WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, talebin reddine karar verilmiş ise de bu kararın isabetsiz olduğu, yapılan tebligatın usulsüz olup, bu nedenle hükümde dikkati nazara alınmamasının gerektiği, bu irdelenmeden alınmış olan bu kararın bozulması ve kararın ortadan kaldırılması, değiştirilmesi ve davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. İstinafa konu kararın haczedilmezlik şikayeti olduğu, dava tarihinin 31/08/2020 olduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine dair karar verildiği, dava dilekçesine bakıldığında 2004 sayılı İ.İ.K.'...

dolayı hükümsüz kaldığının tespitine , ihtiyati Haczin İİK md 264, TTK md 1364 ve /veya zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmamış olması, zamanaşımı ve talebin yetkisiz mahkemede (Londra Tahkim Mahkemesi yerine) başlatılmış olması sebeplerinden birisi sonucu hükümsüz kaldığının tespitine, dava giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan şikayet edenin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Şikayet edenin diğer temyiz itirazlarına gelince; Şikayet edenin talebi ve dayandığı belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, özellikle İcra Müdürlerinin alacaklının gösterdiği yerlerde haciz işlemi yapma mecburiyetinin bulunmasına, icra dosyasında taraf olmayan 3. kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemeyeceğine, bu konuda aktif dava ehliyeti olmadığına, ancak 3. kişinin istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebileceğine göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına...

    Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı satış vaadi sözleşmesinin ifasına dayanan tapu iptali ve tescili davası sonunda mahkemenin 24/03/2017 tarih 2016/96 esas 2017/215 sayılı kararı ile davalı Halpa Gıda Pazarlama Ticaret Limited Şirketi adına olan tapusunun iptali ve davacı T1 adına tapuya tesciline karar verilip kararın kesinleştiğini, Toros Vergi Dairesinin haczinden önce noter satış vadi sözleşmesi olduğundan haczin kaldırılması gerektiğini, ayrıca haczin konulduğu 20/11/2015 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunundaki amme alacaklarının tabi olduğu 5 yıllık zaman aşımı süresinde satışa esas kıymet takdiri yapılmadığını ve taşınmaza el konulmadığını, satışa çıkartılmadığını, haczin 5 yıllık zaman aşımına uğradığını, hukuki değeri olmayan tapu kaydında görünen haczin kaldırılması gerektiğini beyan ederek davanın kabulünü talep etmiştir....

    Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.). Bir diğer ifade ile taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması şikayet yoluyla icra mahkemesinden istenmesi gerekip, icra müdürlüğünce taşınmazın üçüncü kişiye ait olduğu nedeniyle haczin kaldırılmasına karar verilemez. Bu durumda, taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olup, tapu iptali ve tescil ilamlarında da taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması yolunda bir hüküm kurulmadığına göre, icra müdürlüğü işlemi doğru olmayıp, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      numarataj sorunu olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını belirterek, haczin kaldırılması davasının reddine karar verilmesini istemiştir....

      Bu hükme göre usulsüz bir tebligat mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı muhatabının öğrenmesi halinde bu öğrenme tarihi itibari ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunmak hakkı ise tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK.'nun 16/1 maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin yönetmelikte belirtilen kişilerden beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadının ve sıfatının tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda, davacı üçüncü kişiye yapılan 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; "Adresin kapalı olması sebebiyle soruldu....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....

      Asıl ve birleşen dosyada şikâyet olunanlar vekilleri, şikâyetin reddini savunmuştur. Mahkemece ...'nin alacaklısı bulunduğu ... .... ... Müdürlüğü'nün 2007/1355 sayılı takip dosyasından konulan haczin ayakta olduğu gerekçesiyle asıl dosyadaki şikayetin kabulüne, birleşen dosya şikayetçisi ...'nın alacaklı olduğu takip dosyasından kesin haciz konulmadığı ve konulan ihtiyati haciz tarihinin diğer alacaklıların haciz tarihlerinden sonra olduğu gerekçesiyle birleşen dosyadaki şikayetinin reddine dair verilen karar, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi ... vekili ile asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ... Vergi Dairesi ve asıl dosyada şikayet olunan ... vekillerinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce kısmen onanmış, kısmen de bozulmuştur. Bu kez, birleşen dosya şikayetçisi-asıl dosyada şikayet olunan ... vekili ve asıl dosyada şikayet olunan ... vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, ......

        UYAP Entegrasyonu