WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oluşa uygun kabule göre sanığın işlediği cinsel taciz suçunun 5237 sayılı TCK'nın 105/1. maddesinde düzenlenip soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olması ve dava konusu eylem 2011 yılı ocak veya şubat aylarında gerçekleşmesine rağmen altı aylık kanuni şikayet süresi geçtikten sonra 23.12.2011 tarihinde şikayetçi olunduğunun tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, vaki şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    ın İİK'nun 337/a maddesi gereğince 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle, dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili şikayet dilekçesinde sanığın gerektiği halde sermaye şirketinin iflasını istememek suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiş ve bu konuda bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni sayılmamıştır....

      tarihi arasında üç aylık şikayet süresinin geçmiş olduğu gözetilmeden şikayet hakkının düşürülmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK’nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 21.11.2007 gün ve 59300 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 27.12.2007 gün ve K.Y.B.2007/267800 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya kapsamına göre, Tekirdağ 2.İcra Müdürlüğünün 2005/2178 esas sayılı takip dosyasında alacaklı vekilinin en son icra işlemini 25.07.2005 tarihinde yapmak suretiyle fiili öğrenmiş olmasına rağmen borçlu hakkında İİK’nun 347.maddesinde belirtilen üç aylık ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra 11.12.2006 tarihinde şikayet dilekçesi verdiği gözetilmeden şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde disiplin hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma Sanığa isnat edilen eylemin sübutu halinde TCK'nin 155/1. maddesinde düzenlenen "basit güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturabileceği, bu suçun cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, 27.02.2007 olan suç tarihi ile hüküm tarihi arasında olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden, şikayet yokluğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi sonuca etkili görülmediğinden, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir....

          İcra Mahkemesi Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmak suçundan sanıklar ...,...,... ve ... haklarında açılan davada müşteki tarafın duruşmaya gelmemesi nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığınca dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanıklara isnat olunan suça öngörülen cezanın nev'i ve miktarı ile suç tarihine göre lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/5, 104/2. maddelerinde öngörülen 3 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Suçun işlendiği tarihten itibaren inceleme tarihine kadar zamanaşımı süresinin ziyadesiyle gerçekleştiği anlaşılmakla sair yönler incelenmeksizin hükmün İİK.nun 366. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1471 sayılı CMUK.nun 322/1 ve 765 sayılı TCK.nun 102/5. maddesi gereğince davanın ORTADAN KALDIRILMASINA, 10.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 sayılı Kanuna aykırılık HÜKÜM : Ret Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın eyleminin 2004 sayılı İİK'nın 337/a maddesi kapsamında olduğu ve şikayet tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı kanunun 322.maddesi uyarınca, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 24/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              ın beraatine, karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığa isnat olunan eylem, şikayet tarihi itibariyle İİK.nun 337/a maddesinde üç aydan bir seneye kadar hafif hapis cezası ile yaptırıma bağlanmış olması karşısında, suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar borçlu sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/5 ve 104/2.maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, hükmün İİK.nun 366. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322/1. ve 765 sayılı TCK.nun 102/5 ve 104/2. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Mahkemesi İ.İ.K.nun 331. maddesine aykırılık suçundan sanıklar ... ve ... hakkında açılan davada şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının mahalline iade istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanığa yüklenen suç yasada belirlenen cezanın tür ve üst sınırına göre 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2.maddelerinde yazılı 5 yıllık asli ve 7.5 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresine tabidir....

                  Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Sanığın eyleminin alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltme suçundan cezalandırılması istemi olduğu ve şikayet tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi vekilinin 22/08/2006 tarihli dilekçesi ile şikayette bulunduğu, şikayet tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye aykırı olarak hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı kanunun 322.maddesi uyarınca, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca...

                      UYAP Entegrasyonu