WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve yapılan usulsüz işlemler nedeniyle tebligat evrakının ancak 20 Ağustos 2020 tarihinde ilgiliye teslim edildiğini, kendisinin tebligattan haberdar edilebildiğini belirttiğini, bu usulsüz tebligat sonucu 10 Ağustos 2020 olarak kaydedilen tebligat tarihinin değiştirilerek tebligat evrakı ve tebligattan haberdar olunan gerçek tebliğ tarihi olan 20 Ağustos 2020 olarak değiştirilmesi talebiyle 26 Ağustos 2020 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet yoluna başvurduklarını, ancak yerel mahkeme belirtildiği şekilde tebligat tarihini gerçek tarih ile değiştirmesi yahut tahliye emrini iptal etmesi gerekirken, şikayetini reddettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tahliye emrinin tebligat tarihinin 20.08.2020 olarak düzeltilip takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

veya diğer tebligatların tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceğini, açıkça şikayet dilekçesinde ileri sürülmesi kaydı ile borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olarak kabul edildiğini; davacı borçluya kıymet takdiri raporunun 21.12.2020 tarihinde, satış ilanının ise 18.01.2021 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, tebligatlara yönelik bir usulsüzlüğün yer almadığı, davacı borçlunun kendisi dışındaki diğer ilgililere tebligat yapılmadığı veya usulsüz tebliğ yapıldığını ileri sürme hakkının olmadığı; ihale tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 129. maddesi uyarınca satışın yapılabilmesi için, artırma bedelinin, tahmini değerin %50'si ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması, bunun yanında rüçhanlı alacakları aşmış olması gerektiğini, alacaklı ihale alıcısı, zaten taşınmazın satışını talep edip, taşınmazı alacağına mahsuben satın aldığını, bu...

Borçlunun daha evvel sulh hukuk mahkemesinde görülmekte olan tahliye davasında mevcut dava dilekçesine göre hakkında yapılan takipten haberdar olmasına rağmen; bölge adliye mahkemesince, tahliye davasına ilişkin dava dilekçesinde iş bu davaya konu icra dosyası nedeniyle tahliye talebinde bulunulmadığı, bu nedenle o davada yapılan dava dilekçesi tebliğiyle dava konusu takibi öğrenmediğinden bahisle, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapıldığı kabul edilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere bahsi geçen tahliyeye ilişkin dava dosyasına esas dava dilekçesinin incelenmesinde; tebligat usulsüzlüğü şikayetine konu takip dosyası numarasının yer aldığı, dolayısıyla şikayet edenin sulh hukuk mahkemesi dilekçesi tebliği ile hakkındaki takipten 20.04.2019 tarihinde haberdar olmasına rağmen 7 gün içinde şikayette bulunmadığından öğrenme tarihine göre yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Yine Y.12. HD.nin 27.09.2010 T., 8528/21169 EK. Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir ve bu süre mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınması gerekir. Somut olayda; Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2019/8491 E. sayılı dosyası incelendiğinde, 09.08.2019 tarihinde davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, takip dosyasında başka tebliğ edilen belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Takip dosyası incelenirken Adana 4....

    Ödeme emri tebliği incelemesinde TK 21/1 uyarınca gerekli araştırmalar zapta geçirilmeden doğrudan TK 21/2 maddesine göre yapıldığı ancak tebligatta TK 21/2 uyarınca mernis adresine tebliğine ilişkin şerh olmadığı görülmekle tebligatın usulsüz olduğu tespit edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2021/34107 Esas sayılı takip dosyasında T1 13/01/2022 ödeme emri tebliği tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 16/08/2022 olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebligat davasının mahiyeti gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

    Davacıların mernis adreslerine mernis şerhsiz tebligat çıkması gerekirken mernis adreslerine (Yaylacık mahallesi Yokuş sokak no;28 iç kapı no;8 Akçaaabat/Trabzon) doğrudan TK 21/2'ye göre mernis şerhli olarak tebligat çıkarıltıldığı yani usulsüz olduğu Akçaabat İcra Dairesinin 2019/3429 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi ve Tebligat Kanun Uygulama Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlarda hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması gerekir....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu hakkında davalı alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ıttıla tarihinin 25.03.2019 olduğu iddiası ile şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Şikayet konusu hususların haksız ve yersiz olduğunu, bir an için tebligatın usulsüz olduğu düşünülse dahi şikayetçiye 22.11.2018 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edildiğinden ve 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmediğinden şikayetin süresinde yapılmadığını, ayrıca davacının takibi Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1333 esas sayılı dosyasında da öğrendiğini, davacının adresine gönderilen ödeme emrinin iade edilmesi nedeni ile aynı adreste tebligat kanununun 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    (Yargıtay HGK'nın 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) İnceleme konusu olayda, davacı vekilinin 31/10/2019 tarihinde yaptığı borca itiraz ve 2019/151 Esas sayılı dosyasına aynı tarihte açtığı dava ile usulsüz tebligattan haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla, kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Her nekadar davacı borçlu vekili İzmir 12. İTM'nin 2019/151 Esas, 2019/48 Karar sayılı dosyası ile usulsüz ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış ve karar 03/12/2019 tarihinde kesinleşmiş ise de, adı geçen kararda esasa yönelik bir karar verilmediği anlaşıldığından, bu dava için kesin hüküm oluşturmaz....

    Mahkememizce yapılan değerlendirmeler sonucu, tebliğ işleminin yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla usulsüz tebligat şikayetinin kabülü ile Tebligat Kanununun 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin 18/10/2021 olarak düzeltilmesine, ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilebileceğinden ve bu durum ödeme emri tebligatının iptalini gerektirmediğinden ödeme emri tebligatının iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiş...'' şeklindeki gerekçe ile şikayetin Kısmen kabulü ile Kısmen reddine, 1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2020/10429 E sayılı dosyasında şikayet eden şirkete yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin TK'nın 32. maddesi uyarınca "18/10/2021" olarak Düzeltilmesine, 2- Şikayet edenin ödeme emri tebligatının iptali talebinin Reddine karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu