DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamsız takipte, takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı tarafın ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süreden reddine karar verilmiş ise de, takip dosyası incelendiğinde takibin davalı alacaklı T3 tarafından T1 Yöneticiliği A.B.C Bloklar aleyhine başlatıldığı anlaşılmış ise de, T1 Yöneticiliği A.B.C Blokların tüzel kişiliğinin dolayısıyla taraf ehliyetinin bulunmadığı, bu husus dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerektiği, mahkemece bu husus re'sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
DAVA Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; 18.03.2021 tarihinden itibaren tebligat çıkartılan adreste yaşamadığını, adına tebligatı alan Hüseyin Aksoy tarafından da kasıtlı olarak herhangi bir bilgi verilmediğini, MERNİS adres kaydının Mersin olduğun müvekkilinin yaşamadığı evdeki Hüseyin Aksoy'a yapılan ödeme emrinden ve icra takibinden 19.10.2021 tarihinde haberi olan müvekkili adına öğrenme tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde, tebligatı alan kişinın borçlunun öz oğlu ve aldığı tebligattan annesine haber verdiğini söylediğini, davaya konu tebligat yasal unsurlarını taşımakta ve usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının iddialarının yersiz olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. III....
İcra Müdürlüğünün 2020/4424 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçlulara yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu kanaatine varılarak şikayetin kabulü ile davacılara ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve Antalya CBS'nın 2020/44091 Soruşturma sayılı dosyası nedeniyle davacıların takipten haberdar oldukları, ayrıca hacizleri kaldırma yetkisinin icra müdürlüğünce olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamsız takipte takip borçlularının açtığı ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Ödeme emrine borçlunun soyadındaki bir harfin maddi hata nedeni ile yanlış yazılmasının ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceğini, zira ödeme emrinde borçluya ait diğer bilgilerin ve TC kimlik numarasının doğru belirtildiğini, dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte davacı borçluya gönderildiğini, tebliğ mazbatası üzerinde de "bu zarfta ödeme emri ve dayanak belge sureti vardır " yazılı olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru ilamsız takipte ödeme emri tebliğ işleminni usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Takip dosyasının fizikisinde ve uyapta kayıtlı suretinde bulunan takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır. Takip talebindeki ve ödeme emrindeki bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih ve 99/12- 271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı)....
Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinin yukarıda açıklanan nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken, mernis adresinin ödeme emri tebliğ edilen adres ile aynı olmadığı gerekçesiyle hüküm tesisi yerinde değil ise de; sonuçta usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlu vekili 29/12/2014 tarihli şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 07/11/2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiğine göre, usulsüz tebligat şikayetini de bu tarihten itibaren en geç 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekmektedir. Bu durumda, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre, 29/12/2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/8813 Esas sayılı dosyasında davacılara ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 13/11/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğunu, tebligat zarfı içerisinde kambiyo senet suretinin yer aldığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ edilenin sadece ödeme emri olduğu, takip dayanağı çekin gönderildiğine dair bir açıklamaya yer verilmediği, bu durumda, ödeme emri takip talebine ve yasaya uygun düzenlenmediğinden ödeme emrinin iptali değil usulsüz olan tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kısmen kabulüne ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Somut olayda; borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekmektedir. Borçlu, öğrenme tarihi bildirmemişse en geç icra mahkemesine başvuru tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmelidir. Mahkemece, borçlunun öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emri tebligatının iptali yönünde de hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından bu kısım hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 8....