DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2021/230 ESAS 2021/201 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata İlişkin) KARAR : Mersin 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1628 KARAR NO : 2021/936 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2020 NUMARASI : 2020/38 ESAS, 2020/22 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Bergama İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/38 Esas, 2020/22 Karar sayılı dosyasında verilen davanın süre yönünden reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bergama İcra Müdürlüğünün 2020/207 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibinde 04/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiklerini, itirazın müvekkili yönünden usulsüz tebligata rağmen, 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, usulsüz tebligat işleminin düzeltilmesinin icra müdürlüğünden istenildiğini, talebin icra müdürlüğünün yetkisi olmaması nedeniyle kabul edilmediğini, takip dosyasında...
İlk derece mahkemesince; usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, takibin iptaline yönelik şikayetin hak düşürücü süre geçmekle süre aşımından usulden reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Tebligatın icra müdürlüğünce hazırlanarak gönderildiğine bir ihtilaf bulunmadığından icra memurunun imzasının bulunmaması tek başına tebliğ işlemini usulsüz kılmaz. Tebliğ günü ise mazbatada damga ile basılıdır. Tebliğ evrakında tebliğ saatinin yazılmaması, itiraz veya şikayet hakkının kullanılmasının tebliğ saatine bağlı olduğu hallerde gözönüne alınabilecek bir husus olup itiraz ya da şikayet hakkının kullanılmasının gün, hafta ya da ay ile tayin edildiği hallerde etkisi bulunmadığından mazbatada saatin yazılmaması tebliği usulsüz kılmaz. Kaldı ki tebliğin başlangıcından mazbata teslimine kadar yapılan tüm işlemlerin gün ve saatleri PTT tarafından elektronik ortamda tutulmakta olup barkod numarasıyla PTT Gönderi Takip başlığı altında sorgulamaya açıktır. TK'nın 21/2. maddesine göre yapılacak tebliğ işlemlerinde en yakın komşu, kapıcı ya da yöneticiye bildirim yapılacağına dair bir koşula yer verilmemiştir....
Davacı borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin talebinde haklı olduğu ve hukuki yarar mevcut olduğundan usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliği tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilmesine, satışın ödeme emri tebliğ tarihi ile henüz takip kesinleşmeden yapıldığı anlaşıldığından , kararın kesinleşmesine müteakip satışın iptaline, davacı borçlu aleyhine yapılan takibin ilamsız takip olduğu dikkate alınarak , ilamsız takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması, satışa ve kıymet takdirine ilişkin hususların mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden" gerekçesiyle "Şikayetin KABULÜNE, buna göre Ağrı İcra Müdürlüğü’nün 2017/3804 sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği tarihinin öğrenilme tarihi-şikayet tarihi olan 23/12/2019 olarak DÜZELTİLMESİNE, 2- Ödeme emrinin tebliğ tarihi itibari ile henüz takip kesinleşmeden yapıldığı anlaşılan davacı-borçlu aleyhine yapılan satışın kararın kesinleşmesine müteakip İPTALİNE, 3- Davacı...
usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulamayacağı, Teb....
İcra Müdürlüğünün 2020/25715 esas sayılı dosyasından borçluya usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin usulsüz tebligata ıttıla tarihi olarak bildirilen 02/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlu şirketin adresine gönderilen tebliğ evrakının bila tebliğ iade edildiğini, borçlunun başka adresinin bulunmadığını, borçluya gönderilen ve bila tebliğ iade edilen tebligata ilişkin işlemlerin usulüne uygun olduğunu, ilk gönderilen tebligatın bila tebliğ iadesi üzerine TK'nın 35/4. maddesi uyarınca borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya, yerleşik Yargıtay kararlarına uygun olduğunu, bu durumda davacının şikayetinin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili, itirazın iptali davasının kanunun belirttiği zamanda açılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, usulsüz tebligata ilişkin şikayet davasının açımına müteakip 02/03/2011 tarihinde Bakırköy 2....
Somut olayda borçlunun bilinen en son adresi şikayet dilekçesinde belirttiği Dikmen/Ankara adresidir. Her ne kadar şikayetçiye HMK'nun 119/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usuli eksikliklerin yerine getirilmesi için ihtarlı davetiye çıkarılmış ise de, tebligat adresi olarak şikayet dilekçesinde belirttiği ve borçlunun bilinen adresi olan “Dikmen/Ankara” adresi yerine, mernis adresi olan “Yenişehir/Diyarbakır” adresine çıkarılan tebligat usulsüz olup, şikayetçiye gönderilen ihtarname yok hükmünde olmakla, bu ihtara dayalı olarak dava şartı yokluğundan istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....