DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından haciz ve tahliye istemli başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin süre nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince de, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi 21/01/2020 olarak belirtilmiştir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarihli, 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı). Bununla beraber, Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen ödeme emri tebligat usulsüzlüğü iddiasının temyiz aşamasında dikkate alınamayacağının tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık...
Davalı şirkete yapılan iflas ödeme emri tebligatı “ aynı konutta çalışan Adem Dalgıç’a tebliğ edildiği belirtilmiş ise de şirket yetkilisinin tebligatın yapıldığı sırada nerede olduğu tespit edilerek tebligat mazbatasına yazılmadığından söz konusu tebliğ işlemi usulsüzdür. Ancak davalı şirket vekilinin 08.12.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz edildiği halde tebligatın usulsüzlüğünden bahsedilmediği gibi bu yönde icra mahkemesine şikayet başvurusunun da bulunduğundan bahsedilmemiştir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabın tebligatı öğrenmesi halinde usulsüz tebligatın geçerli hale geleceğine amirdir. Davalı tarafın tebliğe haberdar olmasına rağmen bu yönde şikayet başvurusunun olmaması nedeniyle tebligat mazbatası üstündeki tarihin iflas ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir....
DELİLLER: Akşehir İcra Müdürlüğü'nün 2018/897 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçlu T2 ile ilgili tebliğ mazbatasındaki imzanın davacı borçlu el ürünü olmadığından, davacı borçlu T1 yönünden de aynı dosyada hasım olan Safiye Ekiz'e tebligat yapılması nedeniyle TK'nun 39. maddesi gereğince tebligat usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile davacılara ödeme emri tebliğ tarihinin 08/08/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, genel haciz yoluyla ilamsız takipte takip borçluları tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....
Hatay İcra Müdürlüğü’nün 2018/2372 E. sayılı dosyasının onaylı sureti ve UYAP kayıtları incelendiğinde; şikayetçiye gönderilen ***292 barkod nolu ödeme emri tebligatının “Ayşe Fitnat Hanım Cad. Akevler sk. No:1- B 31100 Antakya/ Hatay “ adresine gönderildiği, tebligatın üzerine “Adres yanlış Akevler sk. Yok” ibaresi yazılarak 8.2.2018 tarihinde iade edildiği, bu defa ödeme emrinin ***5000 barkod nolu tebligatla “Yukarı Öveçler Mah. Lizbon cd. No: 46 iç kapı no :6 Çankaya/Ankara “ adresine gönderildiği, bu tebligatın 29.03.2018 tarihinde muhatabın taşındığından bahisle iade edildiği, şikayetçiye bir daha ödeme emri gönderilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda anılan takip dosyasından borçluya gönderilipte usulsüz dahi olsa tebliğ edilen bir ödeme emri tebligatı yoktur. Borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan bir kısım işlemler doğru değildir.Çünkü ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir....
Somut olayda; davacı vekilinin şikayet dilekçesinde her ne kadar tebliğ tarihinin 09/02/2023 tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş ise de UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede; ödeme emri evrak işlem kütüğüne göre borçlu T1 UYAP vatandaş portalı üzerinden 16/01/2023 tarihinde ödeme emri ve eklerini okuduğu ve takipten haberdar olduğu, ancak davayı 11/02/2023 tarihinde açtığı anlaşılmakla şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekli olduğundan davacının şikayetinin süre yönünden reddine dair karar verildiği, şikayetin süreye tabi olduğu ve dairemizce istinaf incelemesi sırasında uyap kayıtlarından davacının ödeme emri ve tebligatına 16/01/2023 tarihinde baktığı tebligat usulsüz bile olsa bu tarih itibariyle ıttıla ettiğinden dava tarihinin ıttıladan itibaren 7 gün içerisinde olmadığı nedenle kararın doğru istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu....
oranlarının hatıl olup faize faiz işletildiğini, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile ödeme emrinin de iptalinin gerektiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek tedbir taleplerinin kabulüne, ödeme emrinin iptaline, icra dosyasına vekaletnamenin sunulduğu tarihin öğrenme tarihi olarak kabulüne, Ürgüp İcra Müdürlüğü 2021/205 Esas sayılı dosyanın durdurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Şti. ne ....adresinde ödeme emri tebliğ edildiği ve bu adreste haciz yapıldığı görülmektedir. Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü borçlu tarafından ileri surulebilecek olup, şikayetçi takipte taraf olmadığından borçluya yapılan ödeme emri tebligatın usulsüzlüğünü şikayet hakkı bulunmamaktadır.Bu anlamda tebligat yapılan adreste haciz uygulanmasında yasaya aykırı bir yön yoktur.Ancak şartları varsa 3 kişi istihkak iddiasında bulunabilir. O halde Mahkemece şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Şikâyetçi-üçüncü kişi vekili, müvekkilinin oğlu ...'un ortağı bulunduğu borçlu ...Ltd....
Hukuk Dairesinin 29.....2017 tarih ve 2017/1510 E.-2017/2423 K. sayılı kararı ile;ödeme emri tebliğatının usulsüz olduğu ve borçlunun usule aykırı tebliği ögrenme tarihi olarak beyan ettiği 03.....2016 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03.....2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Borçlu, bir taraftan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürerken, bir taraftan da usulsüz olduğunu ileri sürdüğü tebligatı öğrendiği tarihten itibaren (...) gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu ileri sürdüğü ödeme emri tebliğini ıttıla tarihinin 03.....2016 olduğunu belirtmiş olup, buna göre ........2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, İİK’nun .../.... maddesinde öngörülen yasal ... günlük süreden sonradır. Bu durumda, ......
Ancak, davalı borçlu bu tarih itibari ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 18.03.2016 tarihinde yapılan ödeme emrine ilişkin tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinde ki usulsüzlüğü kendiliğinden dikkate alamaz. YHGK 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal süre içerisinde ödeme de bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir....