öğrendiği tarihten itibaren başlatılması gerektiği, söz konusu suçun zamanaşımı süresi dolmadığı sürece fiili ve faili öğrenme tarihinden itibaren 6 ay içinde şikayet edilebileceği, Somut olayda, şüpheli ...'...
Etap 270 Adet Afet Konutu ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı İşi'' ile ilgili olarak sözleşme akdedildiği, bahse konu sözleşmeye istinaden TOKİ tarafından 26/03/2012 - 17/02/2015 tarihleri arası dönemlere ilişkin olarak damga vergisi kesildiği, ödenen damga vergilerinin iadesi istemiyle 02/10/2018 tarihinde yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine yapılan şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı; "Düzeltmede zamanaşımı" başlıklı 126. maddesinde ise, 114. maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceğinin belirtildiği, hata nedeniyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılacak olan başvurular için Vergi Usul Kanununun yukarıda yer alan hükümlerinde tespit edilen zamanaşımı...
Davalının, davacıya yönelik suçlamaları hakaret veya iftira niteliğini taşımaktadır. 6098 sayılı TBK m.72 gereğince tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımını öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen hakaret ve iftira suçununun ceza zamanaşımı süresi, aynı Kanun’un 66. maddesi uyarınca 8 yıldır. Dosya içeriğinden, davalı tarafça Cumhuriyet Başsavcılığına 23/02/2012 günü şikayet dilekçesi verildiğine, eldeki davanın 16.02.2021 günü açıldığına göre ceza zamanaşımı süresi geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı kabul edilmelidir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2015/10835 Esas, 2015/13779 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 4....
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihinin 10/10/2012 tarihi olduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 10/10/2020 tarihinde yargılama sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE, 13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihinin 24/02/2014 tarihi olduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 24/02/2022 tarihinde yargılama sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıklara isnat edilen suçların cezasının Kanunda öngörülen üst haddine göre davaların, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, şikayet başvuru tarihinden mahkeme karar tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin yargılama sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun ve zamanaşımını kesen ve durduran bir nedenin de olmadığının anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekili ile sanıklar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanıklar hakkındaki davaların gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 07...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıklara isnat edilen suçun cezasının Kanunda öngörülen üst haddine göre davanın, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, şikayet başvuru tarihinden inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin inceleme sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun ve zamanaşımını kesen ve durduran bir nedenin de olmadığının anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanıklar hakkındaki davanın gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar...
İCRA MAHKEMESİ Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanık ... hakkında açılan davada zamanaşımı nedeniyle müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığa isnat edilen suç, İİK’nun 331.maddesinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile yaptırım altına alınmıştır. Yasada bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar borçlu sanığın lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4. ve 104/2.maddelerinde öngörülen 5 yıllık asli zamanaşımı süresine tabidir....
Sanık ...’ın sorgusunun yapıldığı 20.09.2002, diğer sanıklar ... ve ...’ın ise sorgularının yapıldığı 13.06.2002 tarihlerinden inceleme tarihine kadar zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığı ve 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, sair yönleri incelenmeksizin hükmün İİK’nun 366.maddesi gereğince BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 322/1 ve 765 sayılı TCK’nun 102/4.maddesi uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, 1.4.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yasada bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; borçlu sanığın lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2.maddelerine göre 5 yıllık asli ve 7.5 yıllık kesintili zamanaşımı süresine tabidir. Müşteki taraf şikayet dilekçesinde borçlunun alacaklısını zarara uğratmak amacıyla 29.5.2000 tarihinde meskenini muvazaalı olarak devrettiğini beyan etmesi karşısında, suç tarihinin 29.5.2000 olarak kabulünün gerektiği, bu durumda suç tarihinden inceleme tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, sair yönler incelenmeksizin hükmün 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, aynı Yasa'nın 322/1 ve 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2.maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, 25.12.2007 gününde oy birliği ile karar verildi....