WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek, tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi, muhatabın bildirdiği "öğrenme tarihi"dir. Bu nedenlerle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca İİK 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olup,dosya kapsamında şikayetçinin haciz ihbarnamesine karşı icra müdürlüğünde bir itirazda bulunmadığı anlaşılmakla haczin kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle;-Usulsüz tebilgat şikayetinin KABULÜ ile; İstanbul 9....

Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin davacının öğrendiği tarih olarak mahkemece düzeltilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı alacaklı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı, istihkak davası yönünden yapılan incelemede ise; 25.09.2018 tarihinde davaya konu olan haciz işlemi İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış, alacaklı tarafa 7 gün içinde istihkak davasını açması için süre tanındığı, alacaklı taraf, İcra Mahkemesinde memurun muamelesini şikayet ederken diğer taraftan istihkak davasını açmadığı, şikayet ile yetinildiğinden istihkak iddiası kabul edilmiş sayıldığı, dolayısı ile menkuller üzerindeki haczin kalktığı, 3. kişi tarafından açılan davanın artık görülmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, istihkak davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu vekilinin, örnek 22 davet kağıdının (103 davetiyesinin) usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hacizden haricen haberdar olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması ... icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü iddiası değerlendirilmeksizin, İİK.’nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin ise yasal 7 günlük süreden sonra 29/12/2015 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle...

      Davalı vekili cevap beyanlarında özetle; ilk başta davacının bilinen adresine tebligat yapıldığını, iade gelmesi sonucunda ticaret sicil müdürlüğünden şirketin adres bilgileri alınarak TK.35.maddesine göre yeniden tebligat yapıldığını, davacının dava açmakta kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini ve lehlerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; davacı adına çıkartılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine TK 35'e göre tebligat yapıldığı, TK 35'e göre yapılan tebligat adresinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce bildirildiği, Yargıtay kararları ilgili kanun maddesi ve açıklanan nedenlerle davacıya yapılan tebligatta bir usulsüzlük tespit edilemediği İİK'nun 82. ve 83. maddesinde haczedilemeyen mallar ve haklar ile kısmen haczi caiz olan mallar ve haklar açıkça sayılmış olup davacının haczin kaldırılmasını talep ettiği hususun madde kapsamında sayılan hallerden olmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir....

      ŞİKAYET Şikayetçi/3.kişi şikayet dilekçesinde; borçlunun maaş ve taşınmazına, kendi haczinden önce başka dosyadan konulan ihtiyati haczin, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takip kesinleşmediğinden kesin hacze dönüşmediğini, alacaklı olduğu dosyadan konulan hacizler kesinleşmiş olduğundan ilk sırada kendi hacizlerinin olması gerektiğini bu nedenle tapu müdürlüğüne ve işveren kuruma müzekkere yazılarak ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğinin bildirilmesi ve bu dosyaya kesinti yapılmamasını, kesintinin kendi alacaklı olduğu dosyaya yapılması için müzekkere yazılması talebinin ... İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 26.6.2019 tarihli icra müdürlük kararının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

        Öte yandan mahkemece şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, kabul edilen kısmın yalnızca Ziraat Bankası hesabı üzerindeki haczin kaldırılması talebi olduğu, böylelikle usulsüz tebligat şikayetinin, Denizbank hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin ve haciz ihbarnamesine yönelik şikayetin reddedildiği, davalı tarafın istinafının da yalnızca şikayetin kabul edilen kısmına yönelik olduğu anlaşıldığından istinaf incelemesi sadece şikayetin kabul edilen kısmı yönünden yapılmıştır. İİK'nın 82. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre olup öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerekir....

        İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 4. ve 12. bentlerinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlu vasisinin, şikayet dilekçesinde yer verdiği “...Hacizlere ilişkin bildirim...’in eşine yapılmış olup benim hacizlere ilişkin bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberim olmuştur. Nitekim tebligat yapılan ...’in eşinin oturduğu ev ile benim oturduğum ev farklı evlerdir. Bu nedenlerle davamız süresindedir...” şeklindeki ifadelerle, taşınmazlara ve traktöre konulan haczin bildirimine dair tebligatın usulüne uygun yapılmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 17....

          Şikayet davalarının yasal hasmı, şikayet konusundan ve talebin kabulü halinde bu karardan dolayı menfaati etkilenecek olan gerçek veya tüzel kişilerdir. Yasal hasım her somut olayın özelliğine göre mahkemece belirlenerek tespit edilmelidir. Şikayet dilekçesinde yasal hasım gösterilmemişse ya da yanlış gösterilmişse mahkemece bu eksiklik kendiliğinden dikkate alınıp, eksiklik tamamlanarak yargılama yapılmalıdır. Somut olayda haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişi tarafından açılan şikayet davasının yasal hasmı takibin alacaklısı T3 olup şikayet dilekçesinde taraf olarak gösterilmesi ve mahkeme tarafından da alacaklıya tebligat yapılarak yargılamanın yürütülmesi hukuka uygundur. İcra ve İflas Kanununun 89. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 42. ve 43. maddelerinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin ihtiva etmesi gereken hususlar açıkça belirtilmiştir....

          Diğer yandan, borçlunun aynı mahkemenin 2015/90 E.-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

            UYAP Entegrasyonu