Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, müvekkilinin elektronik tebligat adresi bulunmasına rağmen ödeme emri tebligatının elektronik adrese yapılmadığını ileri sürdüğünden, Mahkemece ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle davacının Ulusal Elektronik Tebligat Sisteminde kayıtlı elektronik adresinin bulunup bulunmadığı hususu araştırarak, sonucuna göre davacının istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşıldığından, davacının istinaf isteminin kabulüne, HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; davacının Kanada’da ikamet ettiğini, bu nedenle ödeme emri tebliğinden 15/01/2020 tarihinde haberdar olduğunu iddia ettiği, yurda giriş çıkış tarihlerinin sorulmasını talep ettiği, ancak mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadığı, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması halinde mahkemenin davacının gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle TK'nın 32.maddesi gereğince karar verilmesi gerektiği, tebligatın usulüne uygun olması halinde yukarıda açıklanan ilkelere göre gecikmiş itirazın değerlendirilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, bu durumda mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadığı ve talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmediği anlaşıldığından HMK'nın 353- (1) a) 6) maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine...
Diğer taraftan, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Borçlu vekili, her ne kadar, müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de, borçluya ödeme emrinin 25.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 01.04.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, ödeme emri tebliğinin usulsüz olmadığı kabul edilse dahi, borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede ödeme emrinin iptalini talep ettiğinden, şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca istemin 5 günlük süreden sonra yapıldığından bahisle reddine karar verilmesi de doğru değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetidir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında davacı borçlunun 03/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinin bulunduğu anlaşılmakla, davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 03/08/2021 olup, şikayet süresindedir....
nun 21/2. maddesine göre 02/01/2017 tarihinde muhtara tebliğ edildiği yapılan icra takibi ile ödeme emri ise müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmemiş olduğu, tebliği çıkaran mercice tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese 7201 s. TK'nun 21/2. md. hükmüne göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olmasına rağmen söz konusu hükme aykırı tebligat düzenlenmiş olduğu, nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin E. 2016/9795 K. 2017/1346 ve 7.2.2017 tarihli kararında; somut olayda; şikayetçi borçlu adına ödeme emri tebligatının ''Kültür Mah. 4. Cad....
Bu durumda, borçlu ... adına gönderilen ödeme emri tebligatı, usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan, adı geçen borçlu yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, şikayet dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 17.10.2015 tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Öte yandan, İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri gereğince, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 22/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra borçlu adına T1 AŞ nin Ebulula mardin sok Maya Apt no:1 L Blok Etiler adresine daimi çalışana 29/04/2021 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edildiği ve borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi dışında diğer tebligatların da usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiasının olmadığı anlaşılmakla en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçluya gönderilen ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olsa bile borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 28/05/2021 tarihinde icra Mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; Borçluya 19/02/2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebligat zarfı üzerinde ödeme emri tebliğ evrakında "ödeme emri ve dayanak belge suretleri ihtiva eder" ibaresinin, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin açıklamanın yer alması karşısında mahkemece ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilip edilmediğine yönelik bir araştırma yapılmasına gerek bulunmadığı, ( Yargıtay 12 HD 2016/31520 Esas 2018/4396 Karar) ve ayrıca tebliğ evrakı harici tutulan tutanağın ispat kabiliyeti bulunmadığına göre, mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, HMK.'nın 357. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...
Somut olayda, dava dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmesine rağmen, kararın gerekçesinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği ve bu konuda hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, Dairemizce gerekçe ve hüküm içermeyen bir kararın denetlenmesi de mümkün değildir. Kararın gerekçesiz olması, HMK'nın 297/1- c maddesine aykırı olduğu gibi, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, karar usul ve yasaya uygun değildir....
ye tebliğ edilen tebligatın usule aykırı olduğunu, alacaklının cevap dilekçesinde masraf alacağının sehven yazıldığının belirtilmesi nedeniyle ödeme emrinde belirtilen masraf isimli “ 1.057.331,56-TL “ alacağın ödeme emrinden çıkartılmasına karar verilmesi, davanın şikayet yoluna ilişkin olması, İİK 16. maddesi gereğince şikayet yolunda tazminata ilişkin hüküm bulunmaması ve tedbir talebinin kabul edilmemesi sebebiyle yasal şartlarının oluşmaması sebebiyle tarafların tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak beyan edilen 26.11.2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinde belirtilen masraf isimli “1.057.331,56 TL“ alacağın ödeme emrinden çıkartılmasına, yasal şartlarının oluşmaması sebebiyle tarafların tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....