ve itiraz ettiği dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gideceğini bilmesi sebebiyle bir araştırma yapmamasının mümkün olmadığını, vekilin tebligatın usulsüzlüğünü iddia etmesinin 4721 sayılı MK'nun 2. maddesine aykırı olduğunu, şikayet konusu işlemin müvekkili şirketten kaynaklanmadığını, icra dairesinin görev ve sorumluluğunda olan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası olduğundan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, şikayetin reddine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
kayıtlı araç ve taşınmazlara konan haczin kaldırılması gerektiğini, Kemalpaşa icra müdürlüğünün yetkisiz olup, yetkili icra müdürlüğünün Ortaca/ Muğla icra müdürlüğü olduğunu, senetlerdeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, tüm alacak kalemlerine, faiz oranlarına açıkça itiraz ettiklerini belirterek usulsüz yapılan tebliğatın yapıldığı tarihin 08/04/2019 olarak kabulüne, araç ve taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına, yetki itirazının ve imzaya itirazlarının kabulüne, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK. nun 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. İcra takip dosyası içerisinde Örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda borçlunun yetkiye ve borca itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve yine İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Borçlunun, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte 24/01/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu belirterek tebliğ tarihinin 17.01.2020 olarak düzeltilmesini talep ettiği ayrıca borca ve tüm ferilere itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince borçlunun Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği 06.02.2019 tarihli şikayet dilekçesinde dolandırıcılık, bedelsiz senedi icraya koymak ve sahte senet düzenlemek suçlarından T5 Tuğba Şişman ve T6 hakkında suç duyurusunda bulunduğu, dilekçe içeriğinde açıkça kendisi hakkında Mersin 1....
(M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......
İlk derece mahkemesi tarafından ; davacının mernis adresinin 22/12/2020 tarihi itibarıyle "Gökırmak Mahallesi Yeşilbağ Sokak No:22 Durağan/ Sinop" adresi olduğu, davacının fiilen bu adreste ikamet etmediğinin kolluk araştırma tutanağı ile tespit edildiği, 2 nolu dairede ikamet ettiği yazılı olan davacının yengesinden sorup öğrenilmek suretiyle muhatabın taşındığının tespit edilerek tebligatın iade edildiği, posta memurunca yapılan bu araştırmanın kolluk tutanağı ile de doğrulandığı, icra müdürlüğünce ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasında hukuka ve usule aykırı bir yön bulunmadığı, böylelikle tebliğ işleminde bir usulsüzlük olmadığı anlaşıldığı, davacı borçluya 25/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğinin tebliğ edilmesi nedeniyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığı şeklindeki gerekçe ile "Usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Borca ve imzaya itirazın süre yönünden REDDİNE " karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/506-523 sayılı kararı ile senet aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığından ödeme emrinin iptaline, sair itirazların incelenme dışı bırakılmasına şeklinde karar verildiği ve bu karar üzerine icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçlulardan ...'a 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkan tebligatın ise iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir....
Davacı ve dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, 7 örnek ödeme emri T.K'nın 21/1 maddesi gereğince 27/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ve diğer borçlu vekili Av. T2 tarafından 04/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebligattan, ev adresinde eşe yapılan tebliğ işlemi ile haberdar olunduğu belirtilmiş ve öğrenme tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, davacının borca itiraz dilekçesinin verildiği 04/02/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu ve bu tarih esas alınsa bile, usulsüz tebliğ işleminin 7 günlük yasal süre içinde şikayet konusu yapılmadığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Usulsüz tebliğ işleminin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi mümkün olmadığından, icra müdürlüğüne yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmayacaktır....