin beş günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği, borçlunun 17.08.2017 tarihinde takipten haberdar olduğundan...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat halinde muhatabın tebliğ tarihine ilişkin beyanının esas olduğunu, kendilerinin de beyan ettikleri tarihe göre süresinde dava açtıklarını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 06/08/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunulduğu ve 09/10/2019 tarihli dilekçe ile de haciz kaldırma talebinde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 06/08/2018 tarihinde başlamış durumdadır....

    Diğer taraftan, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Borçlu vekili, her ne kadar, müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de, borçluya ödeme emrinin 25.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 01.04.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, ödeme emri tebliğinin usulsüz olmadığı kabul edilse dahi, borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede ödeme emrinin iptalini talep ettiğinden, şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca istemin 5 günlük süreden sonra yapıldığından bahisle reddine karar verilmesi de doğru değildir....

      ın ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlunun süresinde olan diğer şikayetlerinin incelenmesi, ayrıca icra kefili olan Merve Ulaş'ın icra kefilliğine ilişkin şikayetlerinin süreye tâbi olmaması nedeniyle esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Borçluların icra mahkemesine başvuruları şikayet niteliğinde olup, şikayetler hakkında uygulanması gereken İİK'nun 18/3. maddesine göre; "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir..." Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, mahkemece, başvurunun şikayet niteliğinde olduğu gözetilerek, taraflar duruşmaya gelmeseler bile işin esasının incelenerek gereken karaın verilmesi zorunludur....

        Bu durumda takip açılırken senet aslının kasaya alınmadığı, 25/10/2021 şikayet tarihinde de senet aslının kasada bulunmadığı, senet aslının kasaya alacaklı vekilinin talebi üzerine 27/10/2021 tarihinde, yani şikayet tarihinden sonra alındığı, bu durumda davacının ödeme emri tebliğ tarihi 16/10/2021 tarihinden sonra 7 günlük yasal süre içerisinde yaptığı kasa şikayetinin süresinde ve haklı olduğu anlaşılmakla; şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken senet aslının kasada olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı isabetli bulunmadığından, kararın kaldırılmasına, kasa şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, sair itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacı-borçlunun istinaf talebinin kabulü ile HMK 353(1)-b/2 maddesi gereğince İstanbul 42....

        Uyarınca ödeme emrinin tebliği ile itiraz süresinin başladığını, mahkemece usulsüzlüğü iddia edilen tebliğe ilişkin mazbatanın UYAP üzerinden incelendiği ve haberdar olunduğundan bahsedilmesinin hatalı olduğunu, asıl incelenmesi gerekenin ödeme emrinin öğrenilip öğrenilmediği olduğunu, ödeme emrinden haberdar olunup olunmadığının araştırılmadan bu şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı T1 tarafından 14/03/2022 tarihi itibari ile icra takip dosyası arasında bulunan ve usulsüzlüğü ileri sürülen tebliğe ilişkin mazbatanın incelendiğini, dolayısı ile şikayetcinin tebligattan ve içeriğinden haberinin olmasına rağmen huzurdaki davayı ikame etmiş olmasının kötüniyetinin ispatı olduğunu belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetidir....

        Ödeme emri davalıya 03.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece ödeme emri tebliğinde eksiklikler bulunduğundan ve ödeme emrinin yasaya uygun gönderilmediğinden bahisle, davanın reddine karar verilmiş ise de, ödeme emrinin geçerli olup olmadığı ve ödeme emrindeki bulunması gereken unsurların eksik olması şikayete tabi olup, taraflarca şikayet yoluna başvurulmaması halinde bu hususun Hâkim tarafından resen dikkate alınamayacağı yasa gereğidir. Ödeme emri şikayet yolu ile iptal edilmediği müddetçe geçerlidir. Bu nedenle davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından ve takip tahliye istemli olarak yapılmış olduğundan işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır…) gerekçesiyle ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu