İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmekte olup, somut olayda şikayetçi ipotekli taşınmaz maliki şirkete hesap kat ihtarnamesinin 03/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebligata yönelik şikayette bulunmadığı görülmekle asıl borçlunun mirasçılarına hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediği veya usulsüz tebliğ edildiği hususu ancak adı geçenler tarafından şikayet konusu yapılması halinde incelenecek bir durum olup ipotekli taşınmaz maliki tarafından yapılan şikayetin incelenmesi sırasında mahkemece resen değerlendirilemez....
Maddesi'ne göre adresin kapalı olması sebebiyle borçlu şahsın adreste yaşayıp yaşamadığı ve adreste neden olmadığı en yakın komşusu SELİM YILDIZ'a sorularak, komşu tarafından borçlunun çarşıya gittiğinin beyan edilmesi üzerine komşudan imza istendiğini, ancak komşu Selim Yıldız'ın imzadan imtina ettiğini, bu husus tebligata şerh düşülerek kanuna ve yönetmeliğe uygun olarak mahalle muhtarı imzasına teslim edilmek suretiyle tebligatın tebliğinin gerçekleştirildiğini, şikayet konusu tebligata ilişkin tebliğ mazbatasının kanuna ve yönetmeliklere uygun olarak düzenlendiğini, mahkemece mazbata aslı olmadan, usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, ayrıca kusuru olmaksızın aleyhine şikayet yoluna başvurulan ve yine aleyhine karar verilen tarafın, yargılama giderlerinden ve bu kapsamda vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
No:174 Alibeyköy-Eyüp / İstanbul" adresine işbu tebliğden sonra taşındığı görülerek 16/12/2021 tarihli icra müdür yardımcı tarafından taleplerinin reddedildiğini, icra memurluğunun iş bu kararının yasaya aykırı ve usulsüz olduğunu ileri sürerek, şikayetin kabulüne, müdürlük kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgilerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemece davanın hukuki nitelemesi ve gerekçesinde hata edildiğinden süre yönünden dava reddedildiğini, oysa ki huzurdaki davanın öncelikle memur muamelesini şikayet olarak kabulü gerektiğini, yargıtay uygulaması gereği de tebliğ edilmeyen işlemlerde öğrenme tarihi dava açma tarihi kabul edileceği ve şikayetin inceleneceğini, bu nedenle hükmün kaldırılması ve icra dosyasına itirazlarının süresinde olup olmadığını ve tebligatların usulsüz olup olmadığını incelemek gerektiğini, bir an için, yukarıdaki maddede açıklanan gerekçelerine itibar edilmez ise de, bu durumda davalarının öğrenme tarihinin düzeltilmesi davası yani usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilmesi halinde dahi şikayetlerinin esasının incelenmesi gerektiğini, huzurdaki davada ise usulsüz tebligata muttali olma söz konusu olmadığını, Borçlu Gülnara Kömürcüoğlu dışındaki müvekkilleri icra takibinden haberdar olup itiraz ettiğini, tebligatlardan ise haberdar olmadığını, dolayısıyla...
DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından aleyhine kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 10.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, adresinin belli olduğunu, tebliğden 13.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin ekinde takibe konu senet suretinin borçluya tebliğ edilmediğini belirterek tebligatın usulsüz olduğunun tespiti, İİK'nın 167 ve devamı maddelerine aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğunu, takibe dayanak belgenin tebligata eklendiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcısı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B. İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; borçlu tarafından şikayet dilekçesinde 103 davetiyesine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin bir iddianın ileri sürülmediğini, ödeme emri tebligatının bila tebliğ iadesi üzerine ödeme emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebliğinin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. Şikayet edilen ihale alıcısı istinaf dilekçesinde; alacaklı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerini tekrar etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı borçlu T1 vekilinin usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile; Gebze İcra Dairesi'nin 2021/31834 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçluya gönderilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 01/09/2022 olarak tespitine, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
HD, 25.04.2018, 2018/2149 2018/3619 E K) somut olayda; Yargıtay kararındaki ilke ve belirlemeler de gözetilerek, takip dosyasında borçlu asile yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptal edilmeyerek, ödeme emrinin şikayet eden borçlu vekiline tebliğ edilmesi, tebligatın vekile yapılması ile takip kesinleştirildikten sonra takip işlemlerine devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile icra emrinin şikayet eden borçlu vekiline tebliğ edilmesine, hacizlerin fekkine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HMK'nın 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunludur....
olduğundan davacının tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir....