Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....

nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ve haciz ihbarnamelerine yapılan itirazın ve haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce reddine yönelik memur işleminin şikayetine ilişkindir. Mersin 4....

Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

    yediemin sıfatıyla imzası bulunan kişinin sigortalı personeli olmadığını, usulüne uygun tebligat yapılmadan takibin kesinleştirilerek haciz işlemleri yapıldığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 10.09.2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasındaki itirazlarımızın kabulü ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra dairesi işleminin iptaline ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-3.kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek dava konusu kararın müdürlüğün 10/07/2019 tarihli kararı olduğu, davanın süresi içinde açıldığını, kaldı ki süresiz şikayete tabi olduğunu, mahkemece şikayetin takip borçlusuna tanınan bir hak olması sebebiyle reddine karar verilmesinin de yerinde olmadığını, hukuki yararı bulunmak koşulu ile 3.kişilerin de şikayet hakkına sahip olduğunu, hisselerin çıplak pay niteliğinde olup, haczin İİK 94 maddesi gereğince yapılması gerektiğini, ilgili 3.kişiye ihbar edilerek ve şirket pay defterine işlenmesi gerektiğini, haczin müvekkiline bildirilmediğini, müvekkil şirket hisseleri üzerine konulan haczin usulsüz ve kanuna aykırı olduğunu, uyuşmazlığın çıplak pay haczinin ne şekilde olacağı ve tebligatın haciz tesisi açısından kurucu unsur olup olmadığı noktasında birleştiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının yasaya...

      Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; emekli maaşını almış olduğu bankadan kredi çektiğini ve çekmiş olduğu krediyi ödeyemediğinden bankanın usulsüz şekilde emekli maaşına haciz koyduğunu, konulan hacizlerin usulsüz olup kendisinin %65 oranında bedensel ve zihinsel engelli olduğunu, imza yetkileri alınması gerekirken bankanın kendisine kredi vermesinin ve sözleşme imzalatmasının usulsüz olduğunu, engelli olduğundan kendisini ifade edemediğini, ifadelerinin dosyada tam geçmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, emekli maaşına konan haczin ve işleyen faizin yeniden hesaplanarak dosya hesabının çıkarılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Dairemizin 09.03.2015 tarih v 2014/31178-2015/5170 sayılı kararı ile TK. 21/2. maddesinde düzenlenen mernis şerhinin tebliğ çıkaran mercii tarafından tebligat üzerine şerh edilmediğinden tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/293 ESAS 2021/66 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Meskeniyet İddiası KARAR : Adana 1....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda icra takip dosyasından borçlu adına kayıtlı ve şikayete konu haciz ve yakalama işleminin ilişkin olduğu 33 ADN 05 plakalı araç üzerindeki son haczin 22/08/2019 tarihinde alacaklı vekilinin talebi üzerine konulmuş olduğu, şikayet tarihi itibariyle yasal altı aylık hak düşürücü süre geçmemiş olduğundan, anılan araç üzerindeki haczin düşmediği, İİK'nun 106.vd. maddeleri uyarınca talebe ilişkin araç üzerindeki haczin hükümsüz kalmadığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....

        nun 35. maddesine göre yapıldığını, tebligat parçalarında müvekkili şirket ile ilgisi olmayan şerh ve beyanların yazılı olduğunu, tebligatlarda yasal mevzuatın aradığı şekil ve diğer şartların da olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin elektronik tebligat adresinin bulunduğunu, bu nedenle öncelikle elektronik tebligat adresine tebligat yapılması gerektiğini, neticeten Tebligat Kanunu'na aykırı ve usulsüz şekilde haciz ihbarnameleri gönderilerek müvekkili şirketin borçlandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu