Dava icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davalıya gönderilen örnek 13 ödeme emri 29.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/727 Esasına kayıtlı dosyasında şikayet yoluna başvurmuş, yapılan yargılama ile ödeme emri tebligat tarihinin 21.11.2014 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ne var ki dosya kapsamından usulsüz tebligata ilişkin şikayet dosyasının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.01.2015 günlü 2014/727 Esas 2015/67 Karar sayılı şikayet dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi ve kesinleşmiş karar örneği dosyaya eklendikten sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda, mahkemece verilen kısa kararda " şikayetinin reddine ve Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/52863 esas sayılı dosyasından başlatılan takibin devamına," şeklinde karar verildiği, karar gerekçesinde davacıya yapılan icra emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edildiği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiğinin belirtildiği, dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili tarafından icra emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle öğrenme tarihlerinin 19/12/2022 olarak düzeltilmesi, icra emri 06/12/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal süre beklenmeden 13/12/2022 tarihinde kesinleştirme talep edilmesi nedeniyle haczin kaldırılması talebi ve takibe konu ilamda artış miktarının yorum gerektirmesi nedeniyle takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece hüküm kısmında şikayetin reddine karar verilmiş ise de, gerekçe kısmında davacı tarafın sadece usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirildiği, yasal süre beklenmeden 13/12/2022 tarihinde kesinleştirme talep edilmesi nedeniyle...
Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer. Somut olayda; alacaklı tarafından takip başlatılmadan 09.01.2018 tarihinde 78.413,32 TL üzerinden ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/2 D. İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alındığı, takip kesinleşmeden takipteki toplam borç miktarı olan 81.041,78 TL’yi karşılayacak tutarda 81.045,00 TL’nin borçlu tarafından nakit teminat olarak yatırıldığı görülmüştür. O halde; ilk derece mahkemesince verilen şikayetin reddi kararı yerinde olup, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınması yeterli iken, Bölge Adliye Mahkemesi’nin şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun ulaştığı miktar üzerinden ödeme yapılması halinde ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olduğuna dair gerekçesi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.09.2014 gün 2014/613 Esas, 2014/824 Karar sayılı kararı ile; şikayet başvurusunun kabulü ile haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 25.04.2014 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, geri çevirme evrakı üzerine gönderilen ilam örneğine göre, anılan kararın 23.05.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki; istihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartıdır ve Mahkeme hâkimi tarafından duruşmanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Dava konusu haczin iptali kararının kesinleşmesi üzerine, borçlular hakkındaki haczin geçerliliği ortadan kalktığı için dava konusuz kalmıştır....
nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ve haciz ihbarnamelerine yapılan itirazın ve haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce reddine yönelik memur işleminin şikayetine ilişkindir. Mersin 4....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesine şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin süreden, diğer şikayetlerin ise esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....
yediemin sıfatıyla imzası bulunan kişinin sigortalı personeli olmadığını, usulüne uygun tebligat yapılmadan takibin kesinleştirilerek haciz işlemleri yapıldığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 10.09.2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasındaki itirazlarımızın kabulü ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra dairesi işleminin iptaline ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nce aslı olmayan belgelere dayanılarak düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğu, 30. İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa usulüne uygun haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğinin ve borçlu alacağı üzerine haciz konulduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayet olunan vekili temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme sonucu, Dairemizce 27.10.2011 tarihli 3. kişi cevabının mevcudiyeti karşısında mahkemece bu yazıya itibar edilmemesi ve haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olup olmadığının tartışılması ve icra dosyasındaki 27.10.2011 tarihli belge asıl olmasına rağmen suret olduğunun kabulü ile şikayet olunanın haciz ihbarnamesi tarihinin daha önce olduğu gözönünde bulundurularak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre şikayetin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-3.kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek dava konusu kararın müdürlüğün 10/07/2019 tarihli kararı olduğu, davanın süresi içinde açıldığını, kaldı ki süresiz şikayete tabi olduğunu, mahkemece şikayetin takip borçlusuna tanınan bir hak olması sebebiyle reddine karar verilmesinin de yerinde olmadığını, hukuki yararı bulunmak koşulu ile 3.kişilerin de şikayet hakkına sahip olduğunu, hisselerin çıplak pay niteliğinde olup, haczin İİK 94 maddesi gereğince yapılması gerektiğini, ilgili 3.kişiye ihbar edilerek ve şirket pay defterine işlenmesi gerektiğini, haczin müvekkiline bildirilmediğini, müvekkil şirket hisseleri üzerine konulan haczin usulsüz ve kanuna aykırı olduğunu, uyuşmazlığın çıplak pay haczinin ne şekilde olacağı ve tebligatın haciz tesisi açısından kurucu unsur olup olmadığı noktasında birleştiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının yasaya...