WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 18/06/2019 tarihli, 2016/17799 Esas ve 2019/7726 Karar sayılı kararında; “...Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zaman aşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK'nın 60. maddesinde üç türlü zaman aşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık subjektif ve nispi nitelikteki kısa zaman aşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zaman aşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zaman aşımı süresidir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından, kamulaştırma bedeli artırımı ilamına dayalı olarak yürütülen ilamlı takipte borçlu, icra dairesince yapılan bakiye borç hesabının ilama aykırı olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını bildirerek itirazda bulunmuş, mahkemece borçlunun icra emri tebliği tarihinden itibaren İİK.nun 33. maddesi gereğince yedi günlük yasal sürede bildirmediğinden bahisle, itirazlarını süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir"....

      gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 22.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Maddesinde çeklere ilişkin zaman aşımı süresinin 6 ay olduğu, 6102 sayılı yasanın 814. Maddesi ile bu surenin 3 yıla çıkartılmış olduğu ve takibin kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılmış olmasından dolayı, çekin ilk takip tarihi itibariyle 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olduğu, takip dosyasına en son işlemi 2016 yılında yenileme talebi ile yapılmış olduğu, 2010 yılından 2016 yılı yenileme tarihine kadar aradan geçen 6 yıllık sürede icra takip dosyasına her hangi bir işlem yapılmadığından, takip dosyasının 6 aylık süreden sonra işlemden kalkmış olacağı ve bu süreye 6 ay eklendiğinde, çekin yenileme tarihinden önce zaman aşımına uğramış olduğu ve bu hususun davacı tarafın 17/01/2017 tarihli dilekçesi ile dile getirdiği, buna göre de İstanbul ......

          söyleyerek zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını istemiştir....

          İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince şikayete konu işlemin öğrenildiği günden itibaren kural olarak 7 günlük süreye tâbidir. Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-İİK'nun 16/2. maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir....

            Bu sebeple zaman aşımı def'i ilk oturuma kadar ve en geç ilk oturumda yapılabilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zaman aşımı def'i de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Somut olayda, dava konusu alacaklar davacı tarafça 28.09.2011 tarihinde ıslah edilmiş olup, davalı ... İnş. Tur. Ltd. Şti. vekili ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar zaman aşımı def'i ileri sürememiş ise de, 23.02.2012 tarihli ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ıslaha konu olan miktar yönünden zaman aşımı def'ini ileri sürmüştür. Söz konusu dilekçe aynı tarihli oturumda okunmuş ve bir sureti davacı vekiline verilmiştir. Davacı vekili zaman aşımı definin süresinde yapılmadığına dair hemen ve açıkça karşı çıkmamıştır. Böyle olunca ıslaha konu olan miktar yönünden zaman aşımı def'i değerlendirilerek bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

              Davalı vekili, davacının ücretinden yapılan tasarruf teşvik kesintilerinin banka hesabına aktarıldığını, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; uyuşmazlığın işverence kesilmeyen ve bankaya yatırılmayan tasarrufu teşvik kesintileri ve katkı payları ile bunların nemalarının tahsiline yönelik olduğu, bu niteliği ile işçi işveren arasındaki bir alacak konusunu teşkil ettiği ve beş yıllık zaman aşımı süresine tabii olduğu, zaman aşımı süresinin başlangıç tarihinin 3417 sayılı İş Kanun'un yürürlükten kaldırıldığı 29/04/2003 tarihi olması sebebi ile davanın açıldığı 14/07/2008 tarihinde zaman aşımı süresinin dolmuş gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında, davaya konu tasarruf teşvik ve nema alacaklarının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

                İcra Müdürlüğünün 2017/2359 Esas sayılı dosyasından başlatılan kambiyo takibine konu çekin kambiyo senedi olup olmadığına bakılmadan ve vadesinin gelip gelmediğine bakılmadan kamu düzenine aykırı olarak takip başlatıldığını, çekin kambiyo niteliğinin bulunmadığını, ayrıca çetin basım tarihinde limited şirket olan keşideci şirketin sonra anonim şirket olduğunu, bu nedenle keşide ve ibraz tarihlerinde borçlu şirketin anonim şirket olduğunu, bu durumun borçluluk durumunu etkilediğini, ayrıca takibin zaman aşımına uğradığını, geçici aciz vesikasına dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının zaman aşımını kesmeyeceğini, ilk haciz tarihi ile karar tarihi arasında zaman aşımını kesen işlem yapılmadığını, şikayet ve itirazda hukuki yararlarının bulunduğunu belirterek, takibin iptaline ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kardeşler arasında tapu müdürlüğü önünde yapılan taksim sözleşmesinin resmi evrak niteliğinde olduğu ve tescilin bu evraka göre yapılması gerektiği, eğer tescil bu evraka göre yapılmamış ise yolsuz tescil niteliğinde olacağı, yolsuz tescilde zaman aşımı olmayacağı, davalı tarafından zaman aşımı defi' inde bulunulmadığını, söz konusu süre hak düşürücü süre olmadığından mahkemece re'sen göz önünde bulundurulamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, miras taksim sözleşmesi, keşif, bilirkişi raporları, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler....

                  UYAP Entegrasyonu