Somut olayda, davacı - borçluya ödeme emrinin 14/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bunun yanında davacı - borçluya 103 davetiyesinin 14/07/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun 28/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ işlemlerine ilişkin usulsüzlük iddiasında bulunulmadığı, bu durumda davacı - borçlunun takipten ve tebligattan en geç 14/07/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Sonuç olarak takipten ve tebligattan haberdar olunduğu 14/07/2020 tarihi itibariyle ve bu öğrenme tarihine göre dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası da bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayetine yönelik ve takip talebinde alacaklının adresinin yazılı olmamasına yönelik şikayete ilişkin olarak 18/03/2021 tarihinde açılan davanın İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçtikten sonra olduğu sabittir....
Mahkemece şikayetçi borçlunun özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve tebligatta yetkili temsilcinin bulunmama sebebi belirtilmeden doğrudan daimi çalışanına yapılan tebligatın Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerine aykırı bulunduğu belirtilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine, TTK.nun 1235 ve 1236 maddelerine dayanılarak zorunlu takip arkadaşı olması gereken gemi maliki hakkında takip yapılmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmiştir. Takip alacaklısı tarafından, geminin yakıt borcu nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, şikayetçi borçlunun icra dairesinde verdiği itiraz dilekçesi ile 30.04.2012 tarihinde borca ve rehin hakkına itiraz ettiği görülmektedir. İİK.nun 65. maddesine göre gecikmiş itirazda bulunulabilmesi için tebligatın usulüne uygun yapılmış olması koşulu arandığından somut olayda başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2022 NUMARASI : 2021/861 ESAS- 2022/4 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2021/19319 E....
TL tutarında alacak kaleminin talep edildiğini, söz konusu komisyonun kanunen talep edilmesinin mümkün olmadığını, takip öncesi işlemiş faizin fahiş olduğundan iptalinin gerektiğini, takip konusu borcun aslını kabul etmekle birlikte ödeme emrindeki hesaba alınan faiz oranlarına itiraz ettiklerini belirterek takibin tedbiren durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeni ile vekaletname olmadan avukata yapılan tebligatın iptaline, takibin yetki yönünden iptaline, %0,3 komisyon adlı alacak kalemine ve usulsüz reeskont faiz oranına işlemiş faize ve işleyecek faiz oranına yaptıkları itirazın kabulü ile icra takibinin kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetiyle birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin ve imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede; Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin yönetmelikte belirtilen kişilerden beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadının ve sıfatının tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı kararı)....
Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 20/05/2021 tarihinden sonra borçlunun 09/08/2021 tarihinde icra mahkemesine yaptığı imzaya ve borca itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, imzaya ve borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesi kararı da aynı doğrultudadır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Dosya kapsamı, delil durumu, İstanbul Anadolu 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/132 Ê. sayılı dosyası ile tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 16/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesi istemli olarak 23/02/2022 tarihinde dava açıldığını, Bununla birlikte, 23/02/2022 tarihinde, icra müdürlüğü'ne dilekçe verilerek takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzaya ve borca da itiraz edildiğini, ancak; müvekkilinin kira borcu bulunmamakla birlikte, icra tehdidi nedeniyle, (yasal haklar saklı tutulmak suretiyle) icra takibine konu borç tüm fer'ileriyle birlikte icra müdürlüğünce hesaplanan 60.393,94 TL'lik tutar 24/02/2022 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, dolayısıyla da, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerinin kabul edilmesi halinde, hem taraflarınca kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmiş olması hem de dosya borcunun ödenmiş olması nedeniyle temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunulamayacağı ve işbu davanın reddinin gerekeceğinin açık olduğunu, davacı tarafça takibe dayanak yapılan kira sözleşmesi üzerindeki...
GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu çeklerin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayetin yanında, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Davacı tarafça istinaf dilekçesinde, yargılama aşamasındaki tebligatların usulsüz olduğu ve eline ulaşmadığı ileri sürülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve takip dayanağı senetteki imzasına itiraz etmiş, mahkemece borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'...