Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek, tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi, muhatabın bildirdiği "öğrenme tarihi"dir. Bu nedenlerle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca İİK 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olup,dosya kapsamında şikayetçinin haciz ihbarnamesine karşı icra müdürlüğünde bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla haczin kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebilgat şikayetinin KABULÜ ile; İstanbul 9....
Somut olayda, davaya konu taşınmazın davacı - borçlu adına kayıtlı olmayıp, dava dışı Can Köseoğlu ve Kazım Köseoğlu adına 1/2 hisse ile kayıtlı oldukları tapu kaydı ve dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda davacı - borçlunun davaya konu taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılmasını istemekte aktif husumeti bulunmamaktadır. O halde mahkemece davacı - borçlunun davaya konu taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması talebinin reddine dair 31/08/2021 tarihli kararın kaldırılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne dair verilen karar isabetsizdir....
Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, borçlu vekili icra müdürlüğüne yaptığı 02.10.2014 tarihli başvuruda haczin kaldırılmasını istediğine göre tebligattan en geç 02.10.2014 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ, ödeme emri ile takibin iptali ve haczin kaldırılması istemini içerir şikayet ve borca itirazlara ilişkindir. İcra dosyasının celp ve tetkikinde; alacaklısının Şekerbankası T.A.Ş. olduğu, borçlularının Temiz Ceylan Petrol ürün. Paz. Tic. Ve Ltdi Şti., Galip Temiz, T1 VE Fatma Temiz olduğu, takibin 24/07/2014 tarihinde açıldığı, örnek 7 ödeme emrinin Galip Temiz'e 06/08/2014 tarihinde bizzat kendisine, T1 06/08/2014 tarihinde, Fatma Temiz'e 06/08/2014 tarihinde, Temiz Ceylan Petrol ürün. Paz. Tic. Ve Ltdi.Şti'ne 06/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, anlaşılmıştır....
karar müvekkiline tebliğ edilmediğinden bu hususun müvekkilinin itirazının devam ettiği düşüncesine ittiğini, davanın kabulü ile davalı tarafın müvekkiline ikinci haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak ihbarnamenin tebliğinin muhtara yapıldığını ve usulsüz olduğunu, müvekkilinin bu ihbarname hakkında bilgi sahibi olamayıp itiraz edemediğinden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin de Tebligat Kanununa aykırı bir şekilde müvekkilinin reşit olmayan 16 yaşındaki oğluna yapıldığını, usulsüz tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarname içeriğinde belirtilen 15 günlük menfi tespit davası açma süresinin kaçırılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili üzerine kayıtlı malvarlıklarına haciz şerhi işletildiğini, söz konusu tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle haciz kesinleşmemiş olacağından usulsüz haczin de kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin usulsüz tebliğ edilen İcra İflas Kanunu madde 89/2 ve 89/3'e göre gönderilen tebligatların öğrenme tarihinin...
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 03.04.2013 gün ve 2013/1741 Esas, 2013/2116 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, borçlu ... adına kayıtlı taşınmazın ....05.2012 tarihinde ihale sonucu satıldığını, taşınmaz üzerinde birden fazla haciz olması sebebiyle ....07.2012 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, davalı ... tarafından ihtiyati haciz kararı üzerine başlatılan takipte borçluya ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve haczin kesin hacze dönüşmediğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan Halil vekili, şikayete karşı beyanda bulunmamıştır. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini reddini istemiştir. ... Mahkemesi’nce, tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan ...'...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1080 esas sayılı dosyası üzerinden açılan itirazın kaldırılması davasını bekletici mesele yapmadan şikayetin kabulüne karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine 04/05/2018 tarihinde ilamsız icra takibine gidildiği, davacı takip borçlusunun 04/06/2018 tarihinde muhabere yolu ile dosyaya itiraz dilekçesi verdiği, ayrıca ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/397 Esas sayılı dosyasında 10/10/2018 tarihli karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul BAM 20....
Bu maddenin uygulanabilmesi için usulsüzde olsa yapılmış bir tebligat bulunmalıdır.Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” . Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir.Somut olayda borçlu vekilinin 23.09.2014 tarihinde icra takip dosyasına vekaletname sunduğu, şikayet konu ödeme emri tebliğ işleminin ise 25.09.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının süresi içinde dava açmadığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu, davacının şikayet süresinin zaman aşımına uğradığını, Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/140 esas sayılı dosyasında ve Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosu'nun 2018/1710 Soruşturma sayılı dosyasında davacının icra dosyasından haberdar olduğunu, ayrıca icra dosyasında da davacının haciz kaldırma taleplerinin olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....